Finlandiya’da siyasi partiler, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri operasyonunu ve Finlandiya'nın Avrupa'nın yeni güç dengesindeki rolünü görüşmek üzere meclisi topladı. Başbakan Sanna Marin önceki gün gazetecilere verdiği demeçte, Finlandiya'nın NATO üyeliğinin de masada olacağını söyledi

Daha önce NATO konusunda tarafsızlığını ilan eden Finlandiya, Rusya’nın operasyonlarından sonra NATO’ya üye olmayı tartışıyor. Daha önce Finlandiya halkında bu eğilim az olurken, mevcut durumda Finlerin NATO’ya üye olma eğilimi arttı. Aynı zamanda Finlandiya’nın komşusu İsveç de NATO’ya üye olmayı tartışmaya başladı.

HELSİNKİ'DEKİ RUH HALİ GERGİN

Finlandiya, bin 300 kilometreden fazla sınırıyla Avrupa'nın Rusya ile en uzun sınırına sahip ülkesi. NATO'nun yakın bir müttefiki, ancak şimdiye kadar ittifaka katılmadı. Başbakan Marin, "Rusya'nın Ukrayna'ya savaş açmaya başlamasından sonra birçok Fin'in fikrini değiştirmesi anlaşılabilir" dedi. Marin, Finlerin gelişmeleri, “Rusya çizgiyi geçerse, bununla yalnız mı yoksa başkalarıyla birlikte mi yüzleşiriz.” şeklinde tedirgin bir değerlendirme yaptığını söyledi.

YÜZDE 53’Ü KATILMA FİKRİNDE

Finlandiya'nın NATO'ya katılıp katılmayacağı konusunda referandum düzenlemeye yönelik anket bir haftadan kısa bir sürede gerekli 50 bin imzayı topladı. Bu da konunun parlamentonun gündemine gelmesini sağladı. Finlandiya yayın şirketi YLE’nin anketinde, Finlerin yüzde 53'ünün ülkelerinin NATO'ya katılımını desteklediğini ortaya koydu. Komşu İsveç'in de NATO'ya katılması durumunda bu rakam yüzde 66'ya çıkıyor. YLE’nin, 2017'de düzenlediği ankette, Finlerin yalnızca yüzde 19'u katılma lehine görüş bildirirken, yüzde 53'ü karşıydı. Eski Finlandiya başbakanı Alex Stubb anket sonuçlarını "tarihi bir değişim" olarak nitelendirdi.

İSVEÇTE DE BENZER BİR GÖRÜŞ VAR

İsveç'te NATO üyeliğine verilen destekte de benzer bir artış izleniyor. Hem Finlandiya hem de İsveç askeri olarak bağlantısız ancak AB'ye katıldığından beri tarafsız değiller ve NATO ile üye olmayan ülkeler arasında en yakın ortaklıklara sahipler. NATO, Rusya'nın askeri operasyonu öncesi tatbikatlar yapmanın ve bilgi alışverişinde bulunmanın yanı sıra Ukrayna hakkındaki istihbaratını Finlandiya ve İsveç ile paylaşacağını söylemişti. Pazartesi günü yayınlanan YLE kamuoyu yoklaması, ülkenin siyasi liderliğinin bunu savunması veya İsveç'in ittifaka katılması durumunda NATO üyeliği lehindeki çoğunluğun arttığını gösterdi.

SİYASİ ÇOĞUNLUK HENÜZ YOK

Şu anda her iki ülkede de üyelik lehinde siyasi çoğunluk yok. Ancak önde gelen Fin muhalifleri bile bölgede jeopolitik gerilimler artmaya devam ederse NATO'ya katılmayı kabul edebilir. Analistler, Finlandiya ve İsveç'te NATO'ya verilen desteğin artmasının, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya karşı savaşındaki olumsuz sonuçlardan birini temsil ettiğini söyledi.

Eski İsveç başbakanı Carl Bildt, Finlandiya anketi hakkında "Düşünülemez olan düşünülebilir olmaya başlayabilir" dedi.

