Büyükada’da 4 ayda 700 kedinin bulaşıcı hastalık nedeniyle öldüğü iddia edildi. İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, kentte belediyelerin sahipsiz hayvanların yarattığı sorunlara hazırlıksız olduğunu söyledi


Sahipsiz hayvanlarla ilgili sorunlar katlanarak büyüyor. Sokak köpeklerinin ardından son olarak Büyükada’da 4 ayda 700 kedinin bulaşıcı hastalık nedeniyle hayatını kaybettiği iddia edildi. İstanbul’da yeterli veteriner kadrosu bir yana, belediyelerin birçoğunda Veterinerlik İşleri Müdürlüğü bulunmuyor. İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, vakit kaybeden belediyelerde veterinerlik hizmetlerine ilişkin kurumsallaşmanın tamamlanması gerektiğini ifade etti. Veteriner hekimler, kedilerde görülen Feline Enfeksiyoz Peritonit (FIP) hastalığının son yıllarda Türkiye ve yurt dışında artış gösterdiğine dikkat çekti. "FIP salgını" iddialarının gündeme geldiği Büyükada'da virüs yükünün azaltılabilmesi için yoğun kısırlaştırmaya ihtiyaç olduğu ifade ediliyor. İstanbul Veteriner Hekimler Odası (İVHO) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, FIP'i, mutasyona uğramış koronavirüsler tarafından oluşturulan, öldürücü ve immun ilişkili bir hastalık olarak tanımladı. Bu virüslerin insana bulaşmadığını belirten Arslan, koronavirüslerin kedilerde genellikle patojenik olmadıklarını ya da bazı olgularda sadece hafif ishale neden olduklarını anlattı. Son zamanlarda İstanbul ve Adalar bölgesinde FIP vakalarında herhangi bir artışa ilişkin ülkede tutulan bir istatistik olmadığına değinen Arslan, "2015'te özellikle sahipsiz sokakta yaşayan kedilerde oldukça yoğun kayıplar yaşandı. Daha sonra vakalarda bir azalma görüldü ama meslektaşlarımızdan gelen bilgiler geçen seneden itibaren yine bir artış gözlendiği yönünde. Dünyada da bu yönde bir artış olduğu söylenebilir." dedi.

FIP hastalığına karşı birçok aşı geliştirme denemelerinin başarısızlıkla sonuçlandığından bahseden Arslan, sahipsiz hayvanların popülasyonunun kontrol altına alınamamasının, yeterli, sağlıklı ve dengeli beslenememelerinin, korunma ve saklanma ihtiyaçlarını giderememeleri ve stres etkenleri gibi hayvan refahını olumsuz etkileyen faktörlerin hastalıklara karşı direnci olumsuz etkilediğini aktardı.

İSTİHDAM SAYISI ARTMALI

Sahipsiz hayvanların popülasyon kontrolünün sağlanması için en insancıl seçeneğin kısırlaştırılmaları olduğunun altını çizen Arslan, alınması gereken önlemleri sıraladı: "Sahipsiz hayvanların sağlığı ve refahının korunması yetkisi 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile yerel yönetimlere, belediyelere verilmiştir. Ülkemizde sahipsiz hayvanlar konusunda yapılan çalışmalar beklenen ve istenen sonucu ortaya çıkarmamaktadır. Veteriner hekimlerin hem sahipsiz hayvanların sağlığı hem de halk ve çevre sağlığı adına yaptığı görevler dolayısıyla belediyelerdeki istihdam sayısının artırılması, norm kadro sorunlarının çözülmesi ve vakit kaybetmeden büyükşehir belediyelerinde Veteriner Hizmetleri Daire Başkanlığı, diğer belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlükleri'nin yeniden kurulması sağlanmalıdır. Aksi durumda yıllar geçtikçe sahipsiz hayvanların yaşadığı sorunlar katlanarak karşımıza çıkacaktır."

Prof. Dr. Arslan, belediyelerdeki veterinerlik birimlerinin mevcut durumuyla ilgili de Aydınlık’a şunları söyledi: “Sadece İstanbulda belediyelerin neredeyse yarısında Veterinerlik İşleri Müdürlükleri var. Geri kalan yarısında ise bu hizmetler Sağlık İşleri Müdürlüğü, Temizlik İşleri Müdürlüğü üzerinden yürütülüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Daire Başkanlığı yok. Veterinerlik İşleri Müdürlüğü var, Daire Başkanlığı düzeyinde olsa çok daha etkili mücadele mümkün.”

KISIRLAŞTIRMA YETERSİZ

Veteriner Hekim Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ, Adalar'da yaşayan, kediköpek kurtararak sahiplendiren hasta yakınlarıyla yaptığı görüşmelerde, son dönemde FIP'li kedi sayısının ve bu nedenle kedi ölümlerinin arttığının aktarıldığını söyledi. Prof. Dr. Aytuğ, Büyükada'daki duruma ilişkin şunları kaydetti:

"Yeterince kısırlaştırma yok, kediler sınırlı alanda sürekli çoğalıyorlar ve birbirlerine enterik koronavirüs bulaştırıyorlar. Birbirlerine durmaksızın bulaştırdıkları için vücutlarındaki virüs yükü artıyor. İnsan kaynaklı stresi de göz ardı etmemek lazım. Özetle yoğun stres altındalar. Artan virüs yükü ve stres, öldürücü FIP virüsüne yol açıyor. Ada'da öncelikle yoğun kısırlaştırma programıyla kedi sayısındaki artışın önlenmesi gerekiyor ki virüs yükü ve kediler arası stres azaltılabilsin."

‘İBB’NİN KARANTİNA ALANI YETERSİZ’

Hayvanlar Olmadan Asla Platformu Kurucusu Gürkan Gazoğlu da hastalığın kediler arasında dışkı ve temasla yayıldığını, hasta olanların karantina altına alınması gerektiğini söyledi. Gazoğlu, “Barınaklara alınan bu tür kediler de diğer kedilere bulaştırır. İBB'nin karantina alanları zayıf olduğundan hastalık hava yoluyla bulaşıyor." diye tamamladı.