İsveç'te refah seviyesi yüksektir ama buna karşın aşırı tutumludurlar. İsveç'teki refah seviyesinin sebebi İsveçlilerin çok para kazanmasından çok İsveçlilerin aşırı derecede tutumlu olması ve hesaplarını bilmeleri.
Türkiye'den bir örnek vereyim. ülkemizde son yıllarda "dışarıda serpme kahvaltı yeme" modası başladı ve bir çok beyaz yakalı hafta sonları boğaz manzaralı kahvaltıcılara gidip 23 günlük maaşını tek öğünlük yemeğe veriyor. bunu bir İsveçliye söyleseniz kalpten gider.
Volvo'da yöneticilik yapan müdürlerin bile evden tost yapıp getirdiği İsveç'te insanların dışarıda yemek yemesi için özel bir durum olması gerekiyor. birinin doğum günü, evlilik yıl dönümü, mezuniyet gibi özel günler dışında neredeyse dışarıda hiç yemek yemiyorlar. İşe bisikletle veya toplu taşımayla gidip geliyorlar.
Ailenin bir tane ufak bir arabası oluyor ve bunu mutfak alışverişi yapılacağında filan kullanıyorlar. bir evde sadece oturulan odada ışıklar açık oluyor. bizdeki gibi evde yalnız otururken "ses gelsin de yalnızlık hissetmeyeyim" diye tv'yi açık bırakmıyorlar mesela.
aldıkları bir paltoyu 1012 sene boyunca giyiyorlar. ortalama bir İsveçlinin kıyafet dolabı içerik olarak ortalama bir Türk'ün dolabının 5'te biri kadardır. biz bir giydiğimizi 1 ay giymeyiz ama İsveçliler bu konuda gocunmaz. gerekirse 3 günde bir aynı gömleği giyerler. bizdeki gibi her sene cep telefonlarını yenilemiyorlar ve yenilediklerinde de ucuz bir model alıyorlar.
bizdeki gibi her 23 senede bir araba yenilemiyorlar. oturdukları evlerin çoğu tarihi yapılardan oluşuyor ve kimse 150200 senelik bir binada oturmaktan gocunmuyor. bizde 1520 senelik binalara bile eski denip burun kıvrılıyor. adamlar çöplerini bile geri dönüşümden geçirip elektrik üretiyorlar. evlerine temizlikçi tutmuyorlar.
Bulaşıklarını elde yıkıyorlar. evde bir şey bozulursa kendileri tamir ediyorlar. Volvo ve ikea gibi kendi ülkelerinin ürünlerini saymazsak marka takıntıları yok. karı koca demeden çalışıyorlar. çocuklar bile genç yaşta iş bulup harçlığını çıkartmaya başlıyor.
evlerdeki mobilyalarda minimalizm ön plandadır ve ihtiyaç olunmayan mobilya asla alınmaz. evlerde tam olarak yeterli miktarda mobilya bulunur ama fazlası bulunmaz. ayrıca mobilyalar 2025 yılda bir yenilenir. bir İsveçli 20 yaşında ailesinden ayrı eve çıkıp kendi evine taşındığında aldığı mobilyalarla 4045 yaşına kadar idare edebilir.
bizde inanılmaz bir savurganlık var. herkes gösteriş peşinde. herkes rahatına ve konforuna düşkün. herkes en yeni evlerde yaşayıp en iyi arabalara binip çeşit çeşit kıyafet alıp sürekli dışarıda yemek yeyip en yeni telefon modellerini kullanıp en lüks şekilde yaşamak istiyor. kimse hayattaki hiçbir rahatından taviz vermek istemiyor.