FÜSUN İKİKARDEŞ

Resmi Gazetenin 1 Mart 2022 tarihli, 31765 sayısında zeytin alanlarını tehlikeye sokan bir yönetmelik değişikliği yayımlandı. Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair yeni Yönetmeliğe eklenen fıkrada, “Genel Müdürlük tarafından belirlenen çalışma takvimi içerisinde zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına, …Zeytin sahasının taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine, … Tarım ve Orman Bakanlığınca uygun görülecek alanda dikim normlarına uygun, faaliyet yürütülecek saha ile eşdeğer büyüklükte zeytin bahçesi tesis edeceğini taahhüt etmesi zorunludur" denildi. 

ZEYTİNCİLERİN İTİRAZI

Yasanın yayınıyla beraber zeytincilerden itirazlar yükseldi. Değişikliğin anayasaya ve kanuna aykırı olduğu ileri sürüldü ve 2012’de yaşanan benzer durum hatırlatıldı. O senede de böyle bir girişim olmuş, ancak Nisan 2012’deki Danıştay kararıyla yönetmelik değişikliği iptal edilmişti. Zeytin camiası, son değişikliğin de yasal olarak geri döneceğini öngörüyor. Ne var ki hukuki süreç devam ederken bazı maden ocağı firmalarının kapıdan girmesinden de endişe duyuyorlar.

YASALARDAKİ ÇELİŞKİ

Yeni yönetmelikte, her ne kadar maden faaliyet alanıyla eşdeğer büyüklükte zeytin bahçesi tesisi şart koşuluyorsa da, zeytin alanlarını koruma yasası ile ters düştüğü endişesi var. Şöyle ki, 28.2.1995 tarih ve 4086 sayılı Kanunla değişik 3573 sayılı zeytinciliğin ıslahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun, 17 maddesinde şunu öngörüyor: "Devlet; zeytinciliğin ıslahı, yem zeytin dikim alanlarının tespiti, zeytin dikim ve yetiştirilmesinin teşviki ile verimin artırılması, hastalık ve zararlılarla mücadele ile ürün elde etmekte masrafları azaltıcı araç ve gereçlerin imal ve ithalinde gerekli kolaylıkları sağlar". Aynı yasanın 20. Maddesinde de zeytin alanları maden ocaklarından şöyle korunuyor: "Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegetatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez… Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının iznine bağlıdır. " O kadar ki, aynı yasada, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı izni olsa dahi, “Kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez. … İzinsiz kesenler veya sökenlere ağaç başına altmış Türk Lirası idarî para cezası verilir." kuralı bulunuyor.

TEMA KORUMA TALEP ETTİ

TEMA‘nın tiviter hesabından yapılan açıklamada, “TEMA Vakfı olarak kanunlara aykırı olan işlemin acilen durdurulmasını ve ülkemizin başta zeytinlikler olmak üzere tüm verimli tarım topraklarının madencilik faaliyetlerinden korunmasını talep ediyoruz" denildi. TEMA’nın sosyal medya hesaplarından yapılan duyuruda, “Bu düzenleme 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunu’na aykırı“ ifadesi yer aldı.

ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ ÖNE ÇIKIYOR

 Enerji özelleştirmeleri kapsamında özel sektöre devredilen termik santralların kömür ihtiyacı için maden alanı açılması gerekiyor. Daha önce kamunun elinde olan açık sahalarda sona gelinmiş durumda. Bazı linyit madenlerinin genişleme alanında zeytinlikler yer alıyor. Maden sahası açılmazsa santralların kömür ihtiyacı ortaya çıkacak. Burada iki sonuç önümüze geliyor. İlki kömür ihtiyacının ithalatla karşılanması. İkincisi ise yakıt sağlanamadığından enerji üretiminin sonlanması. Kömürden çıkış da bir tercih fakat kısa vadede baz yük niteliğine sahip santralların devreden çıkarılması enerji arz güvenliği açısından mümkün değil. Dünyadaki kömür fiyatlarının geldiği seviyeler düşünüldüğünde yeni sahaların açılarak santralların üretiminin devamı amaçlanıyor. Sektör kaynakları yeni yönetmeliğin bu kapsamda ele alındığını ifade ediyor.

TAGYAD: ZEYTİNLİK YÖNETMELİĞİ İPTAL EDİLSİN

Tarım Gazetecileri ve Yazarları Derneği (TAGYAD) zeytin bahçelerinde madencilik faaliyetlerine izin veren yönetmeliğin iptalini istedi

Tarım Gazetecileri ve Yazarları Derneği (TAGYAD) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Uğural yaptığı açıklamada,  dünyada enerji darboğazı yaşandığını ve gelecekte de yaşanılacağının öngörüldüğünü kaydederek, “Devletler tedbir almaya, üretim modellerini güncellemeye ve üretimlerini artırmaya çalışmaktadır. Ülkemiz, enerji krizini aşmak için ekolojik ve çevreci olan biyoyakıt, güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi projelerini desteklemektedir. Karadeniz ve Akdeniz’de kendi gemileri ile doğal gaz aramaktadır. Bunlar ülkemiz açısından sevindirici gelişmelerdir. Ancak 1 Mart 2022 günü yayınlanan Resmi Gazete’de ülkemiz için önemi büyük olan zeytin bahçelerinde ‘Tarım Bakanı’ oluru ile madencilik faaliyetlerinin yapılabileceği duyurulmuştur. Üç dinde kutsal olan, 2000 yıl yaşayan, dün var olan yarın da var olacak olan ölmez ağacın günlük politikalara kurban edilmesi düşünülemez” dedi.

Çıkan yönetmeliğin “Zeytin yasasına” aykırı olduğunu belirten Uğural, “Ülkemiz zeytinliklerini korumak hepimizin görevidir. Enerji ihtiyacımız vardır, ancak bu enerji ihtiyacını zeytinlikleri yok ederek sağlamamız ülkemizin geleceğine dinamit koymaktadır” diye konuştu.

Dünyada salgının ilk başladığı günlerde insanların petrol almadığını, maden almadını, gıdaya hatta sağlıklı gıdaya koştuğunu ifade eden Uğural şunları söyledi:

“Talep edilen ürünlerin başında zeytin yaprağı, zeytinyağı ve sofralık zeytin geldi. Ülkemizin bitkisel yağ açığı en az petrol kadar önemlidir. Tarım Gazetecileri ve Yazarları Derneği (TAGYAD) olarak, bu yönetmeliğin bir an önce iptal edilmesini talep ediyoruz.”

 

AYDINLIK / ANKARA