İdlib çatlağının Batı'nın provokasyonuna açık olduğunu belirten Prof. Dr. Hasan Ünal, ABD’nin hava harekatını Suriye’nin tek taraflı ateşkes ilanından sonra yaptığına dikkat çekti.

GARİP BALÇAK

Maltepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal, ABD’nin İdlib harekatını ve Türkiye’nin güvenli bölge çalışmalarını Aydınlık’a değerlendirdi. Ünal, ayrıca Türkiye’nin tek taraflı yapacağı olası bir güvenli bölge çalışmasının arka planda Rusya ve Suriye tarafından da destekleyeceğini belirtti.

Prof.%20Dr.%20Hasan%20%C3%9Cnal
Prof. Dr. Hasan Ünal

ABD SALDIRILARI NASIL OKUNMALI?

Ünal, ABD’nin İdlib’deki tek taraflı saldırılarının birkaç açıdan değerlendirilebileceğini belirterek konuyu şöyle açıkladı: “İdlib’deki ABD saldırısı birkaç açıdan sorgulanabilir. İlk olarak ABD burada kimleri, neden vuruyor? Bu sorgulanmalıdır çünkü Suriye ve Rusya gibi ülkeler teröristlere karşı saldırı yaptıkları zaman Batı basını bu saldırıları ‘siviller öldürülüyor’ şeklinde vermişlerdi. Fakat kendileri böyle bir saldırı yaptıklarında hem de ciddi sayıda insanın öldüğü bir saldırı ‘ABD füzelerle teröristleri vurdu’ şeklinde servis ediliyor. Vurulanların terörist olduğunu söylersek ABD’nin tüm teröristleri vurması gerekir. İdlib’i şu an ElKaide benzeri örgüler kontrol ediyor. Aksi takdirde teröristlerin bazıları iyi bazıları kötü ifadesi çıkmış olur.”

‘RUSYATÜRKİYE İLİŞKİLERİNE PROVOKE ÇABALARI’

Prof. Dr. Ünal, İdlib’in provokasyona açık bir alan olduğunu daha önce de bu yönde çalışmalar yapıldığını fakat sonuç elde edilemediğini vurgulayarak şöyle konuştu: “Bir başka tarafı ABD’nin saldırıyı, Suriye’nin tek taraflı ateşkes ilanından sonra düzenlemesi. Suriye’nin tek taraflı ateşkesini Türkiye talep etmiş, Suriye de Rusya aracılığıyla bunu gerçekleştirmişti. Batılı ülkeler özellikle ABD, Rusya ve Türkiye’nin arasının bozulması için ciddi bir provokasyon faaliyeti yürütüyorlar. İdlib, bu provokasyona çok açık. Fakat son örneklerde de gördük ki Türkiye ve Rusya’nın arası bozulmadı. Aksine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moskova’da düzenlenen Havacılık Fuarı’nda ilişkileri geliştirici yeni adımlar attı ve ilişkilere yeni boyutlar kazandırdı. Şunu da kabul etmeliyiz ki iki ülke arasındaki ilişkiler ne kadar iyi olursa olsun Suriye çatlağı hâlâ ortada duruyor. Bu çatlağın en derin noktası da İdlib. Dolayısıyla İdlib’de bulunan gizli servisler yeniden maharetlerini sergilemeye çalışacaklardır. Fakat bu servislerin çok da başarılı olmadıkları ortada. Çünkü daha önce yaptıkları kimyasal saldırı hikayelerinde başarılı olamadılar.”

GÜVENLİ BÖLGEYE ‘GÖRMEZDEN GELME’ POLİTİKASI

Türkiye’nin ABD ile ortak güvenli bölge çalışmalarının Rusya ve Suriye tarafından görmezden gelindiğini çünkü ABD’nin Türkiye’nin isteklerini karşılayamayacağının düşünüldüğünü belirten Ünal, Türkiye’nin tek başına yapacağı olası bir operasyonun sözde kınamalardan başka tepki almayacağını belirtti. Ünal şöyle devam etti: “Suriye ve Rusya açısından ‘güvenli bölge’ planına bakılırsa Türkiye’nin ABD ile derin uzlaşmazlık içinde olduklarını görürüz. Burada Türkiye’nin isteklerinin ABD tarafından karşılanmadığını bu nedenle TürkiyeABD ilişkilerinin bozulmakta olduğunu düşünüyorlar. Dolayısıyla güvenli bölge çalışması Rusya ve Suriye tarafından görmezden geliniyor. Bu noktada Rusya ve Suriye’nin bir görmezden gelme politikası uyguladıklarını düşünebiliriz. Türkiye’nin tek taraflı yapacağı operasyon Suriye ve Rusya tarafından desteklenir. Tabii operasyon Suriye topraklarında olacağı için Suriye resmiyette bunu şimdi olduğu gibi protesto edecektir. Fakat el altından Türkiye’nin tek taraflı operasyonu Suriye’den destek bulacaktır. Rusya’da başka bir ülkenin topraklarına girmenin doğru olmadığına dair açıklamalar yapacaktır ama fiili bir karşı çıkma olmaz.”

‘SURİYE İLE EL SIKIŞILMALI’

“Asıl soru Türkiye’nin böyle bir operasyona ihtiyacı olup olmadığı. Bunun cevabı da açık ve net bir şekilde şu; ‘evet var’. Böyle bir operasyon yapılmalı ve PYD/PKK o bölgeden çıkarılmalı. Fakat bu operasyondan maksimum verim almanın yolu operasyon diplomasi ile desteklenmesi. Şu demek oluyor ki Türkiye operasyondan önce Suriye ile el sıkışmalı. Bu anlaşmadan sonra Türkiye’nin karşısında olan herkes psikolojik üstünlüğü kaybetmiş olur. Şu anda ABD de PYD/PKK da yaptıkları şeyleri Türkiye’nin Suriye ile anlaşmayacağını düşünerek yapıyorlar. Etkili sonuçlar almak için bunu kırmamız lazım. Bunu kırdığımız anda PYD/PKK dağılma alametleri gösterir ve gidip Suriye’ye entegre olmak için yalvarırlar. O zaman Türkiye’nin eli güçlenir ve elindeki toprakları kademeli bir şekilde Suriye’ye teslim etmesinin ve İdlib’in temizliğinde işbirliği sağlanmasının karşılığında Adana Mutabakatı çerçevesinde yakalanan PYD/PKK’lıların teslimi veya temizlenmesini ister.”

Aydınlık