FETÖ'ye yönelik bu soruşturmalarda, casusluk filmlerini aratmayan haberleşme yöntemleri deşifre edildi. Örgütün WhatsApp üzerinden yazışmaları kendileri için güvenli bulmaması üzerine, serverları yurtdışında bulunan 'Kakao Talk', 'ByLook', 'CoverMe' gibi uygulamaları kullandıkları saptandı. Örgütün bunların deşifre olmasını engellemek için de Facebook, Twitter, Gmail'in amblemlerinin altında gizleyip, dikkatlerden kaçırdığı belirlendi.

KRİPTO ASKERLER İÇİN ANKESÖRLÜ TELEFON

Örgüt üyelerinin gizli haberleşmelerine yönelik araştırmalar devam ederken, 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra ise FETÖ'nün TSK içerisindeki yapılanması ortaya çıkmaya başladı. MİT ile Emniyet istihbarat ve terör birimlerinin, TSK içerisindeki yapılanmayı çözmek için başlattığı araştırmalar sonrasında da kripto örgüt üyelerine dijital uygulamalar yerine ankesörlü telefonlarla ulaşıldığı tespit edildi.

İzmir Emniyet Müdürlüğü de gözaltına aldığı mahrem imamlardan ve araştırmalarından önemli bilgiler elde etti. Ardından kent genelindeki 4 bin 620 ankesörlü telefonun kayıtlarının incelenmesiyle örgüt üyeleri deşifre edildi. Buna göre İzmir'deki 4 bin 620 ankesörlü telefonun 127'sinde FETÖ'nün izi bulundu. Bu kayıtlar incelendiğinde ise mahrem imamların sorumlu oldukları, TSK içerisindeki kripto örgüt üyelerine ulaşıldı. Mahrem imamların bu telefonlar sayesinde askerlere ulaşıp, hücre evlerindeki toplantılara çağırdıkları saptandı. İzmir polisi ankesörlü telefon kullandığı saptanan, farklı kuvvet komutanlıklarında görevli muvazzaf ya da KHK ile ordudan atılmış 823 asker örgüt üyesine ulaşıp, gözaltına aldı. Emniyet yetkilileri, ankesörlü telefonların yanısıra örgüt üyelerinin büfelerdeki telefonlar üzerinden yaptıkları haberleşmenin deşifresi için de araştırmaların devam ettiğini ifade etti.