Ülke TV'de yayına katılan Özülker'e Rusya'nın düzenlediği askeri harekat da soruldu. “İşgal mi, terör unsurlarını temizleme mi” sorusunu değerlendiren Özülker, işgal iddialarına karşı çıktı. Konuşmasında Ermenistan Başbakanı Paşinyan'dan örnekler de veren Özülker şunları söyledi:
"Bu işgal değildir. Halihazırda Rus ordusunun sadece üçte biri harekat halindedir. Burada işi bitirmek için her taraftan girip de bir taarruz içinde de değildir. Buradaki esas amaç Zelenskiy'in bugüne kadarki politikaları dolayısıyla Batılılaşma anlamında. Biraz rahatsızlığını dile getiriyor. Silah sistemlerini karşı karşıya oturtsanız inanamayacağınız kadar büyük bir fark var arada. Rus ordusu ağır gidiyor. Çünkü derdi işgal etmek ya da Ukrayna'yı almak değil. Ukrayna'yı Rusya'nın bir bendesi olarak tutabilmek. Bunun için de Kiev'de iktidarı değiştirebilmek.
"ABD ve İngiltere fazla tahrikkardır. O şekilde yapmak yerine bir müzakere zeminine açık tutacak şekilde davranabilmiş olsalardı aynı sonuçlar bu şekil olur muydu? Paşinyan Rusya'yı ihmal edip 'Ben Batılılaşabilirim' diye düşündü. Bu adımı attıktan sonra Rusya da gözünü yumdu. Azerbaycan'a da 'gidin halledin işinizi' dedi. İşine gelmediği zaman da Karabağ'da durdurdu. Paşinyan da akıllandı: 'Bununla uzlaşmadan, ihmal ederek benim gidip Batı'yla bütünleşme şansım yoktur.' ABD'nin bir Rusya fobisi var. Nisan 2020'de NATO kararı çıkartıldı. Burada Rusya düşman olarak tanımlandı. Ukrayna NATO'yla bu kadar yakınlaşmasa bir problem olmazdı. ABD'nin teşvik ve tahrikleri işi bir noktaya getirdi."
Aydınlık'ın sorularını da yanıtlayan Özülker, Putin'in NATO'ya güvenmediğini belirtti: "Rusya'nın temel hedefine bakmak lazım. 'Ukrayna benim arka bahçemdir NATO'ya falan da giremez.' Nitekim giremeyeceğini NATO da kabul etmiş durumda. Putin de 'Hayır güvenmiyorum. Bunu yazılı bir hale getirecek bir tutum içine girin' dedi.
"Rusya yanlısı bir iktidar vardı, kaçtı gitti. Burada NATO'yu ya da Batı'nın diğer organlarını kabul etmeyeceğini kesinkes ilan ettiğini söylüyor. Batı da 'Biz askeri müdahalede bulunmayacağız. Ekonomik ve mali yaptırıma çevireceğiz.' diyor. Buradan Ukrayna'nın başarıyla sonuca ulaşması mümkün değil.”

İKİ ÜLKE DAHA TANIDI

Donetsk Halk Cumhuriyeti (DHC) ve Lugansk Halk Cumhuriyeti’ni (LHC) iki ülke daha tanıdı. Orta Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı FaustinArchange Touadéra, DPR ve LPR'yi bağımsız cumhuriyetler olarak tanıdı. Touadéra yaptığı açıklamada, Rusya'nın kararını destekledi ve bunu tek doğru yol olarak nitelendirdi. Orta Afrikalıların çoğunun iki ülkenin egemenliğini tanımaktan yana olduğunu vurguladı. “Bu kararın şüphesiz hayat kurtaracağını ve birçok şiddeti önleyeceğini düşünüyorum.” dedi.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daglo ise Moskova'ya yaptığı ziyarette, Donbass çevresindeki durum hakkında yorum yaptı ve Rus liderliğinin cumhuriyetlerin bağımsızlığını tanıma kararını destekledi. Daglo, “Durumun barışçıl bir şekilde çözüleceğini ve dünya ülkelerinin savaşlardan kaçınacağını umuyoruz. Rusya'ya gelince, vatandaşlarının çıkarları doğrultusunda hareket etmek ve halkını korumak onun hakkıdır. Bu onun anayasaya ve yasalara göre hakkıdır. Ve tüm dünya, Rusya’nın halkını savunmasının onun hakkı olduğunu anlamalı” dedi.

Aydınlık