Sosyal medyada, korona salgınına karşı en ön cephede kahramanca savaşan Bilim Kurulu üyeleri hedef alındı. Ancak işçisinden işverenine, akademisyeninden sağlıkçısına, sanatçısından hukukçusuna, kadınından gencine herkes onların arkasında...

Türkiye'de koronavirüsle mücadelenin beyin takımı onlar... 26 kahraman, salgın henüz Çin'deyken Sağlık Bakanlığı'nın çağrısına olumlu yanıt verdiler, Kurul'a katıldılar. Kenarda durup konuşmak yerine cepheye çıkarak sorumluluk aldılar. 83 milyon, sağlığını ve hayatını onlara emanet etti.

Ama bugün kıymetli bilim insanlarımıza eleştiri sınırlarını aşan, moral bozan, yoran bir kampanya başlatıldı. Kampanyanın, bilim insanlarımıza zarar vermekle kalmayıp mücadeleyi de sekteye uğratma tehlikesi var. Aydınlık olarak tüm ekibimizle alanımızdaki isimleri aradık. İşçisinden işverenine, akademisyeninden sağlıkçısına, sanatçısından hukukçusuna Bilim Kurulu'nu sorduk. Verdikleri yanıtları aktarıyoruz:

'EL ELE VERMELİYİZ'

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: Bilim Kurulu, koronavirüsle mücadelede çok önemli görev üstleniyor. Toplumun Bilim Kurulu’na güvenini sarsacak sosyal paylaşımlar, söylentiler koronavirüsle mücadelede ciddi tahribata yol açar.

İçinde bulunduğumuz dönemde herkesin çok dikkatli olması gerekir.

Koronavirüsle mücadelede toplum olarak birlikte hareket edersek hızla başarı kazanırız.

Bu mücadelede yol göstericiliği Bilim Kurulu yapmaktadır. Doğrusu da budur.

Türkİş Genel Başkanı Ergün Atalay: Türkiye zor günlerden geçiyor. Koronavirüs salgını ile mücadele ediyor. Böyle bir ortamda tüm vatandaşlarımızın el ele vermesi lazım. Bilim Kurulu çok önemli bir görev yapıyor. Gece gündüz çalışıyor ve salgını önlemeye çalışıyor. Halkı bilgilendiriyorlar, yapılması gerekenleri anlatıyorlar. Güzel işler yapıyorlar. Böyle bir ortamda Bilim Kurulu'nu yıpratmak olmaz. Bilim Kurulu'na ihtiyacımız var. Bilim Kurulu'na güvenin sarsılması salgınla mücadeleye büyük zarar verir. Herkes çorunu, çocuğunu, komşusunu, köylüsünü, ülkedeki milyonlarca insanı düşünerek hareket etmeli.

'KURUL SİYASET MALZEMESİ YAPILMAMALI'

TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu: Tüm Bilim Kurulu üyelerine teşekkür ediyoruz. Bilim Kurulu’nu gözümüz gibi korumamız lazım. Bilim Kurulu siyaset malzemesi yapılmamalı. Sosyal medyada hedef tahtası yapılarak, psikolojik sıkıntının hedefi haline getirilmemeli. Bilim Kurulu bilimsel tavsiyelerini sunuyor. Bu tavsiyeleri hayata geçirecek olanlar yöneticiler. Bir salgında her tedbirin artısı eksisi vardır. Bilim Kurulu yapılması gerekenleri belirler, yapılması gerekenlerin yöntemini yöneticiler bulur. Koronavirüs salgınında Bilim Kurulu “izolasyon” önlemini gündeme getirdi. Bu izolasyonun yöntemini ülkenin genel durumunu dikkate alarak idare belirliyor. Yaşanan budur. Bilim Kurulu’nu suçlamak, güveni sarsmak doğru değildir.

'DOĞRULARI ONLARDAN ÖĞRENİYORUZ'

TESK Başkanı Bendevi Palandöken: Koronavirüsle mücadele için çaba gösteren Bilim Kurulu’na güveniyoruz. Onlar da olmasa salgın çok daha büyük olurdu. Halk doğru bilgileri onların açıklamalarından öğreniyor. Toplumda da güven var. Önerileri dikkate alınıyor. Toplumda Bilim Kurulu’na güveni sarsmak koronavirüsle mücadeleye büyük zarar verir. Bilimin siyasete karıştırılmaması lazım. Bilim adamlarımızı üzmeyelim.

