CHP, Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminde “Atatürkçü, Kuvayımilliyeci, kurucu parti” özelliğini kaybetti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Millet ittifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olarak artık PKK terör örgütü ve siyasi kolu HDP tarafından açıklanan ve Türkiye’nin bölünmesine götürecek müzakere sürecine giriyor. Kemal Kılıçdaroğlu bunu “CHP Genel Başkanı” sıfatıyla değil, “Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı adayı” olarak yapacak. Bu nedenle tehlike, CHP’nin kimliğini yitirmesinin çok ötesine geçti ve artık Türkiye’nin bölünmesi sürecine dönüştü. Nitekim, PKK/HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmeyi CHP genel başkanı olarak değil cumhurbaşkanı adayı olarak yapacaklarını açıkladı. Kemal Kılıçdaroğlu da kısa süre içinde görüşmeye gideceğini söyledi. Mithat Sancar, görüşmenin sonucuna göre seçime kendi adaylarıyla gidip gitmeme kararı vereceklerini söyledi.
PKK/HDP’NİN TUTUM BELGESİ
PKK/HDP 27 Eylül 2021’de açıkladıkları “Tutum Belgesi” ile pozisyonunu net olarak başından beri ortaya koyuyor. PKK/HDP’li Selahattin Demirtaş da, “HDP masaya gelemez, gelirse biz olmayız” diyen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yazdığı mektupta, bakanlık talebi olmadığını ama “demokratik taleplerinin” tartışılmasını istiyor.
Peki, PKK/HDP’nin sözde demokratik talepleri nelerden oluşuyor, onu da 27 Eylül 2021 tarihli tutum belgesinden aktarayım.
“GÜÇLÜ DEMOKRASİ” dedikleri “özerklik”, onu da şöyle ifade ediyorlar: “... yerel yönetimlere yetki ve kaynak devrinin güvence altına alındığı, yerel katılım mekanizmalarının işlediği güçlü bir yerel demokrasi olmadan güçlü demokrasiyi inşa etmek mümkün değildir.”
“TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ YARGI” dedikleri ise PKK’lılar başta, “siyasi dava” dedikleri terör örgütü davalarında tutuklu ve hükümlü olanların serbest bırakılması. Bunu da “... tüm siyasi davaların ve mahkûmiyetlerin sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılmasını, adaletin ve toplumsal barışın tesisi açısından bir gereklilik olarak görüyoruz” diyerek anlatıyorlar
“KAYYUM REJİMİ DEĞİL HALK İRADESİ” dedikleri ise PKK terör örgütüne yardım ve yataklık eden belediyelere kayyum atanmasının durdurulması. Tutum belgesinde bu “... kayyumlar rejimi anlayışına son verecek yasal düzenlemeler, bu rejimin yarattığı tahribatların giderilmesi ve kayyum mağdurlarının tüm haklarının iadesi için acildir” diye anlatılıyor
“KÜRT SORUNUNDA DEMOKRATİK ÇÖZÜM” dedikleri aslında PKK terör sorunu. Bu maddede adı verilmeden PKK elebaşı Öcalan ve PKK terör örgütü ile müzakare, Türkiye’nin bölünmesinin temeli olarak anadilde eğitim, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ile yetinmeyen PKK/HDP Anayasa’da farklı etnik kimliklerin yer almasını öneriyor. “Savaş politikaları” diyerek PKK terör örgütü ile mücadele yerine müzakere edilmesi şu ifadelerle isteniyor: “Türkiye’nin çözmesi gereken en köklü sorunu Kürt sorunudur, bu sorunun çözümü için muhataplarla diyalog kurulması... Bu çerçevede, başta anadili hakkı olmak üzere tüm evrensel kimlik haklarının tanınması için gerekli düzenlemelerin yapılması büyük önem taşımaktadır.
Savaş politikaları, silah ve çatışma yöntemleri yerine, diyalog ve müzakere seçeneklerinin kendini tarihsel olarak dayattığı ve güncel olduğu aşikârdır... Sorunlarımızı şiddet aracılığıyla değil, konuşarak, müzakere ederek, diyalog yoluyla çözmek temel düsturumuzdur.”
“BARIŞÇIL DIŞ POLİTİKA” diyerek, Türkiye’nin PKK/YPG/PYD terör örgütüne karşı Suriye ve Irak’ta yürüttüğü mücadelenin durdurulması isteniyor. PKK/HDP bunu şöyle ifade ediyor: “Komşularımız başta olmak üzere diğer ülkelerle savaş ve çatışmaya, askeri güç gösterisine dayalı, maceracı politikalardan uzaklaşmak, güçlü ve ilkeli diplomasiye, diyaloga ve her alanda iyi ilişkilere dayalı barışçıl politikalar yürütmek, hepimizin yararınadır.”
“KAMU YÖNETİMİNDE LİYAKAT” diyerek, PKK terör örgütü ile ilişkileri nedeniyle KHK’larla kamudan çıkarılanların tekrar görevlerine döndürülmesi şöyle talep ediliyor: “Kanun Hükmünde Kararnameler’le yaratılan hak gasplarının giderilmesi, kamuda işe alımda ve atamalarda her tür ayırımcılığa son verilmesi ve sadece liyakatın esas alınması gereklidir.”
“DEMOKRATİK ANAYASA” başlığı altındaysa “Bu anayasa; farklı kültürlere, kimliklere, inançlara, anadillerine ve yaşam tarzlarına saygıya dayalı eşit yurttaşlığı esas almalıdır” diyerek Anayasa’da Türk kimliği yerine bölünmeye götürecek farklı kimliklerin yazılması isteniyor.
DEMOKRATİK TALEP UYDURMASI
Kısacası PKK terör örgütü tarafından tasarlanan ve HDP tarafından dile getirilen, aralarında anadilde eğitim, yurtiçinde ve dışında terör operasyonlarının durdurulması, özerklik, ihraç edilen PKK iltisaklıların kamuya geri dönmesi, Anayasa’da Türk kimliğinin yanına kimliklerin yazılması, hapisteki PKK’lıların salıverilmesi gibi önerileri müzakere etmek istiyorlar. Buna da “Demokratik talepler” diye kılıf uydurmuşlar.