'Üç aylık gecikme bile aleyhimize' Meslek örgütleri resmi ilan gelirleri artırılarak yazılı basına destek verilmesi gerektiğini söyledi. Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Özdemir, zam konusunda tavsiye kararı çıkabileceğini ancak onayın Cumhurbaşkanı tarafından verileceğini söyledi.

Özdemir 'Üç, beş ay bile geç onaylanması gazetelerin ve kurumun aleyhine' dedi

Kağıt kriziyle boğuşan yazılı basın dikkatini yarın yapılacak Basın İlan Kurumu Genel Kurulu'na çevirmiş durumda. Basın İlan Kurumu reklam gelirleri, yerel ve ulusal gazetelerin can damarı. Hemen her gazetenin ortak talebi ise ekonomik darboğaza girilen bir dönemde ilan gelirlerine zam yapılması.

‘KAĞIT İÇİN HÜKÜMET DEVREYE GİRMELİ’

Genel Kurul toplantısı öncesinde gazetelerin yaşadıkları sorunların çözümü konusunda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreter Yardımcısı olan ve Basın İlan Kurumu'nda Yönetim Kurulu üyeliği görevini yürüten Ahmet Özdemir'le görüştük.

Gazete kağıdı temini gibi konularda Basın İlan Kurumu'nun etkili olmayacağını belirten Özdemir "Bir takım meseleler hükümeti ilgilendiriyor. Kağıt sorunu gibi... Biz cemiyet olarak gazetelerin acil ihtiyaçlarını içeren bir rapor hazırladık. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Bey'e (Fuat Oktay) verdik" ifadelerini kullandı.

Özdemir, Basın İlan Kurumu'nun işleyişi konusunda genel bilgileri paylaştı: "Basın İlan Kurumu resmi ilanları dağıtıyor. Bütçeden pay almıyor. Reklam prodüktörü nasıl çalışırsa kurum da öyle çalışıyor. İlandan aldığı komisyonla kendi hayatını sürdürüyor. Devletin reklam prodüktörü gibi düşünün. Bunun yanında bir takım sosyal görevler de yerine getiriyor."

‘ONAY GECİKİRSE ALEYHİMİZE OLUR’

Genel Kurul'da ele alınacak konuları sorduğumuz Özdemir, reklam bedeline yapılacak zammın gündem maddeleri arasında olduğunu söyledi. Genel Kurul'un alacağı kararın sadece tavsiye niteliği taşıyacağını belirten Özdemir, şöyle devam etti: "Zam teklifleri Genel Kurul tarafından hazırlanıyor, hükümete sunuluyor. Hükümet onaylarsa yürürlüğe giriyor. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı onaylarsa, onaylandığı ayı takip eden ayın başından itibaren yürürlüğe girecek."

Basın İlan Kurumu'nun ilan verdiği gazetelerin "50 bin altı" ve "50 bin üstü" şeklinde iki kademede olduğunu anlatan Özdemir şöyle konuştu: "Her iki gruba da yüzde 10'la yüzde 20 arasında bir zam çıkacağına inanıyorum. Bu teklif hükümete gittiğinde oradan ne zaman karar çıkar bilmiyorum. Ama üç ay, beş ay bile geç çıkması gazetelerin ve kurumun aleyhine olacaktır. Bir nebzecik nefes alma imkanı gecikir. Çünkü kurumun da buna ihtiyacı var."

‘BİK YILI ZARARLA KAPAYABİLİR’

"Gazetelerin sorunu Basın İlan'ın da sorunu" diyen Özdemir sözlerini şöyle sürdürdü: "Günümüzde genel bir ilan sorunu var. Resmi ilan tanımına giren ilanların sayısı günden güne eriyor. 'İflas ve konkordato ilanları gazetelerde yayınlanmayacak. Eleman ilanları, üniversitede kadro alımları resmi ilan olarak gazetelerde yayımlanmayacak, Cumhurbaşkanı onayıyla sadece Resmi Gazete'de yayımlanacak. Bazı ilanlar sadece portalda yayımlanacak gazetelerde yayımlanmayacak...' İlan sayısı azalıyor. Bu gazetelerin ve Basın İlan Kurumu'nun gelirlerine yansıyor. Asıl sorun burada. Bir de dijital ortam yazılı basının önüne geçme durumunda. Basın İlan Kurumu da maddi olarak bir çıkmaz içinde. Belki de bu yıl ilk kez Basın İlan Kurumu bilançoyu zararla kapayacak."

Reklamdan sonra devam ediyor 

'Yüzlerce gazeteci işsiz kalabilir'

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Sekreteri İlkay Akkaya, sundukları dosyanın Cumhurbaşkanlığında olduğuna dikkat çekerek hâlâ bir adım atılmadığını belirtti. Aylardır yazılı basının içinde bulunduğu kağıt krizini gündeme getirdiklerini söyleyen Akkaya şöyle devam etti: "Mecliste açıklamalar yapıldı, soru önergeleri verildi. Genel yayın yönetmenleri ve meslek örgütleriyle çözüm önerilerinin oluşturulduğu toplantılar yaptık. Buradan çıkan sonuçlar başta Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'a, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Akarca'ya iletildi. Yani dosya Cumhurbaşkanının masasında. Ancak bir talimatla çözülecek sorun için bugüne kadar bir adım atılmadı. Hükümetin ve Cumhurbaşkanının bir an önce harekete geçmesi gerekiyor. Yazılı basın doların insafına terk edilmemeli. Gazeteler kağıt kriziyle boğdurulmamalı."