SÜRECİ BAŞARIYLA YÖNETİYORLAR

Cumhuriyetçi Hekimler grubundan Dr. Hikmet Çevik: Türkiye koronavirus mücadelesini Bilim Kurulumuz rehberliğinde sürdürüyor. Her biri kendi alanlarında önemli çalışmalara imza atmış seçkin bilim insanlarından oluşan Kurulumuz süreci başarıyla yönetiyor ve kamuoyunu aydınlatmayı da ihmal etmiyor. Zor ve sıkıntılı zamanlarda her zaman olumlu ya da olumsuz eleştiriler olabilir. Kendilerine güvenimizin tam olduğunu bilerek çalışmalarını sürdürmelerini bekliyoruz.

'GÜVENİMİZİ KAYBEDERSEK HER ŞEYİ KAYBEDERİZ'

Türkİş’e bağlı Türkiye Otel Lokanta Dinlenme Yerleri İşçileri Sendikası (TOLEYİS) Genel Başkanı Cemail Bakındı: Salgından ekonomik anlamda en çok etkilenen işkolunda örgütlüyüz ama umutluyuz. Bilim Kurulu’nu tartışmaya açmak yersiz. Şu anda, tartışmanın zamanı değil. Hocalarımıza güveneceğiz. İnsanlara moralsizlik aşılayarak, paniğe kapılmalarına neden olarak başka hastalıklara da davetiye çıkarırız. Güvenimizi kaybedersek her şeyi kaybederiz. Şu anda milletçe beraber olacağız; geleceğimizi, çocuklarımızı, koruyacağız. Kime itibar edeceğiz, aksini iddia edene mi? Bu tartışmaya sokarsak halkı, birlik beraberliği zedeleriz. Eleştiri değil, birbirimize daha çok sahip çıkma zamanı. Türk milleti zor günlerde birlik olup zorlukları aşar. Hocalarımızı dinleyelim, onların dediklerine uyalım. Bilim adamlarımıza sahip çıkacağız.

'GÖĞSÜMÜZÜ SİPER EDECEĞİZ'

TGB Genel Başkanı Yıldırım Gençer: Türkiye ve dünya, koronavirüse karşı büyük bir savaş veriyor. Bu savaşa, insanlık savaşı da diyebiliriz. Savaşlarda, komutanlar, stratejiyi belirler, orduyu yönetir ve zafere kilitlenir. Bugün Bilim Kurulumuz bu savaşı yöneten kurmaylarımızdır. Virüsü yenmek ve vatandaşlarımızı korumak için canla başla çalışıyorlar. Onların büyük fedakarlığı, milletimizin bütün kesimlerince sahipleniliyor. Bilim Kurulumuz aynı zamanda milletimizin fedakarlığını ve insanlığını temsil ediyor. TGB olarak bu savaşta Bilim Kurulumuzun yanındayız ve emrindeyiz. Onları yıpratmak ve moralini bozmak isteyenlere izin vermeyeceğiz, göğsümüzü siper edeceğiz. Onların önderliğinde bu savaşı yeneceğimize eminiz.

‘ALET OLANLARI KINIYORUM’

CKD Genel Başkanı Tülin Oygür: Bilim Kurulu'na güveniyorum. Bu salgın olayını tamamen bilimsel bakışla ele aldıklarına hiç kuşkum yok. İlgili kurumlarımıza en doğru önermelerde bulunduklarından eminim. Medyada fedakar bilim insanlarımıza yönelik yürütülen kara propagandayı üzütüyle karşılıyor, bu kampayayı yürüten ve alet olanları kınıyorum.

