Çiğdem Çimen yazdı...
Mustafa Kemal Atatürk, gençliği memleketin geleceği olarak görmüştür. Türk gençliğinin, onlara emanet ettiği Cumhuriyet’i daha da geliştirip, her türlü tehlikelere karşı koruyacağına ve sonsuza dek yaşatacağına inanmıştır. Bu nedenledir ki, Millî Mücadele’yi başlatmak üzere Samsun’da Anadolu topraklarına ayak bastığı 19 Mayıs tarihini “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak Türk gençliğine mal etmiştir. Gençlik kavramı biyolojik anlamda belli bir dönemi kapsar. Atatürk’ün gençlik anlayışında, fikirler, yenilikler, düşünceler ile yepyeni bir anlama bürünmüştür. Yaş sınırının önemi kalmamıştır. O’nun şu sözü de bu düşüncesini pekiştirmektedir: “Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir” Mustafa Kemal Atatürk’ün anlayışına göre; yeni düşüncelere açık, çalışkan, ülkesini seven, Cumhuriyet devrimine bağlı, Cumhuriyet değerlerini gelecek nesillere taşıyan herkesi genç olarak görebiliriz. “Benim anladığım gençlik, bu inkılâbın fikirlerini ve ideolojisini benimseyip gelecek kuşaklara götürecek kimselerdir. Benim nazarımda yirmi yaşında bir yobaz ihtiyar, yetmiş yaşında bir idealist ise zinde bir gençtir” Ata’mızın bu sözü ile genç olmanın sadece yaş ile ilgisinin olmadığının, O’nun ilke ve devrimlerine inandıkça ve sahip çıktıkça hep genç kalacağımızı anlamaktayız. Aslında hep genç kalan, her çağa düşüncenin yeniliğini taşıyan; 24 yaşında Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’nin Selanik Şubesi’ni kuran, 35 yaşında Anafartalar Kahramanı ilan edilen, 37 yaşında “Geldikleri gibi giderler” diyerek mücadelenin işaretini veren, 42 yaşında Cumhuriyet’i ilân eden, 44 yaşında şapka ve kıyafet inkılâplarını gerçekleştiren, 48 yaşında harf devrimini yapan, Cumhuriyet’in 10. yılında henüz 52 yaşında olan ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’tür. Yeni Türkiye’nin en genç devrimcisi Atatürk’e, layık evlatlar olmak bizlerin görevidir. O’nun güvenini boşa çıkarmamalıyız. Fikirlerini ve düşüncelerini benimseyip hayatımızın her anında uygulamalıyız. Aklın, bilimin, çağdaşlığın yolunda ilerlemeliyiz. İlke ve devrimlerimize sahip çıkıp onları sonsuza dek yaşatmalıyız. Çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmalıyız. Ata’mız bizlere bunu için gerek yolu da göstermiştir. Bu bağlamda şu sözünü hiç unutmayalım “İşaret ettiğim prensipleri, Türk gençliğinin kafasında ve Türk milletinin şuurunda daima canlı bir halde tutmak, üniversitelerimize ve yüksekokullarımıza düşen başlıca vazifedir.” 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’mızı kutladığımız bugün, Ata’mızın şu sözünün hakkını teslim edelim. “Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum” Bayramını sözde değil özde kutlayan, Ata’nın yolundan hiçbir zaman dönmeyen, ilke ve devrimlerimizin peşinden koşarak hep genç kalan Mustafa Kemal’in askerlerine selam olsun…

İLK KURŞUN