Rusya ve Ukrayna heyetleri İstanbul'da görüştü. Ukrayna heyetindeki Rüstem Umerov, FETÖ destekli Kırım Yatılı Okulu'nda eğitim gördü. ABD Dışişleri Bakanlığının Geleceğin Liderleri Değişim Programı'na katıldı. Kardeşi ile birlikte Kiev’de 'Amerika’nın çocukları' olarak anılıyor
Rusya ve Ukrayna müzakere heyetlerinin yüz yüze dördüncü toplantısı dün İstanbul'da Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde başladı. İki gün sürmesi beklenen görüşmeleri dünya basını yerinde izledi.
Toplantıya, sabah ilk olarak Ukrayna, ardından Rusya heyeti geldi. Toplantı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açılış konuşmasının ardından başladı. Çatışmaların sona ermesi hedefiyle başlayan müzakerelerde, ABD ve NATO hedeflerinin gerilediği bu günlerde Ukrayna heyetinde yer alan bir isim dikkat çekti: Ukrayna Milletvekili Rüstem Umerov...
Umerov bölgede ABD planlarının sözcülüğünü ve yürütücülüğünü yapan bir siyasi.
KIRIM PLATFORMU TUZAĞINDA GÖREV ALDI
Umerov ismi Aydınlık okurları için yabancı değil. Aydınlık 17 Ağustos 2021 tarihli manşetinde Türkiye'ye kurulan 'Kırım tuzağına' dikkat çekmişti. Tuzağın başrolünde Rüstem Umerov yer alıyordu. Kiev’de 23 Ağustos 2021'de toplanan “Kırım Platformu”na Türkiye de davet edilmişti. Toplantının amacı, Rusya’ya yönelik baskı sağlayacak uluslararası mekanizmaları harekete geçirmekti. Platformun uzun vadeli amacı da Kırım’ın Ukrayna’ya geri dönüşünü sağlamak...
KARDEŞİ DE KENDİSİ DE FETÖ DESTEKLİ
Aydınlık’ın bilgi aldığı Ukrayna’daki yerel kaynaklar, Kırım Platformu’nun düzenleyicilerinden Rüstem Umerov’u şöyle anlatıyor:
“Doğrudan ABD’yle ilişkili. Yabancı devletlerden aldığı fonların bir kısmını kendi kişisel amaçları için kullanıyor. Açık kaynaklarda da ifade edildiği üzere, gençliğinde ABD Dışişleri Bakanlığının Geleceğin Liderleri Değişim Programı (FLEX)'na katıldı. Rüstem Umerov, Ukrayna döneminde FETÖ’den destek alan Kırım Cumhuriyeti Eğitim Bakanlığının üstün yetenekli çocuklar için açtığı Kırım Yatılı Okulu'nda eğitim gördü. Kardeşi Ruslan Umerov (kimlik bilgilerine göre Aslan Ömer Qırımlı) da bu okulda okudu ve FETÖ bağlantılı. İki kardeş de Kiev’de 'Amerika’nın çocukları' olarak anılıyor.”
MEŞRULAŞTIRMA UYARISI
Aydınlık haberde şu uyarıları yapmıştı:
“Ukrayna tarafından FETÖ bağlantılı kişilerin Kırım Platformu’na katılması ve onlar aracılığıyla FETÖ’nün Kırım Tatar Milli Meclisi üzerindeki etkisi, son derece tehlikeli. Bu, FETÖ’yü meşrulaştıracak bir rol oynayacak ve onları uluslararası gündemin eşit haklara sahip katılımcıları olarak gösterebilecek. Uluslararası düzeyde FETÖ’nün fikirleri, Türkiye’nin tavrı olarak da algılanabilecek.”
Rus basınında da Rüstem Umerov'dan 'Amerikan casusu' diye bahsediliyor. Bu tanım önemli bir kaynağa dayanıyor; Rüstem Umerov gibi Kırım Tatarı olan Kırım Tatarlarının Bölgesel Ulusal Kültürel Özerkliği Başkanı ve Ukrayna tarafı temsilcisi Ayvaz Umerov. Kırımlı siyasetçi 10 Mart'ta gazetecilere verdiği demeçte, “Onu bir ABD casusu ve kaçak Fetullah Gülen ile bağlantılı bir gri kardinal olarak görmek için çok nedenim var.” dedi. Rüstem Umerov'un Fetullah Gülen tarafından aktif olarak desteklendiğini, Nurcu eğitim sisteminin bir parçası olduğunu sözlerine ekledi.
Ayvaz Umerov'a göre Rüstem Umerov'un ana görevi, Rusya ve Ukrayna'nın hızlı bir anlaşmaya varmalarını engellemek, her şeyi ABD özel servislerine bildirmek. Ayrıca aşırılık yanlısı Kırım Tatar Halk Meclisi lideri Mustafa Cemilev'in ticari varlıklarının ana sahibinin de Rüstem Umerov olduğu da bildirildi.
