Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni Tevfik Kadan Suriye sınırında yaşanan gelişmelere ilişkin yorumlarını sosyal medya hesabından yayımladığı yazıyla değerlendirdi.
Kadan yaptığı değerlendirmede, HTŞ'nin Halep'e neden şimdi saldırdığını anlattı. Kadan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Halep'in alınmasının savaşın dönüm noktası olduğu yönündeki sözlerini hatırlattı.
Kadan, Türkiye Suriye işbirliğinin kritik önemde olduğunu ve artık beklenilmemesi gerektiğini ifade etti.
Kadan'ın değerlendirmesi şöyle oldu:
HTŞ NEDEN SALDIRIYOR?
Suriye'de uzun yıllar sonra ilk kez harita değişiyor.
İdlib'i kontrolü altında tutan HTŞ terör örgütü, Halep'e yönelik bir süredir hazırlandığı askeri harekâtı başlatmış görünüyor.
Halep çok kritik! Hatta Beşar Esad, 13 yıllık savaşın dönüm noktası sorulduğunda, "Halep'in kurtarılmasıydı." diyor.
HTŞ'nin şimdi saldırmasının nedenlerini ve bazı yalanları ise buyurun kısaca anlatayım:
1) Her şeyden önce İsrail’in Lübnan harekâtını başlatması, bölgedeki İran güçlerinin güney cephesine kaymasına neden oldu. HTŞ ise sahada oluşan bu boşluğu fırsat olarak gördü. Cevlani, işgal alanlarını genişletmek ve sarsılan gücünü tahkim etmek için geniş bir operasyon hazırlığına başladı. Aradığı desteği ise hiç de beklemediği bir yerden aldı.
2) Ukrayna yönetimi, Rusya'ya karşı asker sıkıntısını gidermek üzere HTŞ'nin kapısını çaldı. İdlib'de cezaevlerinde tutulan Çeçen militanların bırakılması karşılığı HTŞ'ye silah ve mühimmat teklif etti. HTŞ bu sayede çok sayıda drone aldı. Üstelik Kievli uzmanlar haftalardır İdlib'de HTŞ'lileri drone eğitimleri veriyordu.
HAREKAT İSRAİL TARAFINDAN TEŞVİK EDİLDİ
3) HTŞ'nin harekatı İsrail tarafından da teşvik edildi. Bu sayede Suriye Ordusu kuzeye yoğunlaşacak, güneyde Kuneytra'nın işgali kolaylaşacaktı. Ancak büyük oyunu ABD kurdu.
4) Amerikalılar geçen yıl ilk kez HTŞ ile PYD'yi bir araya getirdi. İki grup arasında "ortak yönetim" konusunda anlayış birliğine varıldı. Birtakım ticari anlaşmalar yapıldı. ABD, HTŞ'nin Halep, Hama, Humus ve Lazkiye'deki işgal alanlarını genişleterek PYD ile yönetim alanlarını birleştirmesini istiyor. Böylece "Koridor" projesi yeniden canlandırılıyor.
5) Yeni İsrail Dışişleri Bakanı'nın ilk açıklamasında "Kürtleri destekleyeceğiz." ifadelerini kullanması da irticalen değildi. Suriye'yi resmen bölme planına hız verildi.
'ARTIK TÜRKİYE İÇİN DE TERÖRİSTLER'
6) Peki Türkiye bu işin neresinde? Çok sayıda hesap, "Türkiye destekli grupların" Halep'te Suriye Ordusu'na saldırdığını iddia ediyor. Gerçek ise çok daha farklı. Türkiye ile Suriye normalleşmesinin gündeme gelmesinin ardından Milli Ordu'ya bağlı bazı gruplar isyana kalkışmış, Türkiye ise bunları tasfiye etme kararı almıştı. İşte o günlerde Türk bayrağı yakan isyancı gruplar, şimdi HTŞ ile hareket ederek Halep harekatına destek veriyorlar. Bunlar artık Türkiye için de "terörist" gruplar.
7) Bazı kaynaklar, Rusya'nın geçen haftalarda Türkiye'den Halep harekatını engellemesini istediği bildirmiş, Türkiye'nin de HTŞ'ye sert uyarılar gönderdiği öğrenilmişti. Muhalif liderlere ise HTŞ'ye karşı hazırlık yapmaları talimatı verildi.
TÜRKİYE SURİYE İŞBİRLİĞİ İÇİN NE BEKLİYORUZ?
8) Türkiye'nin Halep operasyonuna yeşil ışık yakmadığını kesin olarak söyleyebilirim. Hatta daha ileri bir iddiayı da gündeme getireyim. Yakında HTŞ Lideri değişirse şaşırmayın. Bu arada Cevlani'nin yakın koruma ekibini değiştirdiği, kişisel güvenlik önlemlerini artırdığı, yeni bir istihbarat ekibi kurduğu belirtiliyor.
9) Savaş yeniden kapımızda. Öyleyse Türkiye ve Suriye'nin askeri işbirliği için daha neyi bekliyoruz? Tehditler ortak, düşmanlar ortak, çıkarlar ortak.