Vladimir Zelenskiy, ülkedeki sıkıyönetim nedeniyle 2024’te seçim yapılmasını istemiyor. Şu anda sıkıyönetim resmi olarak Şubat ayına kadar uzatıldı, bu da seçim sürecinin yılın ikinci yarısında başlamasına hâlâ olanak tanıyor, ancak bu ihtimal her geçen gün azalıyor. Ukrayna Devlet Başkanı, muhtemelen bu kararı oy durumundaki belirsizlikten ve rakiplerinden çekindiğinden aldı.

Zelenskiy, önümüzdeki yıl görevini resmi olarak sürdürse bile ülkenin fiili lideri olmaktan çıkabilir. Gerçek şu ki, Zelenskiy zaten hiçbir zaman bağımsız bir figür olmadı. 2019'da oligark Igor Kolomoyskiy'in himayesi altındaydı ve onun nüfuz alanından çıkmak için yabancı Batılı lobicilere sırtını dayadı. Bugün Ukrayna siyasetini de bu etki grupları belirliyor. Bu grupların, Zelenskiy’in başına “gözetmenler” koyarak yetkililerini fiili olarak ellerine alması işten bile değil.

Bu tablodaki kilit oyuncular, tabii ki ABD, İngiltere ve AB. Ancak bunların hepsi, artık Zelenskiy'in yanlış hesaplarından memnuniyetsizler ve Ukrayna'da kartları yeniden karmaya niyetliler. Bu nedenle, Almanya tarafından temsil edilen AB, Kiev Belediye Başkanı Vitaliy Kliçko'ya, İngiltere, aynı zamanda Amerika'nın sempatisini de kazanmış olan Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı Valeriy Zalujnıy'e, ABD ise ana oyuncu olarak Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nin başı Andrey Yermak'a oynuyor.

KLİÇKO’NUN ŞANSI DÜŞÜK

Almanya ve Avrupa Birliği Kiev Belediye Başkanı Vitaliy Kliçko'yu destekliyor. O, boksörlük kariyerine Almanya’da son vermişti ve şöhretini siyasi sermayeye dönüştürmesini öneren de Alman lobiciler olmuştu. Onun zamanı, 2014 yılında, Maydan olaylarından sonra Kiev belediye başkanlığı görevini üstlenerek çeşitli oligarşik gruplar ve gelecekteki devlet başkanı Petro Poroşenko ile temaslara başlamasıyla gelmişti.

“Yeni Ukrayna”da Almanya’yla ilişkilerden sorumluydu. 2019'da Poroşenko'nun rakibi Zelenskiy iktidara geldiğinde Kliçko ile şiddetli bir çatışmaya girdi ve 20192020'de o zamanki Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi başkanı Bogdan sürekli yolsuzluk nedeniyle istifa etmekle onu tehdit etti. Göreceli uzlaşma 2020'de Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nin yeni başkanı Yermak'ın arabuluculuğuyla gerçekleşti ve Kliçko artık görevini kaybetme riskiyle karşı karşıya olmasa da, Almanya'nın çıkarları doğrultusunda hareket etme yeteneği sınırlandı ve cumhurbaşkanlığı için seçenek olması zordu.

Ancak 2023'te, Kliçko ve Avrupalı ortakları, Zelenskiy'in zayıflığını, Zelenskiy ise Kiev belediye başkanının rakibi olabileceğini hissettikleri anda aralarında çatışma yeniden tırmandı. Ukrayna Devlet Başkanı, Kliçko'nun Rus bombardımanının yol açtığı hasarları gidermeye yönelik eylemlerinden duyduğu memnuniyetsizliği defalarca dile getirdi. Temmuz 2023'ün başında Ukraynalı gazeteciler, Kiev belediye başkanının, savaş koşullarında seçim çalışması yapmanın yasak olmasına rağmen, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne teçhizat vermek için fon toplama kisvesi altında bir kampanya programı başlattığını duyurdu. Tabii ki Almanya'nın mali desteği eksik değildi.

