'Siyasi ve askeri casusluk' suçundan hakkında 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Gürcan, 20162021 yılları arasında yabancı ülkelerin devlet görevlileriyle görüşerek para karşılığı bilgi aktardı. Hazırlanan bilgi notunda Gürcan'ın Kasım 2017'de "Irak/Zaho'da Türk Özel Kuvvetler Komutanlığı'na ait bir irtibat bürosunun bulunduğu, TSK'nın Zoha'daki varlığının Habur sınır kapısının peşmerge güçlerinden alınarak Irak Ordusu'na devredilmesi kapsamında değil koordinasyon için olduğu" şeklinde bilgiler ilettiği kaydedildi.
Gürcan'ın Aralık 2017'de "Türk kaynaklarından aldığı bilgiye göre, Rusya'nın 400 askerini Afrin merkezinden ve Afrin'deki hava üssünden geri çektiği, haberin güvenirliğini halen teyit edemediği, bunun Türkiye'nin beklenen Afrin operasyonunun işareti olacağı, Afrin sınırındaki Türkiye tarafından oluşturulan sınır duvarının bazı bölümlerinin çıkarıldığı, bunun Ankara'nın Afrin operasyonunu başlatma girişimi olduğunu, Türkiye'nin Suriye'ye ağır topçu birliklerini henüz konuşlandırmadığı" şeklinde bilgiler verdiği de aktarıldı.
Gürcan'ın Şubat 2018'de yaptığı görüşmesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dönemin ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile görüşmesine ilişkin olarak, "Bir kaynağının toplantıda çok sayıda harita ve gergin yüz gördüğünü söylediği, görüşmenin ABD'li tercüman ve siyasi yardımcı olmadan özel bir şekilde gerçekleştiği, Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına göre Ankara'nın ABD'den Münbiç ve Afrin'de bulunan PKK/KCKPYD/YPG unsurlarının Fırat'ın doğusuna aktarılmasını talep ettiği" kaydedildi.
Mart 2018'de "Teröristlerin geçişini önlemek için bazı komando birliklerinin Irak içerisinde geçici askeri karakollar kuracağını öğrendiği ayrıca Ankara'nın ABD karşıtı duyguları artırarak ve PKK'nın ABD ile olan bağlarını kullanarak Sincar'da Bağdat ile ortak harekatın yanı sıra Kandil, Harkuk ve Zap'taki PKK kamplarına ortak harekât düzenlenmesi için Bağdat'ı ikna etmeye oldukça istekli olduğu" ifadeleri bulunan Gürcan'ın Mayıs 2018'de "Türkiye'nin bölgede inşa ettiği gözlem noktalarını komando birlikleri ve tanklarla takviye ettiği, bölgede iki mekanize piyade tugayı bulunduğu" şeklinde bilgiler paylaştığı ifade edildi.
15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından TSK içerisinde kamplaşma olduğunu ifade ettiği belirtilen Gürcan'ın Ağustos 2019'da "Başarısız darbe girişimi akabinde TSK içerisinde muhafazakarlar, Adalet Savunucuları Derneği üyeleri, mukaddesatçılar, Adnan Tanrıverdi destekçileri, neo milliyetçiler, Atlantikçiler, Avrasyacılar ve Perinçekçiler arasında kamplaşma olduğu" şeklinde bilgi verdiği ve Ekim 2019'da, "Türk istihbaratının Süleymaniye kent merkezinde son derece aktif olduğu, yerel kaynaklarından derledikleri PKK/KCK liderlerinin konumlarına ilişkin bilgileri TSK'ya bildirdikleri, KYB'nin PKK/KCK'nın bölgedeki etkinliğini azaltmak için Türk istihbaratına HUMINT'e dayalı bilgi aktarımında bulunduğunu düşündüğü" ifadeleri bilgi notunda yer aldı.
Bilgi notunda Gürcan'ın 2021 Şubat ayında görüştüğü yabancı devlet görevlisine, Türkiye'nin Suriye'ye ilave askeri birlikler göndermeyeceğini, orada yaklaşık 8 bin Türk askerinin olduğunu, askeri rotasyon amacıyla konumlarının değiştirildiğini, işin aslına bakıldığında Suriye'de Türk kuvvetlerinin sayısının azaltıldığını, birçok görev yerinin kapatıldığını ve askerlerin Türkiye'ye döndüğünü, bunun nedeninin Rusların güneyden zorlaması olduğunu, İdlib'deki birçok kişinin 2021 yılının sonuna kadar Rusya'nın Esad Kuvvetleriyle koordineli bir operasyon yapacağından endişe duyduğunu, 2021 içerisinde İdlib'de her şeyin son bulacağını, İdlib'e yatırım yapılmadığını, herkesin bu operasyonu beklediği şeklinde bilgi verdiği anlatıldı.
S400 detayı
Gürcan'ın S400'lerin Ankara'da bir depoda tutulduğunu ve Ankara dışına çıkarmanın imkansız görüldüğünü, Mayıs 2021'de yaptığı görüşmesinde ise Batman Hava Üssü'nün Türkiye'nin Kuzey Irak'taki operasyonlarını sürdürdüğü asıl üs olduğunu, F16'ların Diyarbakır askeri üssünü kullandığını, Şırnak 23. Komuta bölgesinin Kuzey Irak operasyonlarının koordinasyonu için kullanıldığını, İstanbul'da PKK/KCK'lı iki şahsın yakalanması olayında polisin valizleri sahipleri ile eşleştirilmesine yönelik lazer sistemi kullanması hakkındaki çalışmasını 'bir arkadaşı vasıtasıyla elde ettiğini' belirttiği tespit edildi.
Kaynak: Sabah