Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, savcısı, hakimi FETÖ’den ceza almış yargılamaların yeniden yapılması gerektiğini bildirdi.

Metin Feyzioğlu, FETÖ’nün kumpas davalarından biri olan 28 Şubat Davasında ceza verilen ve yaşları 80’in üzerinde olan komutanların cezaevine konulması ile ilgili olarak Aydınlık’a yaptığı değerlendirmede, kararla ilgili olarak iki yol olduğunu belirtti. Bunlardan birinin karara itiraz etmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yapmak olduğunu kaydeden Feyzioğlu, diğerinin de verilen kesin hükme karşı Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmak olduğunu ifade etti.

Savcısı, hakimi FETÖ’cü olan yargılamalarla ilgili olarak daha önce birçok kez uyarılarda bulunduklarını, ancak Yargıtay’ın başka bir yol seçtiğini vurgulayan Feyzioğlu şunları söyledi:

“FETÖ geçmişte yargıyı kullanarak yasal olmayan birçok iş yaptı. Düşünün soruşturmayı yapan emniyet mensubu FETÖ’den atılmış veya hapiste, savcısı, hakimi FETÖ’den ceza almış, Yargıtay’da davaya bakan üyeler FETÖ’cü çıkmış. Bu durumda verilen kararlar toplumun vicdanını yaralamaktadır. Defalarca savcısı, hakimi FETÖ’den mahkum olmuş veya ihraç olmuş yargılamaların yenilenmesini istedik. Ama Yargıtay farklı bir içtihat benimsedi. Kararlar doğal olarak tartışılıyor. Biz yine aynı görüşteyiz. Toplum vicdanının rahatlaması için tartışmalı FETÖ davalarında yargılama yenilenseydi, bugünkü sıkıntılar ve tartışmalar yaşanmazdı.”

FETÖ MUTLU

28 Şubat davasında emekli generaller için yakalanma kararı çıkması firari FETÖ'cüleri de sevindirdi. Adem Yavuz Arslan ve Ergun Babahan attıkları tivitte aynı ifadeleri kullandı. Sanıkların yaşlarına vurgu yapan isimler, yakalama kararı üzerinden FETÖ davalarına da şu sözlerle karşı çıktılar: “80 yaşındaki Kürdün, Cemaatçinin cezaevinde olmasına sessiz kalıp emekli generallerin tutuklanmasına isyan edenler ahlaksız ve ikiyüzlüdür benim gözümde."

Zaman Gazetesi Genel Müdür Yardımcılığı da yapan Av. Mehmet Tahsin, FETÖ'cülerin sitesi Tr724 sitesinde yazdığı yazıda 28 Şubat davasından haklarında yakalama kararı çıkan isimler üzerinden FETÖ propagandası yaptı. Yakalama kararı çıkan isimleri hedef alan Tahsin, "Bugün ‘80 yaşındaki adam hapse atılır mı’ diyenler, 80 yaşını geçmiş ve Hizmet Hareketi mensubu tutuklular veya ağır hastalar hakkında tek kelime etmediler. Aksine yapılan zulmü alkışladılar, her tahliyede feryadı basıp serbest kalanların tekrar içeri tıkılması için yayınlar yaptılar/yapıyorlar. Bu yüzden 'ayakkabılarının bağını bağlayamayan Çetin Doğan veya biberonla beslenen Çevik Bir hapse girmemeli' demelerinin bir karşılığı yok. Hiç samimi değiller çünkü." yazdı.

GENERALLER CEZAEVİNDE!

28 Şubat kumpas davasında, kararların Yargıtayca onanması ve yakalama kararı çıkması üzerine cezaların infazı süreci başladı. FETÖ'nün yargıya hakim olduğu dönemde cezaevlerine atılan komutanlar, ilerleyen yaşlarına rağmen yine cezaevine girdi.

Önceki gün ilk önce 84 yaşındaki dönemin Genelkurmay Harekat Başkanı emekli Orgeneral Çetin Doğan adliyeye giderek teslim oldu, işlemlerinin ardından cezaevine gönderildi. Doğan cezaevine sevki öncesinde yaptığı açıklamada, “Sözün bittiği yerdeyiz. Her şey ortada. Elbette bunun bir sonu gelecek. Sanırım ki bu yüz karası bir şey” dedi. Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir de Bodrum'dan İstanbul'a gittiği sırada yolda gözaltına alındı. Manavgat'ta ikamet eden emekli korgenerel Hakkı Kılınç, Antalya Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından evinde gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerin ardından Manavgat Adliyesine sevk edilen Kılınç, tutuklanarak Alanya L Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumuna gönderildi.

Ankara'da emekli generaller Cevat Temel Özkaynak, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri ve Yıldırım Türker, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alındı. Sağlık kontrolünün ardından infaz savcılığına sevk edilen generaller buradaki işlemlerinin ardından ceza infaz kurumuna teslim edildi.

Dün de İstanbul'da, müebbet hapis cezaları kesinleşen ve haklarında yakalama kararı bulunan 5 kişi gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yakalama kararı sonrasında kentte ikamet ettikleri belirlenen hükümlüleri gözaltına almak için adreslerine gitti.

Ekipler, dönemin MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral İlhan Kılıç'ı Fenerbahçe Orduevi'nde, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Ahmet Çörekçi, dönemin Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı emekli Koramiral Aydan Erol ve dönemin Genelkurmay İç Güvenlik Harekat Dairesi Başkanı ve Başbakan Askeri Başdanışmanı emekli Tümgeneral Kenan Deniz'i ikametlerinde gözaltına aldı. Karar kapsamında İzmir Emniyet Müdürlüğünce aranan dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral Çetin Saner ise Silivri'de polise teslim oldu. Saner, sağlık kontrolünün ardından Silivri Adliyesi'ne götürüldü. 89 yaşındaki dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Ahmet Çörekçi işlemlerinin ardından Silivri Cezaevi'ne gönderildi.

Emekli Tuğgeneral İdris Koralp de dün Bakırköy Adliyesi'ne teslim oldu.

'KARA LEKE'

Çetin Doğan'ın avukatı Hüseyin Ersöz, Ulusal Kanal'da kararı yorumladı. İnfazın durdurulması için savcılığa iki ayrı başvuru yaptıklarını belirten Ersöz şöyle konuştu: “Bir başvurumuz yaş ve sağlık sorunları gözönüne alınarak infazın ertelenmesiydi. Bu başvurumuz savcılık tarafından kabul edilmedi. Bunun uygulanması için kişinin Adli Tıp'a sevk kararı olması gerekiyor. Savcılık 'Hastaneye sevkinden sonra değerlendirme yapacağız' dedi. Çetin bey, Balyoz'dan yargılanırken de hakkında yakalama kararları çıkarıldığında Beşiktaş Adliyesi'ne teslim olmuştu. Bugün de kapısına polislerin gelmesini beklemeden teslim oldu, hakkındaki kararın hukuksuz olduğunu da ifade etmiş oldu. Çetin Doğan'ın müebbet hapis cezası var. 20 yıl infaz süresi bu. Anayasa Mahkemesine yaptığımız ihlal başvurusu sonuçlanır mı, infazın durdurulması talebimiz kabul görür mü göreceğiz...

Ortada bir gerçek var. 84 yaşında bir insan, çok tartışmalı bir yargılama sürecinde, bir komplo yargılama sürecinin parçası olarak tutuklandı. Biz ülkede komplo yargılamaların bittiğini düşünüyorduk. Bu yargılama da ülke hukuk tarihine kara bir leke olarak geçmiş durumda.”