ERDOĞAN: ADİL BİR BARIŞIN KAYBEDENİ OLMAZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, böylesine kritik bir dönemde heyetleri misafir etmekten, barışı tesis etme yolundaki gayretlerine katkı sağlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Toplantıların ve yapılacak görüşmelerin, Ukrayna ve Rusya ile bölge ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, "Liderlerinizin talimatları doğrultusunda yürüttüğünüz müzakere süreci, barışa dair ümitleri yeşertmiş, tüm dünyayı heyecanlandırmıştır. Görüşmeleri bu kapsamda canıgönülden destekliyoruz." ifadesini kullandı.
Türkiye olarak barış ve istikrar için bölgede ve ötesinde sorumluluk üstlenmekten hiçbir zaman kaçınmadıklarını vurgulayan Erdoğan, "Adil bir barışın kaybedeni olmayacağına inanıyoruz. Çatışmanın uzaması hiç kimsenin yararına değildir. Ölen her insan, yıkılan her bina, refah yolunda harcanması gerekirken havaya savrulan, toprağa gömülen her kaynak, ortak geleceğimizden kopartılan bir değerdir." diye konuştu.
Erdoğan, bu trajediyi durdurmanın tarafların elinde olduğunu belirterek, "Bir an önce ateşkesin ve barışın sağlanması herkesin faydasına olacaktır. Artık görüşmelerden somut sonuçların alınması gereken bir döneme girdiğimizi düşünüyoruz. Gelinen aşama itibarıyla heyet üyeleri olarak sizler tarihi bir sorumluluk üstlendiniz. Tüm dünya sizlerden gelecek hayırlı ve müjdeli haberleri bekliyor. Liderlerinizin yönlendirmesiyle barışın temelini atıyorsunuz. İşinizi kolaylaştıracak her türlü katkıya biz hazırız." görüşünü paylaştı.
'GARANTİ SAĞLANIRSA NATO'YA GİRMEYECEĞİZ'
Görüşmelerin ardından Ukrayna heyeti tarafından açıklamada yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Ulusal garanti alabilmek için elimizden geleni yapacağız. Kırım konusu çok önemli. Uluslararası güvenlik o bölgelerde çalışmayacak ama biz resmi konuşmalarda bulunuyoruz. Bazı ülkeler şimdiden bu konuda garantör ülke listesine katılmak için isteklerini bildirdiler. Biz garantör olarak BMGK üyeleri, ABD, Fransa, Almanya, Türkiye ve İsrai’i istiyoruz.
“Ukrayna'nın egemenliğini sağlayacak bir anlaşma için uğraşıyoruz. Garantilerin NATO'nun 5. maddesine benzer olmasını istiyoruz. Eğer biz saldırıya uğrarsak 3 gün içinde acil bir zirve çağrısı yapma hakkımız olacak. Bu zirve çerçevesinde bir şey çözülmezse ülkeler bize silah ve yardım sağlayacak. Bu sayede Ukrayna’nın güvenliğini sağlayabiliriz. Bu maddeyi ekleyebilirsek o zaman Ukrayna bugünkü statüsünü sabitleme imkanına sahip olacak.
“Bu garantilerle, ülkemizde yabancı asker bulunmayacak ve biz de NATO'ya girmeyeceğiz. Ama AB hedefimizi hiçbir şey değiştiremez.”
KIRIM VE DONBASS
“Kırım konusunda Ukrayna ve Rusya ikili görüşmelere devam edecek. Bugün Rusya'ya bunu teklif ediyoruz. Ukrayna ve Rusya, müzakereler devam ettiği sürece güç kullanmasın. Çünkü Kırım konusunun çözülmesi lazım. Donetsk ve Lugansk biraz daha farklı konu, bunu cumhurbaşkanları kendi aralarında çözecektir.
“Referandum aktif bir şekilde konuşuluyor. Referandum bazı çerçevelerde gerçekleşebilir. İkincisi uluslararası toplumun bunu kabul etmesi gerekli, hiçbir referandum bir baskı sonucunda olmamalıdır. Silahların bulunmadığı, barışın olduğu bir bölgede yapılmalı. Hiçbir ülke bu sürece karışmamalı.
“Bu anlaşma henüz imzalanmadı, sadece bir teklifte bulunduk, cevaplarını bekliyoruz. Karşı tarafa önemli prensiplerimizi bildirdik. Bugün itibarıyla garantör olan ülkelerle görüşmeye başladık bile. Bu ülkeleri bir zirve ortamına davet edeceğiz. Rusya'ya yeterince teklifte bulunduk. Eğer anlaşabilirsek çok taraflı bir konferans düzenleyeceğiz, garantör ülkeleri çağırıp süreci onlarla yürüteceğiz.”