CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; Trabya’da bir otelde düzenlenen akşam yemeğinde T24 yönetici ve yazarlarının sorularını yanıtladı. Yemekte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztrak, Tuncay Özkan, basın danışmanı Okan Konuralp, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve CHP Sarıyer İlçe Başkanı Sevim Yalınkılıç da vardı.
Görüşmeye katılan T24 yazarlarından Fikret Bila, “CHP Lideri Millet İttifakı’nın genişlemesi konusunda Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisi ile Ali Babacan’ın kurması beklenen yeni partiden çok umutlu” diye yazdı.
Bila görüşmeye ilişkin izlenimlerini kaleme aldığı yazısında özetle şunları kaydetti:
“CHP liderinin birinci hedefi Millet İttifakı’nın korunması ve daha da genişletilmesi. Bu amaçla Cumhur İttifakı’ndan Millet İttifakı’nı dağıtmaya yönelik gelecek hamlelere karşı çok dikkatli. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceliğinin İyi Parti’yi Millet İttifakı’ndan koparmak olduğunu düşünüyor. Cumhurbaşkanı’nın bu yönde çaba gösterdiğini ancak Meral Akşener’in Millet İttifakı’nın devamı konusunda kararlı olduğunu da vurguluyor.
İTTİFAKA KATILMAMALARI İÇİN BİR NEDEN YOK’
“CHP lideri Millet İttifakı’nın genişlemesi konusunda Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisi ile Ali Babacan’ın kurması beklenen yeni partiden çok umutlu. Her iki partinin de Millet İttifakı’nda yer alacağını düşünüyor. Bu düşüncesinin kaynağı ise Davutoğlu ve Babacan’ın kamuoyuna yaptığı açıklamalarda iktidara yönelttikleri eleştirilerin CHP’nin eleştirileriyle örtüşmesi. Davutoğlu’nu da Babacan’ı da dinlediğini aynı hedefleri ve eleştirileri dillendirdiklerini vurguluyor. Kılıçdaroğlu’nun bakış açısına göre iki partinin de Millet İttifakı’na katılmaması için bir neden yok. Temel sorun demokrasiden yana olanlar ve olmayanlar arasındaki mücadele olduğuna göre Davutoğlu ve Babacan’ın yeri de Millet İttifakı. CHP lideri’ne göre ortak hedef Türkiye’de yeniden demokrasiyi tüm kurumlarıyla inşa etmek.”
“Kılıçdaroğlu’nun yol haritası, CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi’nin oluşturduğu Millet İttifakı’na HDP seçmenin de desteğini korumak ve Davutoğlu ve Babacan’ın partilerini de katarak, Türkiye’de iktidar değişikliğini sağlamak.”
'ÇOK GÜZEL FOTOĞRAF'
Tartışma yaratan eşler buluşmasıyla ilgili Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Selvi Hanım ile Dilek Hanım’ın, Başak Hanım’la yaz sonu gibi buluştu. Selvi hanımın davetiyle gerçekleşti buluşma. Sayın Dilek İmamoğlu da Selvi Hanım’a eşlik etti. Başak Hanım’ın doğum günü vesilesiyle. Bu buluşma vesilesiyle yaşanan samimi tanışıklık ikinci fotoğrafı doğurdu. Başak hanım da eşinin, Selahattin Demirtaş’ın bir eserinden uyarlanan okuma tiyatrosu için eşlerimizi davet etti. Eşlerimizin kendi aralarındaki tanışıklığın bir sonucudur bu. İl Başkanımız Sayın Canan Kaftancıoğlu da bu buluşmaya katıldı. Ve ortaya o fotoğraf çıktı. Bu fotoğrafa saldırılar oldu. Tabii şaşırmıyoruz bunlara, ama bu saldırıların hiçbir etkisi olmadı. İki fotoğraf da çok güzeldi. Kadınların birliğini, gücünü gösteren çok güzel fotoğraflardı.”
“Erdoğan özellikle muhalif Kürtleri Ak Parti’ye çekmeye çaba harcıyor. Ama işte bu fotoğraflar Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde Kürt seçmenleri yanına çekme çabalarını aksatıyor. Dolayısıyla o güzel fotoğraflara saldırı çabaları, sonuç vermese de, bizi şaşırtmıyor.”
“Bütçe konuşmamda da söyledim; Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunu da, seçilmiş belediyelere kayyım atamalarını da eleştirdim.”
‘HDP İLE ÖNEMLİ ADIMLAR VAR’
Görüşmeye katılan Hasan Cemal de köşe yazısında “Güncel siyasete ilişkin üç saatlik sohbetimizin bir bölümü yazılmaması kaydıyla yapıldı” dedi. Ancak Kılıçdaroğu’ndan edindiği izlenimlerini soru cevap halinde yazısında paylaştı:
Erdoğan’a, “Hadi artık sana güle güle!” dedirtecek bir seçim yaşanacak mı bu ülkede?
Evet, yakındır.
Bunu gerçekleştirmeye dönük olarak, ‘muhalefet cephesi’nde bazı kıpırdanmalar var mı?
Evet var.
Reklamdan sonra devam ediyor
Bütün muhalefet partileri arasında bir seçim ittifakı, demokrasi ittifakı yakın ihtimal mi?
Yakın ihtimal.
Bir demokrasi koalisyonu görecek miyiz?
Uzak ihtimal değil.
Bir demokrasi ittifakı konusunda, kapalı kapılar arasında sessiz ve derinden bir çalışmanın ayak sesleri duyuluyor mu?
Eli kulağında...
Zihinsel egzersizler, nabız yoklamaları şimdiden yapılıyor mu?
Elbette...
Muhalefeti oluşturan tüm partiler ‘demokrasinin asgari müşterekleri’ni kapsayan ve çok fazla ayrıntıya inmeyen ortak bir ‘seçim programı’nın altına imza atabilirler mi?
Neden olmasın, uzak ihtimal değil.
Örnek?
Başkanlığı bırakıp parlamenter sisteme geçmek konusunda geniş bir mutabakat var muhalefet partileri arasında...
Tayyip Erdoğan, kendi yakın siyasal geleceği açısından en büyük tehdit olarak muhalefette varılacak demokratik ittifakı görüyor, öyle değil mi?
Evet öyle.
Erdoğan bunun için Millet İttifakı’nı parçalamak, İyi Parti’yi CHP’den koparmak istiyor, öyle değil mi?
Evet öyle... Ama başaramayacak.
Erdoğan’ın bir başka çabası, HDP ile CHP’nin arasını bozmak... Öyle değil mi?
Evet öyle... Ama başaramayacak, çok dikkatliyiz. Önemli adımlar var gündemde...