Türkiye'de milyonların 'Yunan spiker' lakabıyla tanıdığı Ionnis Theodoratos, geçtiğimiz günlerde test görüntüleri yayınlandıktan sonra Atina'yı panikleten balistik füze TAYFUN'u yorumladı. Yaşadığı şaşkınlık ve paniği gizleyemeyen Theodoratos, ROKETSAN'ın bu füzeyi geliştirmekle uluslararası kuralları ihlal ettiğini ileri sürdü.
Yunan spiker, TAYFUN'un 561 kilometre uzaktaki hedefi başarıyla vurduğunu hatırlatarak Türkiye'nin daha uzun menzilli füzeler geliştirmiş olabileceğinden bahsetti.
"Türkler bölgesel güç olmak istiyor. Bu füzeleri geliştirme amaçları sadece Yunanistan değil. İsrail topraklarına da ulaşmak istiyorlar" iddiasında bulunan Yunan spiker, Ankara'nın sahip olduğu teknolojiyle bölgesel bir tehdit haline geldiğini savundu.
YUNAN SPİKERDEN BEYİN YAKAN YORUMLAR
Youtube'daki Yunan içerikleri Türkçe altyazıyla yayınlayan WOS kanalına göre Theodoratos, 'TAYFUN' vidyosunda şunları söyledi:
"TAYFUN füzesinin amacı sadece bir havaalanını ya da Yunanistan'daki bir hedefi vurmak değil. Amacı aynı zamanda İsrail devleti için güvensizlik koşulları yaratmaktır. Bu tür balistik füzelerin yapım, geliştirme, tasarım ve teknoloji transferi konusunda Türkiye'nin felsefesi, Müslüman dünyanın merkezi olduğu konusundaki tek ve eşsiz jeopolitik görüşe dayanıyor.
Kudüs'ün 'özgürleştirilmesi' gerekecek ve bunun olması için İsrail'in yok edilmesi lazım. Peki İsraillileri güvenli bir şekilde nasıl yok edebilirim? Balistik füzelerle... En az 570 kilogramlık bir savaş başlığından bahsediyorlar. Biyolojik, kimyasal, hatta nükleer başlık bile takabilirler. Akkuyu'yu inşa eden Rusları tebrik ediyorum. Türkiye'ye nükleer yetenekler kazandırıyorlar.
Yıllar önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan açıklamıştı. 2 bin 500 kilometre menzilli balistik füze üretmek istiyorlar. Bu pratikte küçük bir kıtalararası füze... Bunları geliştirmek için İran tarafından tehdit edildikleri bahanesini kullanıyorlar. Suriye diye bir devlet kalmadı, Irak'ta Saddam Hüseyin artık yok. Peki Türkiye'yi kim tehdit ediyor? Rusya mı? Putin ve Erdoğan eminim başbaşa bu konuları görüşüyordur."
FÜZEYE 'ÇİN KOPYASI', ORAYA DA 'PONTUS' DEDİ
"Bu balistik tehdide ve Türkiye'nin çalışmalarına uzun yıllar önce dikkat çekmiştim. Emekli Tuğgeneral Christos Minayas'ın 2010 yılında yazdığı bir kitap vardı: Türkiye'nin Jeopolitik Stratejisi ve Askeri Gücü. O kitapta da Türkiye'nin karadan karaya füze sistemleri ayrıntılı olarak anlatılıyordu. Aslında bu geliştirme süreci 90'lı yıllara dek gidiyor. O zamanlar Çin ile özel bir askeri ve stratejik ilişki kurmuşlardı. WS1 ve WS2 füzelerinin teknoloji transferi yoluyla yurt içinde geliştirilmesi için... İlk ürünler Toros sınıfıydı. Toros 230, 260... Bu füzeler 60 ila 120 km menzile sahipti. Bu menziller şimdi iki katına çıktı ve Türkiye hem Çin hem de Pakistan'la sıkı ilişki içerisinde...
2007 yılında Çin balistik sistemine benzeyen Yıldırım füzesi ortaya çıktı. BU tehlikeye daha o yıllarda çeşitli dergilerde dikkat çekmiştim. Sırf bu da değil. Türk Silahlı Kuvvetleri Katar'da, Somali'de üslendi. Orada Hint Okyanusu'na doğru olağanüstü bir atış alanı elde ettiler. Burası Pakistan, Hindistan ve diğer ülkeler tarafından maksimum menzilde balistik füzelerin test edilmesi için kullanılan bir alan... Ama son füze TAYFUN'u Rize'den fırlattılar, aslında orası Pontus ve oradakiler Müslümanlaşmış Rumlar ne yazık ki..."