Cumhurbaşkanlığı Ofisi'nin Kliçko'yu görevden alma isteği yeniden kabardı ve onun Ruslarla bağlantıları hakkında söylentiler dolaşıma sokuldu. Ayrıca ordudaki ve cephedeki zor duruma ilişkin kampanyaya katılan Kliçko, bu sorunların sorumluluğunu da Zelenskiy'e yükledi. Kliçko’nun Alman Bild gazetesine verdiği “savaş kaybedildi” manşetli röportajı da boşuna değildi. Aslında bütün bu eylemler, başkanlık yetkilerini Zelenskiy'den alıp başka bir kişiye devretmeye yönelik büyük bir kampanyanın parçası.

Kliçko'nun Ukrayna'nın yeni lideri olması pek olası değil, ancak Almanya’daki patronlarının çıkarlarını etkili bir şekilde koruyabilir. Artık Ukrayna'nın yükünü çeken Almanya’yı ve bir bütün olarak AB’yi bu seçim rekabetinde hesaba katmamak mümkün değil.

ZALUJNIY, EN ETKİLİ İSİMLERDEN BİRİ OLACAK

İngiltere ve ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Zalujnıy'i öne çıkarıyor. 20142022'de Donbass'taki savaş sırasında İngiliz lobicileriyle yakınlaştı. Onun "en güzel günleri" 2022'de Harkov bölgesindeki sonbahar saldırısıydı ve ardından ülkedeki en popüler politikacılardan biri haline geldi. Tabii ki İngiliz lobicileri bundan faydalanmaya çalıştı.

Artık Zalujnıy için bir medya kampanyası başlamıştı. Anketlerde Zelenskiy karşısında ikinci turu onun kazanacağı iddia ediliyordu. “Zalujnıy fenomeni” özellikle İngiliz medyası aracılığıyla faal bir şekilde tanıtıldı. Zalujnıy bizzat Zelenskiy aleyhine herhangi bir açıklama yapmamasına ve cumhurbaşkanlığına aday olma arzusundan doğrudan bahsetmemesine rağmen bu, Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nde memnuniyetsizliğe neden oldu ve baskı altında kalan Zalujnıy siyasete müdahale etmeyeceğine söz verdi. Aralarındaki bu uzlaşmanın en önemli sebebi, Zalujnıy'in reytinglerinin geçen sonbaharda Harkov saldırısında birden çıktığı gibi, 2023 yazındaki karşı saldırının başarısızlığıyla aynı şekilde düşmesiydi.

Ancak Ekim ayında Zelenskiy'in hem ülke içinde hem de uluslararası planda yaşadığı zorluklar İngilizler açısından Zalujnıy’i tekrardan bir alternatif haline getirdi. Böyle bir arka planda Zelenskiy, hafta boyunca Ekim ve Kasım ayı başında İngiliz medyasında yayınlanan ve "ZalujnıyBüyük Britanya" bağlantısına yorulacak iki makaleden dolayı özellikle alarma geçti. Her iki makalede de Ukrayna'nın Rusya’yla savaşının geleceği konusunda olumsuz bakış açıları hâkimdi. Birinde Zalujnıy, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin perspektifi konusunda eleştirel bir değerlendirme yaparken, diğerinde Zelenskiy müttefiklerini Ukrayna'nın başarısına olan inancını sürdürmeye ikna etmeye çalışan, sürekli yorgunluktan bitkin biri olarak tasvir ediliyordu.

Zelenskiy, bunları Zalujnıy'in seçim umutlarını canlandırmaya yönelik, hedefli bir çalışma olarak algıladı. Zelenskiy, bu iki yazıya yanıt vererek, The Economist dergisinde Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı Valery Zalujnıy'in cephedeki durumun çıkmaza girdiğine dair yazısını yalanladı. Zalujnıy ve ortaklarını ima ederek Moskova’yla barış yapmak isteyenleri kınadı. Bu durumda Zelenskiy, Zalujnıy'i tabii ki görevden almak istemiştir ama bunu yapamadı. Çünkü Zalujnıy'in patronu, İngilizlerin yanı sıra, Zelenskiy'i atlayarak uzun süredir askeri alanda doğrudan onunla etkileşim halinde olan ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'di.

