Dr. Doğu Perinçek, Yeni Anayasa tartışmalarına ilişkin fikirlerini önceki gün Ulusal Kanal'daki Çıkış Yolu programında açıkladı.
*
Bugün 2007 ve 2012'ye bir gönderme yapmak çok tehlikeli. Böyle bir anayasa yapacağız denildiği zaman, “2014'ten bugüne Tayyip Erdoğan önderliğinde hükümetin yaptığı her şeyin üstü çiziliyor” anlamına gelir. Altı yıldır uyguladıklarının kökten reddi gibi bir anlam çıkar. Devlet Bahçeli'nin de bunu fark ettiği görülüyor. Bahçeli konu ile ilgili hemen bir açıklama yaptı ve olması gereken anayasanın çerçevesini çizdi. Ayrıca ortakla görüş birliğine varılmadan bir yeni anayasa açıklaması yapmak, ortağa emrivaki olur. Ayrıca ben burada çok önemli bir hesapsızlık görüyorum. Bugün Meclis’te Cumhurbaşkanı’nın üçte iki çoğunluğu sağlama şansı yok. Türkiye'nin ekonomi meselesi varken, Doğu Akdeniz'de tehlike varken, Anayasa tartışması gündeme uyan bir tartışma değil. Bu tartışma Ak Parti'nin oylarını da etkiler. Eğer 2007, 2012 benzeri anayasa getirecekse Ak Parti’ye alkış, CHP, HDP, İyi Parti’den gelir.

Ama biz şimdi burada Vatan Partisi olarak bir tartışma açıyoruz. Yeni bir Anayasanın birinci maddesi şöyle olmalıdır; “Türkiye Devleti Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı, Devletçi, Laik ve Devrimcidir.” Şimdi bunu koydunuz mu anayasanın başına, arkası gelir. Yeni Anayasa, 2014 sonrası Vatan Savaşı sürecinin ve önümüzdeki Üretim Devrimi gündeminin Millî Devrimci Anayasası olabilir. “İkinci İstiklâl Savaşı” koşullarında Yeni Anayasa, ancak Türk Devriminin Anayasa mirası temelinde oluşturulabilir. Vatan Partisi, bu anlayışla Türkiyemiz için Millî Devrimci Anayasa önerisini hazırlamış ve TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek ile TBMM Anayasa Komisyonu Başkanlığına sunmuştur.

Bugün Türkiye’de çok ciddi bir ekonomi sorunu ve dış tehditler varken Sayın Cumhurbaşkanının “Türkiye’nin en önemli meselesi anayasadır” tespitine katılmıyorum.

Üç tane hükümet sistemi var. Birincisi bütün iktidar Meclis’tedir. Kuvvetli bir Meclis, her şey orada. Meclis’in eksende olduğu bir hükümet sistemi. Başkanlık sistemi bunun karşısında. Güçler arasında kalın duvarlar vardır. Parlamenter sistem ise bunların ortasında. Kuvvetler arasında çok sert ayrımlar yok. Türkiye'ye en uzak sistem Başkanlık sistemidir. Türkiye için en uygunu, bizim Türk devrim geleneğimizin yarattığı Parlamenter Hükümet Sistemi. Türkiye'nin önünde aşırı zorluklar var. Bu zorlukları aşırı demokrasi ile değil kuvvetli yürütme ile aşabiliriz.

*
Dr. Doğu Perinçek'in açılan yeni Anayasa tartışmalarına yönelik görüş ve önerilerinin bütünü Aydınlık'ta