Davutoğlu partisinin kuruluş dilekçesini verdi.

Sonra da programını açıkladı.

NATO ve ABD’ye bağlılık öne çıktı.

Ana dilde eğitim;

Serbest piyasa ekonomisi;

Yeni anayasa, ...

Değişen bir şey yok.

Şimdi sırada GülBabacan’ın partisi var.

“Yıl başına kadar resmileşecek” deniliyor.

Ama yeni yıla sarkabileceği de konuşuluyor.

Adı belli değil.

Ama halk Babacan’ın partisinin adını çoktan buldu.

SPP.

Açık adı: “Sıcak Para Partisi”

TAM İSABET

Ankara’da siyasetçi ve bürokratlarla sohbet ediyorduk.

Konu Babacan’ın partisine geldi.

Son katıldığı televizyon programını tartıştık.

Babacan Fatih Altaylı’nın bir sorusuna, “Şu anda Türkiye’de yaşadığımız varlık içinde yokluk. Likiditenin en bol olduğu dönemdeyiz” yanıtını vermişti.

Yani üretimi arttırmaya değil;

Borç para bulmaya talip olmuştu.

“Sadece ben bulurum” demeye getirmişti.

Vatandaşın bulduğu isim çok beğenildi.

“Tam isabet” dendi.

***

KAZ İŞİ..!

İzmir’in CHP’li Belediye Başkanı Tunç Soyer.

Son günlerde “kaz partisi” ile gündemde.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’a kaz yemeye gitmiş.

Kendini savundu:

“Bu, her kaz sezonunun açılışında verilen bir yemektir. Davet ettiler, gittik. Akşam üzeri çıktım İzmir’den, akşam yemekten sonra döndüm. Çok da güzel oldu. Sonuç itibariyle bir yemek yiyip kalktık, hepsi bu kadar. Bunun bu kadar konuşulmasına hiçbir anlam veremiyorum” dedi.

ÜMRANİYE’DE BİR LOKANTA

Soyer “lüks lokanta” iddialarını da şöyle yanıtladı.

“Ne lüksü, ne şatafatı Allah aşkına.

Hepsi hepsi Ümraniye’de bir lokanta.”

İZMİRLİ KAZ OLMASIN

Olay sonrası İzmir’den bir tanıdığım aradı.

CHP’li.

Belediye kulislerini de iyi bilir.

“Başkan İstanbul’a sadece kaz yemeye gitmiş.

Kendi söylüyor.

Tamam, kazı yesin, afiyet olsun.

Ama bize gelen bilgiler karışık.

Yemeğe gidiş geliş masrafı belediye kasasından ödenmiş.

Doğruysa vahim.

İzmirliler kaz olmuş.” bilgisini verdi.

Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff.

1300 Avro otel parası için istifa etmek zorunda kalmıştı.

Üstelik o parayı devlet değil, bir işadamı ödemişti.

Umarız gelen bilgi yanlıştır.

Kaz yemeye giderken;

Masrafları cebinden ödemiştir.

***

MECLİS YAZIHANE OLDU

Meclis’in durumu tartışılıyor.

Erdoğan bile milletvekillerine hakim olamıyor.

Her hafta grup toplantısında uyarıyor.

Özetle;

“Muhalefetin karşısında gülünç duruma düşmeyin.

Meclis çalışmalarına katılın.

Bunu yapmazsanız aldığınız maaş helal olmaz” diyor.

Ama sonuç fazla değişmiyor.

Meclis’e bulunanlar parmakla sayılıyor.

Gelenler de Genel Kurul’da değil kuliste oturuyor.

İTİRAF

Bir Ak Parti milletvekiline durumu sordum.

Çok dertliydi.

Değerlendirmesi özetle şöyle:

“Meclis’in etkisi iyice zayıfladı.

Bakanlara ulaşamıyoruz.

Yasalara katkımız olmuyor.

Sadece el kaldırıp indiriyoruz.

İlçe belediye başkanı kadar itibarımız yok.

Birçok arkadaş Meclis’i yazıhane gibi kullanıyor.

Sekreter, danışmanlar, ...

Şehirde kullanılan irtibat bürosu gibi.

Ben iki dönemdir Meclis’teyim.

Eskiden de gelir giderdim.

Galiba yeni sistem yanlış oldu.”

Genel kanı benzer.

Milletvekilleri şikayetçi.

Aralarında “Çakarlı araba için değmez” diyenler bile var.

Yanlışın neresinden dönülse kar.


Aydınlık