TÜRKİYE DÜŞMANLARI FIRSAT KOLLUYOR

Vatan Partisi Genel Sekreteri Utku Reyhan: Onlar bu güveni uzmanlıkları, çalışmaları, vatana bağlılık ve sadakatleriyle elde ettiler. Bu güven nesnel ve objektif bir güvendir. Fakat Türkiye düşmanları ülkenin böyle kritik zamanlar yaşadığı bir süreçte fırsat kolluyorlar. Bu fırsatçılık insanların hayatlarını riske atma anlamına gelse bile bundan vazgeçmiyorlar. Koronavirüs konusunda kendilerini uzman sanan bazı kişiler kurulu eleştirip ve hatta daha ileriye gidip kurulu istifaya da çağırıyorlar. Bizim bu noktada kurul üyelerinin geçmişlerine ve uzmanlıklara güvenimiz tam. Türkiye'nin bilimi yeniden keşfettikleri bir süreç yaşıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı da yaptığı konuşmalarda bilim kurulunun aldıkları kararlara uyacaklarını belirterek bunu destekliyor. Bu noktada Bilim Kurulu üzrerinden siyaset yapıp rant peşinde koşulmasının da karşısında olduğumuzu belirtiyorum.

'KARARLARA AYNEN UYULMALI'

CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan: Bilim Kurulu uzman kişilerden oluşuyor. Görüşleri, kararları ciddiye alınmalı. Ülkeyi yönetenler Bilim Kurulu kararlarına aynen uyulmalı.

Eski Ak Parti milletvekili Metin Külünk: 15 Temmuz süreci daha atlatılmış değil. Türkiye’ye yönelik saldırılar sürüyor. Rusya ile savaşın eşiğine getirdiler, Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Putin önledi. FETÖ ve PKK etkisiz devlet için her fırsatı değerlendiriyor. Bilim Kurulu’nu hedef almaları da bundan. Bilim Kurulu’na vurarak yıpratmak ve etkisizleştirmek istiyorlar. İstedikleri kaos yaşanması. Ama halkımız bütün oyunları görüyor. Partilerüstü bir anlayışla hareket ediyor. Bilim Kurulu’nun yıpratılmasının koronavirüs salgınını teşvik etmek anlamına geldiği biliyor. Türkiye düşmanlarının hesabını bildiği için doğru tutum alıyor. Bilim Kurulu’na güveniyor.

'KURUL GÜVEN VERİYOR'

Eski CHP Milletvekili Nur Serter: Türkiye’nin salgının dışında kalması düşünülemezdi. Ama bazı ciddi hataların yapıldığı da ortada. Umreden gelenlerin karantinaya alınmaması, İran’dan giriş çıkışların zamanında kapatılmaması gibi. Bilim Kurulu’na gelince; izlediğim kadarıyla Bilim Kurulu şeffaf davranıyor. Güven veriyor. Bilim Kurulu’nun açıklamalarını gerçekçi buluyorum. Bilim Kurulu’nun aldığı kararlar eksiksiz hayata geçirilmeli. Bu ortamda Bilim Kurulu’nun yıpratılması doğru değil. Halkın psikolojisi zaten sıkıntıda. Buna ek yapmanın, felaket senaryoları yazmanın, panik yaratacak davranışlarda bulunmanın anlamı yok. İhtiyaca göre, kurula yeni uzmanlar ilave edilebilir.

KKTC Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Zorlu Töre: “Bu zor günlerde de anavatan Türkiye hiç bir ülkenin yardımcı olmadığı kadar KKTC'ye destek olmaktadır. Bilim Kurulu bu mücadelenin ön saflarında. Ben de burada Bilim Kurulu'na güvenilmesi gerektiğini düşünüyorum.

'CEPHENİN ÖNÜNDELER MORALLERİ BOZMAYIN'

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal: Bilim Kurulu'ndaki kişilerin bir çoğunu gerek yayınlarından, gerekse kişisel olarak tanıyorum. Hepsi alanında yetkin, güvenilir insanlar. Hem Bakanımızı, hem devletimizi, hem de milletimizi doğru yönlendirdiklerini düşünüyorum. Onların önerilerinde de aklıma herhangi bir şüphe gelmiyor. Bende zaten bir hekimim bilim kurulumuza açıkçası güveniyorum. Çalışmalarını yeterli görüyorum. Kriz durumlarında böyle kurular kurmak işinde yetkin ve etkin inşaları seçmek ve onlardan fikir almak zaten en doğrusu.