'OLUMLU SONUÇ BEKLİYORUZ'

Kağıt sorununun başka bir boyutu olduğunu ve yüzlerce gazetecinin işsiz kalma tehdidiyle görev yaptığını vurgulayan Akkaya şöyle devam etti: "Gazeteler kapanıyor, yayınevleri baskı sayısını azaltıyor. Acil olarak önlem alınmazsa önümüzdeki haftalarda yeni kapanmalar olacak. Yüzlece gazeteci işsiz kalacaktır. Basın bir kamu faaliyeti yürütüyor. Bu yüzden halkın haber alma hakkının önündeki engeller kaldırılmalı. Gazeteler yayın faaliyetlerini sürdürebilmeli."

Kısa ve uzun vadede yapılabilecek hamlelere de değinen Akkaya şunları söyledi: "Bugün dar reklam pastasıdan yararlanamayan gazeteler Basın ilan Kurumumuz verdiği ilan geliriyle ayakta kalıyorlar. Ancak dövizdeki yükseliş nedeniyle bu destek de yetersiz kalıyor. O yüzden Basın İlan Kurumumuzun ilan fiyatlarına zam yapması gerekiyor. Genel Kurul'dan olumlu sonuçlar çıkmasını istiyoruz. Oradan çıkacak kararlar basının yarasına bir nebze olsun merhem olacaktır.

'KESİN ÇÖZÜM YERLİ ÜRETİM'

"Gazete kağıdının alımında uygulanan yüzde 8'lik KDV'nin sıfırlanması ve devletin gazetelerin yıllık kağıt ihtiyacının yüzde 40'ını sübvanse etmesi gerekiyor. Ancak biliyoruz ki bunların hepsi kısa vadeli çözümler. Köklü çözüm için Türkiye'nin yeniden kendi kağıdını üretir hale gelmesi ve bu alandaki dışa bağımlılığı sonlandırması gerekmektedir."

Türenç: Yazılı basına daha fazla destek!

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, toplantı öncesinde Aydınlık'ın sorularını yanıtladı. "Basın İlan Kurumu, basınımızın 57 yıllık geçmişe sahip köklü bir kurumudur" diyen Türenç kurumun önemini şu sözlerle anlattı: "Kuruluş amacı resmi ilan ve reklamların dağıtımında adaletsizliği önlemek; hükümetlerin diledikleri yayın organına kamu kaynaklarını dilediği gibi aktarmasına engel olmaktır. Geçen sürede bu ilkeler zaman zaman zedelense de Basın İlan Kurumu her şeye rağmen medyamız ve özellikle yerel medya için hayati önem taşımaktadır."

Basın İlan Kurumu'ndan beklentilerini sorduğumuz Türenç şu yanıtı verdi: "Beklentimiz bu kriz ortamında yazılı basını daha fazla desteklemesidir. İlan fiyatlarını artırmanın yanında, kağıt sübvansiyonu ve en önemlisi SEKA'nın özelleştirilmesiyle tek gram gazete kağıdı üretilmeyen ülkede, yeniden gazete kağıdı üretimini başlatacak adımların atılmasında öncülük etmesidir. 80 milyon nüfuslu bir ülkede gazete ve kitap yayını için hayati olan üçüncü hamur kağıt üretilmemesi, stratejik açıdan büyük eksikliktir."

İlk aşamada atılabilecek adımlara ilişkin de Türnç şu ifadeleri kullandı: "Basın İlan Kurumu'nun en kolay ve en önce yapabileceği resmi ilan fiyatlarını artırmaktır. Gazetelere gelir kaynakları bulunmalıdır. Kağıt başta olmak üzere gazetelerin tüm girdilerine mutlaka sübvansiyon uygulanmalı ve teşvik verilmelidir."

Türenç ifade ve basın özgürlüğünün demokrasiler için önemine vurgu yaparak Cumhurbaşkanlığı ve hükümete şöyle çağrı yaptı: "Her ne kadar bugün ülkeyi yönetenler basını demokrasilerde 'dördüncü kuvvet' kabul etmese de bu gerçeği değiştirmez. Cumhurbaşkanlığı ve hükümet, özgür basın olmadan ülkede demokrasinin gelişip kökleşmesinin mümkün olamayacağına inanmalıdır. Yerel basın olmadan demokrasi yerelde de kökleşemez. Bir an önce basınımızın gelişmiş ülkelerdeki gibi güçlü olmasını sağlamak, ülkeyi yönetenlerin de hedefi olmalıdır."