Türkiye’de ev hapsinde tutulan Amerikalı Rahip Andrew Brunson’un duruşması bugün görülecek. Piyasalar beklentilerini, Brunson’un serbest bırakılıp bırakılmamasına odakladı. Aydınlık’a konuşan uzmanlar, Türkiye ekonomisinin kaderinin hukuki bir sonuca bağlı olamayacağını belirtti. Ekonomistler, ‘Ekonominin yapısal sorunları var. Bunlar çözülmedikçe piyasalar bu tür geçici çözüm beklentisine giriyor. Bu sadece günü kurtarır’ değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomist Cüneyt Akman: Rahip Brunson’ın serbest bırakılıp ve Amerika’yla ilişkinin düzelmesi halinde büyük ölçüde Batı’ya bağlı olan finans sektörü bunu çok olumlu algılayacak. Konjonktürel olarak durumda bir düzelme olacak, belli bir yere kadar aşağıya gelecek. Piyasa şu ana kadar olumlu beklenti içinde. AKP iktidarı ABD’ye yanaşma çabası içinde. Ortada bir gerçek var ki AKP iktidarının sınıfsal yapısı, ekonomik durumu dolayısıyla Amerika’yla uzun dönemde kavgayı göze alamaz diye düşünüyorum. Piyasa da öyle düşündüğü için ümitli. Ama AKP belki de bu pazarlığı biraz daha uzatmak isteyecektir.
DIŞA BAĞIMLILIK TEDİRGİNLİK YARATIYOR
Dövizin hızlı yükselişinin bir ekonominin kendisinden kaynaklanan ‘gerçek’ sebepleri var, bir de panik sebepleri var. Panik sebeplerin bir kısmı ekonomik, bir kısmı siyasi. Ekonomik derken; ‘Ülke bir krize girecek, ne olacağı belli olmayacak, 2001’den beter olacak’ gibi söylemlerden doğan ekonomik çöküntü beklentisi veya korkusundan kaynaklanan sebepler... Bir de bu paniğin önemli bir sebebi de şu; Türkiye’deki finans sektörünün büyük aktörleri diyor ki: ‘Türkiye Batı dünyasıyla bozuşursa fonu nereden gelecek?’ Çin veya Katar’dan falan bunu karşılamam mümkün değil.’
SORUN AMERİKAYLA İLİŞKİLER Mİ?
Kendilerinin de bağlantıları büyük ölçüde dışarıyla... AKP de ikide bir Londra’ya gidip para istiyor malum... Aslında henüz Amerika’dan şu ana kadar ciddiye alınır bir finansal saldırı gelmedi. Gelirse korkusu var; o siyasi korku da doların bir anda yükselmesine neden oldu. Orada bir düzelme olursa dolar 5’li rakamlara gelir. Ama bir zamanlar olduğu 3.504 liralara gelmez. Çünkü Türkiye’nin ciddi ekonomik problemleri var, siyasi problemlerin ötesinde. Gırtlağına kadar borca girmiş, ülke adeta bir saadet zinciri şeklinde yönetiliyor. Dolayısıyla Amerika’yla canciğer kuzu sarması da olsanız bu mesele çözülmez. Hatta bazı bakımlardan belki daha kötü bile olabilir.
Amerika’nın çok düşmanca bir harekette bulunması her ülkeyi etkiler ama gırtlağına kadar oradan gelen fonlara bağlı olan bir ülkeyi daha çok etkiler. Ekonominiz çok sağlam olmuş olsa, yargınıza da güveniliyor olsa o zaman muhakkak ki daha az etkilenirsiniz.
Türkiye’de insanlar yargıya güvenmedikleri için güvenilirlik azalıyor. Yani Türkiye Rahip Brunson’u acaba bir pazarlık unsuru olarak mı elinde tutuyor yoksa gerçekten casus mu? Bunlar bilinmediği için bu da bir güvensizlik yaratıyor.
TÜRKİYE İLE AMERİKA’NIN MESELESİ BRUNSON DEĞİL
Prof. Dr. Ercan Enç: Türkiye ekonomisinin geleceği Brunson’un bırakılıp bırakılmamasına kaldıysa, ekonominin durumu vahim demektir. Bu değerlendirmeler, ekonominin ona bağlı olduğunu kabul etmektir. Bu sefer Türkiye ekonomisi çok çeşitli alanlarda Amerika tarafından teslim alınmış demektir. Türkiye ile ABD arasındaki mesele Brunson meselesi değil. Dolayısıyla mesleye bu şekilde yaklaşmak son derece yanlıştır. Brunson’un bırakılmasıyla TürkiyeABD ilişkileri olumlu olmayacaktır. Türkiye, Amerika’nın hedefindedir. Ben hukukçu değilim; hukuki açıdan serbest de bırakılabilir ceza da alabilir. Türkiye’de bu kadar küçük bir meselede teslimiyet, başka teslimiyetleri de beraberinde getirir.
BRUNSON SADECE GÜNÜ KURTARIR
Türkiye ekonomisinin çok ciddi yapısal sorunları var. Bu yapısal sorunlar çözülmeden olabilecek olan her şey günü kurtarmaya yönelik uygulamar olur. Çözüm üretim ekonomisi diyoruz ama üretim ekonomisi de tek başına çözüm göstermiyor. Üretimde bir devrim yapmak zorundayız. Yani ekonominiz 100 dolarlık ihraç için 70 dolarlık ithalat yapmak zorunda kalıyorsa, ithalata bu kadar bağlı bir yapınız varsa, düşük ve orta teknolojik mallar üretiyorsanız; bu durumdan kurtulmadan, iç tasarrufları artırmadan Brunson’u bırakarak sadece günü kurtarırsınız.