9,4 MİLYAR DOLARLIK F35 ANLAŞMASI İMZALAMIŞTI

Finlandiya, ABD'yle F35 savaş uçakları satın almak için 11 Ocak’ta 9,4 milyar dolarlık bir anlaşma imzalamıştı. Bu anlaşmanın Ukrayna gerginliğinin ortasında, Rusya’nın komşusu olan bir ülkenin radardan kaçabilen savaş uçağı almasıyla gerilimi tırmandıracağı düşünülüyordu. Finlandiya daha önce uçakların 2027'de konuşlandırılmaya başlayacağını söylemişti. Finlandiya Savunma Kuvvetleri yaptığı açıklamada, uçaklara ek olarak, ABD hükümeti ve uçak üreticisi Lockheed Martin ile yapılan sözleşmenin bakım ekipmanı, yedek parça ve eğitim hizmetlerini içerdiğini ve havadan havaya mühimmat satın alma anlaşması eklendiğini belirtmişti. Savunma Kuvvetleri, "Amaç, Finlandiya'nın F35 sisteminin 2030'lara girerken mümkün olan en iyi performansa sahip olmasını sağlamak." ifadesini kullanmıştı.

ZAHAROVA UYARMIŞTI: SONUÇLARI OLUR

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova 25 Şubat’ta düzenlediği basın toplantısında, Finlandiya ve İsveç’in olası NATO üyeliklerine dair açıklamalarda bulunmuştu. Ülkelerin güvenliklerinin, başka ülkelerin güvenliği pahasına inşa edilmemesi gerektiğini vurgulayan Zaharova, "Finlandiya ve İsveç'in öncelikle bir askeri blok olan NATO'ya katılımı, ülkemizin yanıt vermesini gerektirecek ciddi siyasiaskeri sonuçlara yol açacaktır." ifadesini kullanmıştı.

Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ise Zaharova’nın dediklerine cevap olarak, "Bunu daha önce de duyduk" diyerek bu yorumların askeri bir tehdit olmadığını düşündüklerini belirtmişti.

FİNLANDİYA’DAN UKRAYNA’YA SİLAH YARDIMI

Finlandiya, "tarihi" olarak adlandırılan bir hamleyle, Ukrayna'ya silah göndereceğini duyurdu. Açıklama yapan Marin, “Finlandiya, Ukrayna'nın bağımsızlığını ve egemenliğini kararlı bir şekilde desteklemektedir. Finlandiya, Ukrayna'ya silah verecek ve yardımlar süratle ulaştırılacak. Bu karar ulusal savunmayı tehlikeye atmayacak” dedi. Savunma Bakanı Antti Kaikkonen, sevkiyatın 2 bin 500 saldırı tüfeği, 150 bin mermi, bin 500 tanksavar ve 70 bin gıda paketini içereceğini söyledi. Kaikkonen pazartesi günkü hükümet toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, "Tanksavar silahlar zırhlı araçlarla savaşmak için kullanılabilir." ifadelerini kullandı. Alınan bu karar, 1956'da Sovyetler Birliği'nin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra güney Finlandiya'da kiraladığı bir deniz üssünden vazgeçmesinden bu yana bağlantısız bir ülke imajını koruyan Finlandiya için yürüttüğü siyasette bir değişiklik anlamına geliyor.

‘HEDEFİMİZ NEONAZİZMİ BİTİRMEK’

Rusya Savunma Bakanı Sergei Şoygu, Moskova'nın askeri operasyonları birinci haftaya girerken, "hedeflerine ulaşılana kadar" Rusya'nın Ukrayna'daki taarruzunu sürdüreceğini söyledi. Devlet televizyonunda yayınlanan bir basın toplantısında Şoygu, "Rus Silahlı Kuvvetleri, belirlenen hedeflere ulaşılana kadar özel askeri operasyonu yürütmeye devam edecek" dedi. Moskova'nın Ukrayna'yı "askerden arındırmayı ve Nazilerden arındırmayı" ve ayrıca Rusya'yı "Batı ülkelerinin yarattığı askeri bir tehditten" korumayı hedeflediğini söyledi.

