Irak'taki olayları değerlendiren ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Erol, ABDİsrail'in Irak'ta haklı ekonomik gerekçelerle başlayan protestoları İran'ı baskı altına almak için provoke etmeye çalıştığını belirtti.

ELİF İLHAMOĞLU

ANKASAM (Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol ve Irak Türkmen Danışma Meclisi Başkanı Prof. Dr. Ümit Akkoyunlu, 1 Ekim'den beri Irak'ta devam eden hükümet karşıtı protestoları Aydınlık için yorumladı.

Irak'taki olayların daha geniş ve eski bir boyutu olduğunu söyleyen ANKASAM Başkanı Erol şunları kaydetti:

"Irak'taki gelişmelerin iki temel boyutu var. Birincisi iç dinamikler, ikincisi dış dinamikler.

Irak'ta 2003 Amerikan işgalinden beri güçlü ve istikrarlı bir sistem inşa edilemedi. Güçlü bir hükümetten de söz edilemez. Dolayısıyla diyebiliriz ki bugünkü olaylar 2003'ten beri sistem inşasında yaşanan sorunların bir yansıması. Bu sistem krizi sonrası yaratılan ortamda etnik ve mezhepsel ayrımlar görünür hale getirildi. Ayrımlar da farklı etnik gruplar üzerinde hoşnutsuzluk yarattı. Bugün Türkmenler de, Sunni Araplar da, Şiiler de yaşanan durumlardan rahatsız. Sistemsel bir kriz var.

'ABD SİSTEMİ BAŞARISIZ OLDU'

Amerika Irak'ı işgal ettiğinde güçlü bir demokrasi ve kurumsal bir yapı ortaya kocayağını iddia etti. Fakat bugünkü durumda Irak, Saddam döneminden daha da kötü bir halde. İşsizlik ve yolsuzluk had safhada, kamu hizmetleri yetersiz. Yani ABD'nin inşa ettiği sistem başarısız oldu. ABD'nin, Afganistan'dan sonra Irak'ta da sisteminin çökmesi, başarısızlığını deşifre etti.

İKİ DEVLETLİ YAPI

İç dinamikleri etkileyen bir diğer konu ise Irak'ın iki devletli yapısı. Irak'ta iki devletli bir yapı var. Biri ABD'nin inşa etmeye çalıştığı çarpık devlet, diğeri de işgalden sonraki durumdan faydalanarak İran'ın yarattığı paralel devlet.

Temel sorun şu ki Irak halkının kendi benimsediği bir devlet yok. İran, Haşdi Şabi üzerinden bir paralel yapı inşa etti, ABD ise krizlerle dolu bir devlet. Bu iki yapılı model halkta isyana yol açtı. Çünkü Irak halkı kendisini yönetimde göremiyor, temsil bulamıyor.

IRAK VEKALET SAVAŞI ALANI

Irak hem ABDİsrail'in hem Suudi Arabistan'ın hem de İran'ın vekalet savaşı alanı haline geldi. Irak, İran için ABDİsrail'e karşı bir direnç cephesi. İran başka devletlerle olan savaşını Irak üzerinden de sürdürüyor. Irak'ın parasını, suyunu, petrolünü kullanıyor. İran'ın savaşı Irak'a mal oluyor, krizin faturasını Irak ödüyor.

Irak, Suudilerle savaşın da bir parçası durumunda. Suudi Arabistan boşluktan faydalanarak Irak'ta güç elde etmeye çalışıyor. Bu yüzden Veliaht Prens, Mukteda Sadr'ı Riyad'da ağırladı. Irak Şiileri üzerinde nüfuz elde etmeye çalışıyor. Yemen'de devam eden savaşta Irak Şiilerini, İran'a karşı konumlandırmaya çalışıyor.

Diğer yandan ABDİsrail ise İran'ın Irak'ta güçlenmesinden rahatsız. İran, Irak'ta ciddi ilerleme kaydetti ve gücünü arttırdı. ABDİsrail ikilisi Irak Şiilerini İran'a karşı kışkırtmaya çalışıyor. Geçtiğimiz ay Irak Şiileri, Irak'ta Haşdi Şabi'yi istemediklerini açıklamışlardı. 2017'deki eylemlerde de halk, Irak hükümetini İran'ın savaşına dahil olmaması için uyarmıştı. ABD ve İsrail, İran'a yönelik baskı politikalarını bu şekilde arttırmaya çalışıyor.

ABD YAPISI İSTİKRAR GETİRMEZ

Sonuç olarak diyebiliriz ki bütün eylemler ekonomik sebeplerle başlıyor, Arap Baharı'nda da öyleydi, fakat bu eylemler provokasyona da açık hale geliyor. Eylemler haklı sebeple başlasa da ülkelerdeki istihbarat örgütleri bu eylemleri kendi amaçlarına evriltmeye çalışıyor. Irak'ta da istihbarat hareketleri çok yoğun.

Irak'ın tarihsel ve toplumsal değerleriyle örtüşmeyen ABD yapısı Irak'a aslan istikrar getirmez, bölge istikrarına da zarar verir."

BARZANİSTAN'I GÜNDEME GETİREBİLİRLER

Eylemlerin yol açabileceği önemli bir kritik bir sonuç ise Barzanistan'ın yeniden gündeme gelmesi. Olaylar Musul ve Kerkük'e de sıçramak üzere. Barzaniciler olaylardan faydalanmaya çalışıyor. Irak Türkmenlerinin açıklamaları da bu yönde. 25 Eylül'de ertelenen Barzani referandumu ile bölge ülkeleri Barzanistan planlarını bozmuştu. Şimdi ise planların yeniden yürürlüğe konması için uygun koşullar yaratılmaya çalışılıyor. Irak ve İran'ın merkezi hükümetlerinin zayıflatılması bu planlar bağlamında değerlendirilmeli.

Irak hükümeti içerisinde de olaylarla ilgili görüş ayrılığı var. Başbakan daha sert karşılık verilmesini söylerken, Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı daha ılımlı yaklaşılması görüşünde. Bu da bir yönetim zaafiyeti.

AKKOYUNLU BOP'A İŞARET ETTİ

Irak'taki olayları yorumlayan Irak Türkmen Danışma Meclisi Başkanı Prof. Dr. Ümit Akkoyunlu ise şunları söyledi:

"Irak'taki mesele iki günlük mesele değil. Çok daha geniş bir perspektifle değerlendirilmeli. Bugün Ortadoğu'da cereyan eden bütün olayların kökeninde Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) var. Ekonomik istikrarsızlık, etnik çatışma, kurumların dağıtılması bunlar ABDİsrail'in BOP projesinin bir sonucu ve bugünkü Irak'ı yarattılar. Eylemler tamamen haklı. Halk hileli seçimlerle gelen, yolsuzluğa bulaşan, yetersiz hizmet sunan hükümete karşı isyan ediyor. Ölü sayısının 100'ün üzerinde olabileceği söylentileri var yerel kaynaklarda. Orantısız bir güç uygulanıyor. Fakat elbette eylemler dış güçler tarafından provoke edilmeye çalışılıyor. Zaten hükümet istikrarsızlıklarının temel sorumlusu da Büyük Ortadoğu Projesi'nin sahipleridir.


Aydınlık