Aydınlık’a konuşan Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal ve Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Tansi, Avrupa Birliği üyeliğinin gerçek dünyada bir karşılığının olmadığını belirtti.

Prof. Dr. Ünal, “AB müktesebatıyla üyelik olmaz.” derken, Doç. Dr. Tansi de “Türkiye'nin AB'ye tam üye olma hamlesinin açıkçası bir politik söylem olmaktan öteye gidemeyeceğini düşünüyorum.” yorumunu yaptı.

‘MADEM ÖYLE GEREĞİNİ YAPIN’

Prof. Dr. Hasan Ünal, Türkiye’nin bu konuya akılcı şekilde yaklaşması gerektiğini belirtti. Birincisi Londra’da yapılan zirveye AB’deki bütün ülkelerin toplanmadığını belirten siyaset bilimci, “Önde gelen ve ordusu belirli bir kapasitede olan ülkeler katıldı. Yani Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan vs katılmadı.” ifadelerini kullandı.

Burada AB’ye “Siz bizi üye yapmak istiyor musunuz? O zaman hemen gereğini yapın.” denmesi gerektiğini belirten Ünal, “Tarihte daha üyeliğe başvurmadan üyeliği yapılan ülkeler var, Hırvatistan gibi. O zaman orada tartışırsınız, ‘Rusya ile savaşmak öyle kolay bir iş değil, ciddidir.’ diye. AB’nin Türkiye ile ilgili oluşturduğu bir müktesebat var. Bu müktesebat tamamıyla toksik yani zehirli. Bu müktesebatla Türkiye AB’ye giremez. Ukrayna için hemen tam üyelik tartışılıyor. Peki Türkiye’yi de tartışın o zaman. Ciddi konuşulacaksa konuşulsun. O zaman da Türkiye KKTC’nin tanınmasını ortaya koyar. Güvenlik konuları da NATO’da konuşulur. ABD de zaten Ukrayna Savaşı’nın uzatılmamasından yana. Zaten böyle giderse NATO AB’den daha erken bir tarihte dağılabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

TÜRKİYE’NİN EKONOMİK ÇIKMAZI

Prof. Dr. Ünal, Türkiye’nin son günlerde AB ile ilgili yaptığı çıkışları ekonomik düzlemde değerlendirdi. Hükûmet’in Avrupa’ya yakınlaşan bir Türkiye görüntüsüyle yabancı yatırım çekme ihtimalinin üzerinde duran siyaset bilimci, “Şu an da Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik çıkmazdan dolayı bu yapılıyor olabilir.” yorumunda bulundu.

‘AVRUPA’NIN GÜVENLİĞİ SAĞLAMA İRADESİ YOK’

Doç. Dr. Deniz Tansi, Avrupa’da geçmişten beri süren güvenlik tartışmalarına değinerek, Avrupa’nın NATO haricinde kendi güvenliğini sağlamasının hayatta bir gerçekliğinin olmadığını söyledi. Doç. Dr. Tansi fikrini şöyle açıkladı: Avrupa'nın savunması fiilen NATO tarafından karşılanıyor. NATO da Avrupa ülkeleri ve ABD beraber. Bu anlamda NATO şemsiyesi geçerli. Biliyorsunuz AGSP var, Avrupa Güvenlik Savunma Politikası. Öncelikle neye ihtiyaçları var? Bir para ayırmaları lazım. Avrupa ülkelerinin böyle bir para ayırma iradesinin olduğunu ben açıkçası görmüyorum. İki, bunların askeri ihtiyacı var. Kim peki bu asker ihtiyacını karşılayacak? Türk Silahlı Kuvvetleri. Biliyorsunuz Türkiye, komuta kademesi olmadığı için çekilmişti AGSF'den. Dolayısıyla Avrupa gerçekten bir strateji köşe olmak istiyor ise, ki ben zannetmiyorum ama istiyorsa bu orduyu kurma bağlamında hem para ayıracak, hem de Türkiye'yi AB’ye tam üye yapması lazım. Ama ben Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi tam üye yapma iradesinin olduğunu düşünmüyorum.”

‘AB ÜYELİĞİNİN GERÇEKLİĞİ YOK’

Doç. Dr. Tansi, AB’nin işleri düştüğünde Türkiye’yi akıllarına getirdiğini belirtti. Üyelik süreciyle ilgili konuşan siyaset bilimci şunları söyledi: “2005 müzakere çerçeve belgesini hatırlayalım. Ne diyorlardı: Kalıcı delegasyonlar olabilir. Nedir kalıcı derogasyonlar yani istisnalar? Serbest dolaşım, yapısal ve tarımsal fonlar. Yani ikinci sınıf bir üyelik tarif etmişlerdi aslında. Dolayısıyla ben bunun hayatta çok fazla bir karşılığının olduğunu görmüyorum. Zaten işleri düşünce Türkiye akıllarına geliyor.”

‘TÜRKRUS İLİŞKİLERİ ZEDELENİR’

Doç. Dr. Tansi Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya asker gönderme ile ilgili başlattığı kampanyayı Türkiye açısından bir tuzak olarak değerlendirdi. Türkiye’nin bu tuzağa düşmeyeceğini belirten siyaset bilimci, “Şu anki Trump yönetimi NATO’nun Ukrayna’ya asker göndermesini veto edecektir. Ukrayna’ya asker gönderme fikri ancak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararıyla söz konusu olabilir. Orada da Rusya’nın ve Çin’in onay vermesi gerekecek. Bu da zaten barış gücü olur. Ben bunun dışında Fransa ve İngiltere’nin önerdiği şekilde asker gönderme tuzağına Türkiye’nin düşeceğini düşünmüyorum. Türkiye de bu konuda temkinli davranıyor. BM dışında bir asker gönderme TürkRus ilişkilerini de bozacaktır. ABD’nin de asker göndermeyi reddettiği zeminde ABD ile de ters düşülmüş olacak. Bu Türk dış politikası tarafından bir açmaz oluşturur.” ifadelerini kullandı.