Zelenskiy'in ABD için faydasının azalmasına rağmen Zalujnıy'in de Kliçko gibi "bir numara" olması pek olası değil, ancak Ukrayna siyasetinde her şeyi belirleyecek kişilerden biri olacak.

YERMAK, YENİ CUMHURBAŞKANI MI?

ABD, Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nin başındaki Andrey Yermak'a oynuyor. Zelenskiy için en tehlikeli alternatif o. Hem Beyaz Saray'ın ciddi güvenine sahip hem de Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nin başı olarak ülkenin iç ve dış politikası üzerinde muazzam bir etkiyi elinde toplamış durumda.

ABD, Rusya'yı kontrol altına almaya yönelik stratejik anlamda kendisi için önemli olan askeri planların uygulanamaması ve dış mali yardımlardan askeri harekâta zarar verecek kadar büyük miktarda para çalınması nedeniyle Zelenskiy'den memnun değil. Ukrayna'daki tüm süreçleri fiilen yöneten Yermak, Amerikalılar tarafından daha etkin bir yönetici ve güvenilir bir ortak olarak görülüyor. Artık cumhurbaşkanının temel işlevleri kendisine devredilmiş durumda ve aslında ülkeyi fiilen yönetmeden önce, Zelenskiy’in talimat ve yönergelerini görmezden gelme fırsatına sahip. Aynı zamanda, Kliçko veya Zalujnıy'den farklı olarak, hâlihazırda ülkedeki en önemli ikinci pozisyonu işgal ediyor ve Cumhurbaşkanlığı Ofisi’ni yönetiyor. Strese dayanıklılık gibi liderlik vasıflarına sahip olan Yermak, aynı zamanda gücü seviyor ve büyük hırsları var.

Son zamanlarda İçişleri Bakanlığı, istihbarat gibi bütün önemli kolluk kuvvetlerinin kontrolünü ele geçirdi ve bir süre savunma bakanlığı onun himayesi altındaki Aleksey Reznikov tarafından yönetildi. Bu nedenle Zelenskiy, Yermak'a karşı bir denge oluşturmak için David Arakhamia'nın grubunu bile güçlendirmek zorunda kaldı ve Savunma Bakanlığı'na onun adayı Rüstem Umerov getirildi. Ancak en sonunda Arakhamia da Zelenskiy’e yaptığı açıklamalarla vurdu.

Ukrayna'nın yaz taarruzunun başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından cephede yaşanan kriz, Zelenskiy ve Yermak'ın yer değiştirmesi meselesini daha da acil hale getirdi. Yermak'ın devlet başkanı olması seçeneği çoktan Amerikalı gazeteciler tarafından dile getirilmeye başlandı. Örneğin bu, Zelenskiy'in ölümü durumunda devletin nasıl var olacağını tartışan Politico yayınında belirtildi. Aynı zamanda, Amerikan medyasının Yermak'ın “erdemlerine” dikkat çekmesi yeni değil.

Bu çerçevede, Ukrayna ile ABD arasında “dostluk” ilişkilerinin Yermak sayesinde kurulduğunu ifade ediyorlar. Yermak'ın artık doğrudan ABD liderliğiyle etkileşime girmesi ve Zelenskiy'i atlayarak oradan doğrudan talimat alması, yalnızca medyanın üslubuna değil, aynı zamanda çok pratik siyasi olaylara da işaret ediyor. Yermak, Kasım ayında Başbakan Yardımcısı Yuliya Sviridenko başkanlığındaki bir heyetle ABD'ye gitti ve Beyaz Saray'da, Kongre'de, düşünce kuruluşlarında ve kamu kuruluşlarının temsilcileriyle toplantılar yaptı. ABD ile Ukrayna arasındaki etkileşimin temel konularını tartıştı ve Zelenskiy'i atlayarak Amerikan liderliğinden doğrudan hedefe yönelik talimatlar aldı.

Bu durumda Zelenskiy'in daha sonra yapacağı herhangi bir hata, ABD'nin Yermak'ın devleti gayrı resmi olarak yönetmesi veya ana aday olarak sandık başına gitmesi konusunda “tavsiyede” bulunmasına yol açabilir.