"Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, iktisadi zaferlerle taçlandırılmadıkça sonuçsuz kalır!”
". Yeni Türkiye'mizi layık olduğumuz düzeye eriştirebilmemiz için mutlaka ekonomimize birinci derecede önem vermek zorundayız. Çünkü; zamanımız tamamen bir ekonomi devresinden başka bir şey değildir.
Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar ekonomik zaferlerle taçlandırılmamışlarsa, meydana gelen zaferler devamlı olamaz.
Ekonomi demek, her şey demektir, yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne lazımsa onların hepsi demektir. Ziraat demektir, ticaret demektir, çalışma demektir, her şey demektir."
“Bugün burada toplanmış bulunan Türkiye İktisat Kongresi çok önemlidir. Nasıl ki, Erzurum Kongresi Misakı Millî’nin ve Teşkilatı Esasiye Kanununun (Anayasanın) temelini oluşturarak tarihimizdeki yerini almışsa ; bu Kongre de , vatan ve milletimizin gerçek kurtuluşuna temel olacak esasları ortaya koymak suretiyle tarihteki yerini alacaktır. Ulusal egemenlik, iktisadi egemenliğe dayanmalıdır...
Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, iktisadi zaferlerle taçlandırılmadıkça sonuçsuz kalır!”
Gazi Mustafa Kemal Paşa
İzmir İktisat Kongresi, 17 Şubat 1923 günü Manisa temsilcisi Kazım Karabekir, Asım ve Fevzi Çakmak Paşalar ile Rus Büyükelçisi Aralof ve Azerbaycan Büyükelçisi İbrahim Abilof'un katılımları ile başlamıştır.
(Bugün arsası İzmir/Kemeraltı girişinde otopark olarak kullanılan) merhum Şerif Remzi Reyend’in üzüm/incir deposunda, 17 Şubat 1923 tarihinde Türkiye İktisat Kongresi toplandı... Kongreye tüccar, sanayici, işçi, esnaf ve çiftçi kesimini temsil eden 1135 Delege katıldı. Kongrenin organizasyonunu İktisat Vekili Mahmut Esat Bey (Bozkurt) üstlenmişti. Kongre’nin Divan Başkanlığına Kâzım Karabekir Paşa seçildi. Ebedi Başkomutanımız, Gazi Mareşal Mustafa Kemal Paşa eşi Lâtife Hanımla birlikte katıldı.
Atatürk, bu Kongre'de ayrıcalık taşıyan yabancı şirketlerin millileştirilmesi üzerinde durmuş, gayri meşru rekabeti besleyen kapitülasyonlara son vermenin gerektiğini belirtmiş, ulusal görüşü iktisat politikalarına temel yapmanın zorunluluğu olduğunu söylemiştir. Kongre, iki haftalık bir çalışmadan sonra oybirliği ile kabul edilen 'Misaki İktisadi'yi yayımlayarak dağılmıştır.
Kurtuluş sonrası Türkiye'nin iktisadi bakış açısını belirleyen en önemli olay, İzmir İktisat Kongresi'dir. İzmir, Türk kurtuluşunun, bağımsızlığın simgesidir. Mustafa Kemal'in Ordusu, işgalci Yunan güçlerini yenilgiye uğratıp, 9 Eylül 1922'de İzmir'i işgalden kurtarınca, kent, siyasi kurtuluşun simgesi olur.
Ancak, 9 Eylül sonrası koşulları İzmir için çok ağırdır. İzmir büyük bir yangına sahne olmuş, bölgedeki bağ ve bahçeler sökülmüş, tarlalar yozlaşmış, ortalık harabeye dönmüştür. İktisat Kongresi'nin İzmir'de toplanması bir rastlantı değildir. İşgalin tüm ağırlığını hissetmiş, savaşın yıkımını yaşamış, iktisadi bakımdan çökmüş olan İzmir, İktisat Kongresi ile iktisadi kurtuluşun, kozmopolit ekonomik yapıdan ulusal ekonomik yapıya geçişin de simgesi olacaktır.
“MİSAKI İKTİSADÎ ( MİLLÎ EKONOMİ ANDI)”
Kongrede Alınan Kararlar:
1) Hammaddesi yurt içinde yetişen veya yetiştirilebilen sanayi dalları kurulması gerekmektedir.
2)El işçiliğinden ve küçük imalattan süratle fabrikaya veya büyük işletmeye geçilmelidir.
3)Devlet yavaş yavaş iktisadi görüşleri de olan bir organ haline gelmeli ve özel sektörler tarafından kurulamayan teşebbüsler devletçe ele alınmalıdır.
4)Özel teşebbüslere kredi sağlayacak bir Devlet Bankası kurulmalıdır.
5)Dış rekabete dayanabilmek için sanayinin toplu ve bütün olarak kurulması gerekir.
6)Yabancıların kurdukları tekellerden kaçınılmalıdır.
7) Sanayinin teşviki ve milli bankaların kurulması sağlanmalıdır.
8)Demiryolu inşaat programına bağlanmalıdır.
9)İş erbabına amele değil, işçi denmelidir.
10)Sendika hakkı tanınmalıdır.