Suudi Arabistan kraliyet ailesine mensup prenses Hessa Bin Muhammed ElDemer, ticaretle uğraşıyordu. Genç prensesin Ahmet Mutwalli isimli bir danışmanı vardı ve prensesin işlerini fiilen danışmanı yürütüyordu. Ahmet Mutwalli, geçtiğimiz yıllarda Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da Irak uyruklu Abdürrahim isimli biri ile tanıştı. Dubai'de yeniden Abdürrahim'le görüşen Ahmet Mutwalli, Türkiye'de altın fiyatlarının daha uygun olduğunu, altın ticaretini Türkiye ile yapabileceğini düşündü.
ALTIN TİCARETİ YAPMAK İSTEDİ
Abdürrahim, Mutwalli'ye, Türkiye ile bağlantısı olan adamları olduğunu söyleyince prensesin danışmanı, altın ticareti yapmaya karar verdi ve bu isteğini Abdürrahim'e söyledi. Abdürrahim, prenses danışmanı Ahmet'i, Irak uyruklu Muhammet isimli arkadaşına yönlendirdi.
Ahmet ile Gana ülkesinde buluşan Muhammet, ticaret için gerekli işlemlerin tamam olduğunu ve havaleleri yapabileceklerini söyledi. Taraflar arasında gerekli ticari belgeler imzalanınca, prensesin danışmanı, banka havalesi ile toplamda 7 milyon 650 bin dolar gönderdi. Paranın gönderilmesinden kısa bir süre sonra Türkiye'ye gelerek altınları tahsil etmek isteyen Ahmet Mutwalli, yine iddiaya göre Muhammet ve Abdürrahim'in tehditleriyle baş başa kaldı.
İkili, danışmanı tehdit edip korkutarak tüm sözleşme belgelerini ellerinden aldı. Ülkeyi terk etmesi yönünde tehditte bulununca danışman, prenses Hessa Demer'e durumu anlattı. Prenses durumun kendisine bildirilmesi üzerine danışmanının can güvenliklerinin tehlikede olduğunu, paraları banka aracılığıyla gönderildiğini ve işlemlerin yasal olduğunu adli makamlara başvuracaklarını belirtip dönmelerini söyledi.
SAVCILIĞA İHBAR ETTİ
Gönderdikleri paraların şirket yetkililerince çekilip kendilerine altın gönderilmediği gibi paraların iade edilmediğini belirten prenses, adli makamlara başvurdu. Savcılığa durumu ihbar eden prenses, Türkiye'deki bu şirketlerin Muhammed ve Abdürrahim ile bağlantılı olduğunu, altın ticareti adı altında milyonlarca dolar dolandırıldıklarını ve tespit edilecek şüphelilerin haksız menfaat temin ettiklerini ileri süren prensesin şikayeti sonrası olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Soruşturma kapsamında Prensesin danışmanı tarafından gönderilen milyon dolarların 4 ayrı şirketin hesabına gönderildiği tespit edildi.
İstanbul Sahtecilik Ve Dolandırıcılık Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Raif Bıkmaz tarafından olayla ilgili dava açıldı. İddianamede, prensesin, 2017 yılı içerisinde kendilerine ait olan paralarını altın işinde değerlendirmek için arayışa girdiklerini Muhammet ve Abdürrahim aracılığıyla Türkiye'den altın satın almak amacıyla para havale ettikleri anlatıldı. Havalelerden sonra prensesin danışmanının işlem yaptıkları kişilerle bir daha iletişim kuramadıkları ve şirket yetkililerinin paralara el koyarak herhangi bir mal veya altın teslimini gerçekleştirmedikleri kaydedildi.
PRENSESİN DOLANDIRICILIĞINA DAVA
İddianamede, firmanın talimat ile gönderilen parayı altına çevirip teslim ettiğini ifade ettiği fakat sunulan belgeler makbuz ve maliyeye yönelik eylemlerinin tek taraflı işlemler olduğu iki ayrı fotokopi
belgenin de bu anlamda delil olarak değerlendirilemeyeceği ve suçu gizlemek amacıyla planlanmış düzmece belgeler olduğu ifade edildi. Yine iddianamede, şüphelilerin yabancı uyruklu olan kişiler ile diyalog halinde ve birlikte hareket ederek uygun fiyata altın satın alıp ülkeden çıkarmak, güven verilmesi açısından havale işlemlerinin yasal yoldan banka aracığıyla yapılmasının sağlanması gibi güven telkin eden hileli işlemlerle prensesi dolandırdıkları ve haksız menfaat elde ettikleri belirtildi. Prensesi yaklaşık 50 milyon lira dolandıran şüpheliler hakkında 'Tacir veya Şirket Yöneticileri ile Kooperatif Yöneticilerinin Dolandırıcılığı' suçundan 10'ar yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Dava, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.