'BİLİM KURULU İYİ Kİ VAR'

Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür: Türkiye devletiyle milletiyle korona ile mücadelede çok önemli bir mesafe kat etti. Hızlı karar alıyor. Bunda en önemli etkenlerden birisi de bilimin ışığında Bilim Kurulu'nun almış olduğu kararlara riayet edilmesi ve bu kararların bizzat Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere yönetici erkler tarafından uygulanmasıdır. Bilim Kurulu bu kadar aktif görev almamış olsaydı, biz korona ile mücadelemizde bu kadar başarılı olmazdık. Bilim Kurulu iyi ki var.

MEF Rektörü Muhammed Şahin: İsimleri, özgeçmişleriyle bu insanlar işinin uzmanı. Bu süreç yönetimini tabi ki destekliyorum. Bilim Kurulu'nun çok değerli hocalardan akademisyenlerden oluştuğunu biliyoruz. Eğer güvenmeyen varsa hocaların geçmişlerine bakabilirler. Herkes, Bilim Kurulu yerine oynamaya çalışıyor, esas sorun da bu. Televizyon programlarında görüyoruz. Bilim Kurulu'nun konuşacağı konuları başkaları konuşuyor. Bence bu süreçte bilime teslim olalım. Yapacak başka birşeyin olmadığını da gördük zaten. Bu insanlar üzerinden spekülasyon yapılması doğru değil. Onlar cephenin en önünde savaşan insanlar. Bu ön cephedeki insanların morallerinin bozulmaması gerekiyor.

Prof. Dr. Eyüp Selahattin Karakaş (Erciyes Üniv. Kurucu Rektör Yardımcısı, önceki Tıp Fakültesi Dekanı, Vatan Partisi Kayseri İl Başkanı): Bilim Kurulu üyeleri içinde şahsen tanıdığım hocalar var. Tanımadıklarımı da araştırdım, hepsi de çok değerli bilim adamları. Güzel olan siyasete bu kurul aracılığı ile bilimin egemen olmasıdır. Bugüne kadar alınan kararlar değerlendirildiğinde, kurul da Sağlık Bakanlığı da başarılıdır. Ben bu kurula güveniyorum ve bilimin yol göstermesi ile bu beladan kısa sürede kurtulacağımıza inanıyorum.

'KOMUTA KARARGAHI BİLİM KURULU'DUR'

Amiral Cem Gürdeniz: Kimi meslekler sıradışı sorumluluklar taşır. Askerler polisler itfaiyeciler doktorlar ve sağlık emekçileri bu grup mesleklere örnektir. Bu insanlar tarihin veya talihin hazırladığı yer ve zamanlarda verdikleri kararlarla insan hayatına yani kadere hükmederler.

Savaş doğal felaket ve büyük salgınlar gibi durumlarda alınan kararların sadece doğru olması yetmez süratli olmaları da gerekir. Pandemi Bilim Kurulu üyeleri devlet adına Türkiye'yi bu felaketten en az hasarla uzak tutmak sorumluluğuna sahiptir. Kurul üyelerinin devlet ve halk adına bu sorumluluk içinde görev yaptıklarını görüyoruz. Ancak bu kurulun özerk ve tam bağımsız olarak bilimsel tavsiyelerini siyasi iktidara iletmek birinci görevidir. Şu ana kadar yapılan işlemler ve alınan kararların doğruluğunu istatistik belirler. Vefat sayısı göz önüne alındığında çok gelişmiş AB ülkelerine nazaran Türkiye nin durumu daha iyi görünmektedir. Bilim Kurulu en ciddi tedbirleri objektif ve gerektiğinde ölüm kalım kararı sorumluluğu içinde tavsiye etme ve bunu halkla paylaşmalıdır. Devletin ve kurulun halkımız ile doğru ve zamanında bilgi paylaşımı ve yönlendirmesi ile bu felaketin en az kayıpla atlatılacağına inanıyorum. Bir savaştayız. Savaşın ordusu sağlık ordumuz. Komuta karargahı Bilim Kurulu'dur. Ordu ve karargah uyum içinde çalışmalıdır. Bizler halk olarak her ikisine de güvenmek ve büyük bir disiplin içinde hareket etmek zorundayız. Çin ve Almanyanın başarısı burada saklıdır. Zira savaşta ne ordusuz ne de yönetimsiz kalma seçeneğimiz yoktur. Aksi takdirde kriz kaosa dönüşür ve herkes kaybeder.