BU TÜR DEĞERLENDİRMELER DOĞRU DEĞİL
Prof. Dr. Aziz Konukman: İthal girdilere bağımlı ekonomik bir yapı var olduğu için kur bu şekilde. Yoksa bazı konjonktürel nedenler de kuru yukarı doğru çekebiliyor. Brunson olayı da onlardan biri. Ama Brunson dışarı çıkınca kur 4 TL’lere düşecek gibi bir şey mümkün değil. Bu bir kere hukuk sisteminin bir olayı.Yani mahkemenin bağımsız karar verebilmeli. Böyle siyasi olaylar işin içinde olmamalı. Yargı üzerine politik birtakım baskılar olursa ve o nedenle Brunson çıkartılırsa, kurun ne olup olmayacağından bağımsız, yüz karası bir durum olur. Burada adalet yerini bulmalı. Burada politik müdahalelerle yargı etkilenmemeli. ‘Brunson serbest bırakılırsa kur çok iyi olur, bırakılmazsa kötü olur’ gibi bu tür değerlendirmeleri doğru bulmuyorum.
Ekonomi, hukuk güvenliği sorunundan kaynaklı bu tip gelişmelerden etkileniyor. Niye dış yatırımlar bıçak gibi kesildi? Kapitalizmin olmazsa olmaz şeylerinden biri; ‘Ya ben buraya geldim, ya beni FETÖ’cü diye suçlarlarsa?’ Ya da ‘Benim yatırımıma el koyarlarsa’ diye bir kuşku olmaz mı? O da onun bir parçası ama bu rahip olayı o kategoride değil. Uluslararası sermayenin; işçi sınıfı mağdur edilmiş, bir sürü insan hapiste gibi demokrasi kaygısı yok ama mülkiyet kaygısı var. Onların hukuk güvenliğinden, demokratik hakların gelişmişliğinden ziyade mülkiyet hakkının korunması, ona bir halel gelmemesi mesele. Ama Brunson’un hukuk güvenliği ya da mülkiyet hakkının korunması açısından ne özelliği var ki? Hapiste Brunson gibi bir sürü insan var.
OLUMLU BEKLENTİ OLMAMASI AVUNTULARA YOL AÇIYOR
Prof. Dr. Oğuz Oyan: Türkiye’de ekonomide işler iyiye gitmediği ve geleceğe dönük olumlu gelişmeler de olmadığı için, piyasalar kısa vadeli bu tür haberlere bel bağlamış durumda. Ortada hiçbir olumlu ekonomik beklenti olmadığı için ‘siyasi politika üzerinden bir olumluluk yakalanabilir mi’ beklentisi var. Brunson’un bırakılmasının bir etkisi olur ama geçicidir. Ekonominin temellerindeki bozukluk sürdükçe, birtakım avuntuların derde deva olması beklenmektedir.
‘PİYASAYI ETKİLEYEN TEK ETKEN DEĞİL’
Ekonomist Enver Erkan: Piyasalar açısından yarınki (bugün) dava önemli. Bundan sonra davanın sonucuna göre Amerika’yla ilişkiler normalleşecek mi yoksa gergin olarak mı devam edecek? Özellikle bu yaptırımların açıklandığı dönem negatif yatırımcı algısına neden olmuştu. Şimdi yatırımcı bu taraf odaklanmış durumda. O yüzden Brunson bırakılırsa belli bir sayıda yatırımcıyı beraberinde getirir. Bu da tabii olumlu senaryo bizim için. TL değer kazanabilir, dolar gerileyebilir, faizler gerileyebilir, borsada biraz alım gelebilir; kısa dönem içerisinde olumlu bir hareketlenme görebiliriz. Tutukluluk halinin devamına karar verilirse o zaman da negatif senaryo ön plana çıkacak.
KISA VADELİ HAREKET OLUR
Piyasayı etkileyen tek etken Brunson değil. Brunson sonrasında piyasa tabii ki başka beklentiler yaratacak başka faktörlere bakmaya başlayacak. Orada da birçok etken var. Şu an yukarı doğru giden enflasyon var. Enflasyonla mücadele planı açıklandı. Belki bu etkiden dolayı ekim ayı enflasyonu düşük çıkacaktır. Tabii bundan sonraki etki önemli. İki ay fiyatlar düşük kalacak ama iki aydan sonra ne olacak? O açıdan bunun iki aylık süreçten sonra yapısal adımlarla desteklenmesi lazım. Çünkü bu daha çok kısa vadeli bir eylem planı. Küresel anlamda baktığımızda da Amerikan Merkez Bankası faizleri artırıyor. Buna 2019’da muhtemelen Avrupa Merkez Bankası da dahil olacak. Gelişmiş ülkelerin fazilerini artırması gelişmekte olan ülkeler için olumlu değil.
Yani Brunson’un yarattığı hareket kısa vadeli bir reaksiyon olacak. Enflasyon başta olmak üzere diğer bahsettiğimiz faktörler devreye girecek.