Adi bir suçlu hem koğuştaki siyasi mahkumlara yaranmak, hem de gıcık olduğu Afgan mahkumu şikâyet etmek için "bu Afgan çok emperyalist" demiş. Hukukçu Ömer Lütfü Avşar'ın CNN Türk'teki Gece Görüşü programında söyledikleri de emperyalizm kavramının ne olduğunu bilmeden kullanan mahkumunkine benziyordu. Avşar, iktidarı eleştirmek için Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya ve Çin'i aynı kefeye koydu ve bu üç ülkenin de emperyalist olduğunu iddia etti. Emperyalizm emperyalizm olalı böyle zulüm görmemiştir. Avşar, hem iktidarı eleştirmek, hem de karşısındaki milliyetçi olduğunu söyleyen hukukçuyu sıkıştırmak için Uygur propagandasına da sarıldı. Gerçeklerin ne olduğu umurunda bile değildi, hatta bu konuda bilgisi olduğu da şüpheli.
"Muhalif olacağım" diye dünyadaki saflaşmanın ne olduğuna, gerçeklerin ne olduğuna bakma zahmetine girmeyen sadece Avşar değil. Sözcü gazetesi ve yazarları aşı konusunda iktidarı eleştirmek için ırkçılık boyutuna varan söylemler kullanabiliyorlar. Uğur Dündar, Arena günlerindeki üslubuyla, Yılmaz Özdil de kendine has sözde "alaycı" üslubuyla Çin'e yönelik ifadeler kullanmayı sürdürüyorlar. Karar gazetesi de her zamanki "kararlı" tutumuyla Çin karşıtı ne varsa sayfalarına taşımaya devam ediyor. Ancak iktidarı, Çin'i eleştirelim derken gerçeklerden koptuklarının farkında değiller.
ETKİNLİK ORANI TARTIŞMASI
Çin'de üretilen CoronaVac koronavirüs aşısının etkinlik sonuçları Türkiye'de yüzde 91, Endonezya'da yüzde 65, Brezilya'da ise yüzde 50 olarak açıklandı. Sözcü gazetesi, "Bir hata mı var, vatandaş merak ediyor" diye yazdı. Büyük puntolarla ilk sayfadan aşıya yönelik "şüphesini" dile getirirken bu çalışmaların virüsün hangi yoğunlukta olduğu ortamda ve hangi yaş gruplarına yapıldığı, denek sayısının ne olduğu gibi "ayrıntıları" araştırma zahmetine girmedi.
Yılmaz Özdil, sosyal medya hesabında "maskenin koruma oranı bile yüzde 60 iken, Çin aşısının koruma oranı yüzde 50 çıktı iyi mi… Ufak ufak 'şırıngada deniz suyu var' noktasına gidiyoruz galiba" diye yazdı. Karşılaştırdığı oranlar bile elma ile armutun kıyaslanması gibi. Anlaşılan halkın sağlığı gibi konular Özdil'in derdi değil, o muhaliflik veya eleştiri adı altında espirileriyle tatmin olmayı tercih ediyor. Ancak zaman zaman kendi komik duruma düşüyor.
Bir de "Çin uzmanı" olduğunu söyleyenler var, bu rakamlarla yani her ülkede farklı çıkan etkinlik sonuçlarıyla "Sağlık İpek Yolu zor"muş… Yine ortada elmalar ve armutlar var da Sağlık İpek Yolu salgın dönemine ait bir kavram değil. 67 yıldır konuşulan ve üzerine çalışılan bir konu.
Neyse ki bilim böylelerini takmıyor.
Kamil Erdoğdu
CRITürk