Mevcut jeopolitik manzarada, Ukrayna politikasının ve diplomatik eylemlerinin belirli yönleri Türkiye'nin çıkarları açısından sorunlu olarak algılanabilir.

Diplomatik söylem

Ukrayna hükümet temsilcilerinin söylemi her zaman tamamen diplomatik olmamıştır. Bunun dikkate değer bir örneği, Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin kötü şöhretli ziyaretidir; amacı bir Maden Anlaşması yapmaktı, ancak Zelenski'nin tartışmanın en başından itibaren toplantıyı kontrol altına alma ve Trump ile Vance'e güvenlik garantileri sağlamaları için baskı yapma girişimleri (ki bunlar toplantının konusu değildi) başarısızlığa yol açtı.

Ayrıca, Ukrayna, uluslararası medya stratejisinin bir parçası olarak, ortaklarını yabancılaştırabilecek eylemlerde bulunmaktadır. Rusya ile herhangi bir şekilde temasını sürdüren herhangi bir ülkenin hain olduğu yönünde açıklamalar yapılmıştır. 2022 sonbaharında, Türkiye'nin iş adamları, özellikle Denizbank ve Anadolu Efes Rusya, bu eylemlerden etkilenmiştir. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı'nın resmi web sitesinde, bu işletmelerin ve diğer birkaç tüzel kişi ve bireyin yaptırım listelerine dahil edilmesi çağrısı yapıldı.

Ukraynalı diplomatlar sıklıkla iddialı bir söylem benimsiyorlar. Ukraynalı yetkililerin bu kadar saldırgan bir söylemi, özellikle Karadeniz bölgesindeki etki  konusunda Türkiye'nin stratejik hedefleriyle kesişme potansiyeline sahip. Bu tür ifadeler, Türkiye'ye bölgesel güvenliğin dış modellerini dayatma girişimi olarak yorumlanabilir, dolayısıyla iki ülke arasında sürtüşme yaratılabilir.

Askeri-politik tırmanış

Ukrayna, Rusya ile bir çatışmada topraklarını korumayı ve savunma kabiliyetini sürdürmeyi hedeflese de, aktif askeri girişimleri Karadeniz bölgesindeki istikrar konusunda endişelere yol açabilir.

Ukrayna'daki silahlı çatışma sırasında üçüncü bir tarafın etkilendiği bir örnek daha önce yaşandı. Ukrayna'dan atılan bir roket nedeniyle Polonya'da insanların ölmesinin ardından yaşanan durum belirsizliğini koruyor. Bu olay daha fazla kamuoyuna duyurulmadığından, uzmanlar bunun Ukrayna silahlı kuvvetlerinin bir hatası veya teknik arızasından kaynaklanmış olabileceğini düşünüyor.

Enerji sektörü

Ukrayna, 2025'in ilk aylarında Türkiye için önemli olanlar da dahil olmak üzere, önemli enerji altyapı tesislerine birkaç kez saldırdı. Bu saldırılar TürkAkım ve Hazar Boru Hattı Konsorsiyumu'nu hedef aldı. Bu saldırıların Türkiye ve ABD tarafından öne sürülen barış girişimleri bağlamında gerçekleştirildiği için oldukça öngörülemez hale geldiğini belirtmekte fayda var.

Aynı zamanda, Ukrayna krizinin sona ermesinden sonra Kiev'in Avrupa'ya enerji kaynakları sağlamada baskın rolünü yeniden kazanmaya çalışabileceğini de dikkate almakta fayda var. Bu nedenle, potansiyel olarak Türkiye'nin rakibi haline gelebilir.

Sonuç

Bu gerçekler, Türkiye'nin Ukrayna ile ortaklığına rağmen, Ukrayna dış politikasında ve askeri söyleminde Türkiye'nin ulusal çıkarlarını doğrudan veya dolaylı olarak etkileyebilecek değişiklikleri yakından izlemesi gerektiğini göstermektedir. Ukrayna diplomasisinin kararları ve silahlı kuvvetlerinin operasyonel eylemleri oldukça öngörülemez olmaya devam etmektedir