SANATÇILARDAN... İTİBARSIZLAŞTIRMA GAYRETLERİ BOZGUNCULUK

Tüm Sanatçılar Derneği Başkanı T. Murat Demirbaş: Kovid19 adlı virüse karşı savaşın toplumsal sorumluluk, disiplin, yardımlaşma, birlik ve beraberlik duygusuyla yapılınca başarılı olunacağı deneyimlenmiştir. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Bilim Kurulu'ndaki her bir bilim adamımız bu savaşın generalleridir. Onlara yapılan saldırı ve itibarsızlaştırma gayretleri en hafif deyimi ile bozgunculuktur. Onlara ancak bilim adamları öneriler gettirebilir. Bunun dışındaki tüm çabalar esas niyetlerini saklayan bazı odaklarca yapılmaya çalışılsa da Türk milletinin bu virüsle kararlı mücadele ve azmini asla bozmayacaktır. Unutulmasın biz kazanacağız... İnsanlığın aydınlık geleceği kazanacak...

Ressam Muharrem Pire: Salgın döneminde devlet örgütlenmesi olarak bilim kurulu oluşturulması, çok doğru bir kurumlaşma çalışmasıdır. Bu kuruma çağırılan insanlar, kuşkusuz birikimleriyle kendini ispatlamış kişilerdir. Bu kurum, bireysel kararları değil kurumsal olarak kararlarını kamuoyuna sunmaktadır. Salgınla mücadele örgütlü bir çalışmaya dönüştürülmüştür. Bu Türkiye için çok önemli bir gelişmedir. Doğrusu ben bile bu kadar erken ve kurumsal çalışma beklemiyordum. Bu kurumsal çalışamanın verimliliği de çok kısa sürede görüldü. Türkiye salgın mücadelede dünyada sözü edilen ülke oldu. Bu da Bilim Kurulu’nun katkısıyla olmuştur. Kurul sadece bilimsel demeçler veren bir yapı değil, ihtiyaç olan kurumsallaşma çalışmalarını da bildirendir. Bilim Kurulu bir emir kurulu değil tespit kuruludur. Ben kurulun çalışmalarını mutlulukla izliyorum.

Tabii bu dönemde psikolojik savaş da devam ediyor. Bilim Kurulu'na karşı yapılan bilimsel olmayan eleştirilere kulak asılmamalıdır. Sağlıklı ve güvenilir çalışmalarından dolayı Aydınlık gazetesine de teşekkür ediyorum.

Tüm Sanatçılar Derneği yöneticisi, yazar Ahmet Yıldız: Bilim Kurulu oluşturulması Türkiye'nin salgınla mücadelede yaptığı en önemli işlerden biri. Çok büyük bir kazanım. Birçok yanlış anlaşılmanın önüne geçiyor. Bilim Kurulu'na saldırılar, klasik bir çevre var, oradan yapılıyor. Türkiye'de en olumlu, en iyi icraatlar yapılsa da bir tek bu çevre karşı çıkıyor. Ne yapsan onlara beğendiremezsin. Bizzat Cumhurbaşkanı dahi kurul ne diyorsa o yapılacak diyor. Bütün devlet erkanının Kurul'a uyması çok değerlidir. Saldırılara ben anlam veremiyorum. Türkiye Bilim Kurulu'nu kabul etti, saldırı çabaları beyhudedir. 

İŞ DÜNYASI...'FİKİR AYRILIĞI DEĞİL FİKİR DAYANIŞMASI ZAMANI'

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Sağlık Komisyonu üyesi Dr. Servet Terziler: İnsanlık koronavirüs ile bir savaş veriyor. Fikir ayrılığı değil fikir dayanışması zamanı. Bilim Kurulu, pandeminin yayılımını minimuma indirmek için geleceğimiz, sağlığımız için gece gündüz çalışıyor. Toplum sağlığı çerçevesinde alınan kararlara kefilim. 

İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyesi, İDMİB Başkanı Mustafa Şenocak: Bilim Kurulu kurulmasaydı yine bu kesim ciddi anlamda eleştiri getirecekti. Yapıcı eleştiri her zaman yapılabilir. Ancak maalesef bir kısmı yapıcı eleştiri değildi sırf karalama kampanyası yapmak istiyor. Bilim Kurulu şüphesiz kendi aralarında tartışarak dünyadaki örneklere bakarak bir takım politikalar geliştirmeye çalışıyor. Ben Bilim Kurulu'na inanıyorum. Gerektiği zaman gereken adımları atacaklardır. Kimilerine göre bu adımlar erken kimilerine göre geç olacaktır. Sorumluluk sahibi insanlar geleceği de düşünerek bugünü de düşünerek adım atarlar.

'MEMLEKETLERİNDE KALMAYI TERCİH ETTİLER...'

Mesan Kilit Genel Müdürü Mustafa Mertöz: İnsanlar olayın ciddiyetini anlayamadıkları için Bilim Kurulu'nu da anlayamadılar. Türkiye’nin zar zor yetiştirdiği ve zar zor elinde tuttuğu kıymetli beyin takımı bugün insanlar ölmesin diye gayret ediyor, emek veriyor. Bu insanlar Amerika’ya gidip binlerce dolar gelir sağlayabilecekken memleketlerinde kalıp hizmet ediyorlar. Atılan adımları doğru destekliyorum.

Armatür Derneği Başkanı Gökhan Turhan: Bilim Kurulu üyelerine ve verdikleri kararlara güveniyorum ama bilim dışı siyasi yorumlarını doğru bulmuyorum. Taraf tutar pozisyonda olmalarının, inandırıcılık payını insanların gözünde düşürdüğünü düşünüyorum.

Bilim Kurulu üyeleri arasında sanayiyi temsil edecek bir kişinin olmasının sanayiciler ile ilgili verilecek kararlar da faydalı olacağını düşünüyorum. Bilim kurulunun kararlarının hızlıca ve aşamalı olarak uygulanması şimdilik pandemiyle olan başarının da sebebidir. Bilim kurulu ile yapılan toplantı sonuçlarının paylaşılması, verilerin yenilenerek paylaşılması, sosyal medyayı aktif kullanması ve en önemlisi evrensel bir yaklaşım sergilemesi bu güvenin oluşmasına esastır.

Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Burak Önder: Bu tip zorlu süreçlerde toplumsallık da en önemli iki husus insan psikolojisi ve toplum psikolojisi yani sosyoloji. Bunda da “güven” çok önemli bir ihtiyaç. Toplumda oluşan olumsuz psikolojiye bağlı olarak Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığı'na yönelik eleştirilerin artması doğal. Peki bu süreci nasıl iyileştirebiliriz? Medikal konusunda uzmanların ağırlığını koruyarak Bilim Kurulu'na farklı disiplinden uzmanlar dahil edilmeli. Bilim Kurulu'nun aldığı kararlar, şeffaf bir şekilde ve her gün aynı saatte kamu ile paylaşılmalı. Salgın ile mücadelede yapılan çalışmalar şeffaf olarak paylaşılmalı.

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Tahsin Öztiryaki: Dünyada virüsün kol gezdiği bu dönemde Türkiye’de şu anda virüsle mücadelede önemli adımlar atılmaktadır. Bunun için Türkiye’nin yetiştirdiği önemli bilim insanlarının bir araya gelip oluşturdukları Bilim Kurulu'nu takip diyoruz ve bütün önerilerini harfiyen yerine getiriyoruz. Burada bilimin ne kadar önemli olduğunu bir daha gördük ve biz bu bilim insanlarının tavsiyelerine uyduğumuz takdirde ülkemizin en kısa sürede koronavirüs belasından kurtulacağına inanıyorum. Baktığımızda toplumumuzun bilim insanlarının tavsiyelerine büyük ölçüde uyduklarını görüyoruz. Ben de bu vesileyle ailem ve Öztiryakiler adına Bilim Kurulu'na çok teşekkür ediyorum.

Bilim Kurulu üyeleri: Elimiz taşın altında