Donetsk Halk Cumhuriyeti Başkanı Denis Pushilin de neoNazilerle mücadele ettiklerini vurgulayarak, “Açıkçası, şu anda sadece Donbass cumhuriyetlerine yardım sağlamak için yapılan özel bir operasyon değil, iyi ve kötü arasında bir mücadele var. Ukrayna, Nazi ideolojisinden kurtuldu.” ifadelerini kullandı.

‘YAPTIRIMLAR TUTUMUMUZU DEĞİŞTİRMEZ’

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Ukrayna’daki operasyonun ardından getirilen yaptırımların Rusya’nın tutumunu değiştirmesini sağlamayacağını ifade etti.

Batı’nın kişisel olarak uyguladığı, özellikle de kendisine karşı getirilen yaptırımlarla ilgili gazetecilere konuşan Peskov, “Muhtemelen yaptırım uygulayarak bizi tutumumuzu değiştirmeye zorlayabileceklerini sanıyorlar. Burada bunun mevzu bahis olamayacağı açık, kimse tutumuzu değiştiremeyecek. Birileri bize bir şeyler göstermek istiyorsa da bizim yapacak bir şeyimiz yok, gösterin. Batı’da herhangi bir varlığımız yok, herhangi bir hesabımız yok, gösterin, sorun değil.” dedi.

Yaptırımların mesleki yaşamı da dahil olmak üzere kendi hayatı üzerinde bir etkisi olup olmadığı sorusunu da yanıtlayan Peskov, “Hiçbir şekilde” ifadesini kullandı.

Ayrıca “Zamanla AB’de ülkemizle ilişkilerin geliştirilmesi gerektiği bilincinde olan, geniş vizyonlu liderler olacaktır, biz de bu yönde çalışacağız” diyen Peskov, kendisine getirilen yaptırımlara kayıtsız olduğunu da ekledi.

PUTİNZELENSKİY GÖRÜŞMESİ OLACAK MI?

Kremlin Sözcüsü, Rusya ile Ukrayna delegasyonlarının barış görüşmelerinin birinci turunu önceki gün yapmalarının ardından Rusya ve Ukrayna devlet başkanlarının görüşmesi gibi bir planın bulunup bulunması sorusunaysa, “Hayır, henüz böyle bir plan yok” yanıtını verdi.

NATO: ÇATIŞMANIN BİR PARÇASI OLMAYACAĞIZ

Stoltenberg, ABD'ye ait F15 savaş uçaklarının da konuşlandığı Polonya'daki Lask Hava Üssü'nü ziyaret ederek, Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ile ortak basın toplantısı düzenledi.

NATO Mukabele Kuvveti'ni ilk kez harekete geçirdiklerini hatırlatan Stoltenberg, Fransız askerlerinin bugün bu kapsamda Romanya'ya geldiklerini bildirdi. Stoltenberg, Ukrayna ile dayanışma içinde olduklarını, Ukrayna’ya askeri operasyonu nedeniyle sadece Rusya'yı değil Belarus'u da yardım ettiği için sorumlu tutacaklarını aktardı.

Ukrayna’nın NATO’dan istediği uçakların gönderilip gönderilmediği ve NATO üslerinin Ukrayna’ya açılıp açılmayacağı sorulan Stoltenberg, şu yanıtı verdi:

“NATO müttefikleri çeşitli askeri destekler veriyor. Bunlar arasında antitank silahları, hava savunma sistemleri ve diğer askeri ekipmanların yanı sıra insani yardımlar ve mali destek bulunuyor. Ancak NATO çatışmanın parçası olmayacak. NATO, Ukrayna’ya asker göndermeyecek veya Ukrayna hava sahasında uçak uçurmayacak.”

Polonya Cumhurbaşkanı Duda ise ülkesinin Ukrayna’ya savaş uçağı göndermediğini belirterek, "Çünkü böyle bir şey Ukrayna’daki çatışmaya askeri müdahale anlamına gelir. Biz bu çatışmaya katılmıyoruz. NATO, bu çatışmanın parçası değildir. Ukrayna’ya insani yardım yapıyoruz ancak Ukrayna hava sahasına savaş uçağı göndermiyoruz." diye konuştu.