‘Türkiye’de hasta olmadığına göre, bu hastalık varmış gibi bir endişeye kapılmaya gerek yok’ diyen Prof. Dr. Eraksoy, mevsimsel gribe karşı alınan önlemlerin koronavirüs için de geçerli olduğunu söyledi.

Özlem KONUR USTA

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Eraksoy, Aydınlık’a yeni koronavirüs (2019nCoV) salgınıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Eraksoy, Türkiye’nin virüs salgınlarıyla ilgili deneyimli olduğunu ve süreci doğru yönettiğini söyledi.

Türkiye, 2005 yılında kuş gribi, 2009 yılında H1N1 olarak adlandırılan domuz gribi salgınlarıyla deneyim kazandığını söyleyen Eraksoy, “H1N1, mevsimsel gribe dönüştü. Sağlık Bakanlığı, korunmak için bütçe ayırıyor. Aşı, risk grubunda geri ödeme kapsamında. Sağlık çalışanlarına aşılama yapılıyor” dedi.

ÇİN 10 GÜNDE GENETİK YAPIYI ÇÖZDÜ

Koronavirüslerden dördünün her gün karşımıza çıkabilecek soğuk algınlığı denilen tabloya neden olduğunu dile getiren Eraksoy sözlerine şöyle devam etti: “Diğer ikisi SARS ve MERS... Bunlar Ciddi tablolarla karşımıza çıkıyor. SARS’ın ölüm hızı yüzde 10’larda, MERS ise yüzde 30’dan fazla. Yeni koronavirüsün nerden kaynaklandığı, niye Çin’de ortaya çıktığı henüz anlaşılabilmiş değil. Hayvan virüsü insana bir kez bulaşmayı başardıysa ölümcül bir tabloya neden olabiliyor. Genetik değişikliklerle insandan insana bulaşma özelliği kazanıyor. Fiziksel değişime uğruyor ve bu sayede insan hücresinin bir yerine tutunmayı başarıyor. Yeni virüs bu özelliği çok hızlı kazandı ve çok hızlı yayıldı. Çinliler 31 Aralık’ta bu virüs fark etti. Bir hafta 10 gün içinde genetik yapısını analiz ettiler. Bütün dünyaya ilan ettiler. ABD’den Kanada’ya kadar tüm dünya aşı çalışmalarına başladı. Çin hızlıca laboratuvar testini de geliştirdi. Virüs ilk ortaya çıktığında enfekte olanlarda ölüm oranı yüzde 3’ün üzerindeydi. Bu oran yüzde 2’ye düştü. Ölenlere baktığımızda altta yatan hastalıkları olduğunu görüyoruz. Başka bir virüs enfeksiyonuna yakalansalardı da öleceklerdi.”

Virüslere karşı tek ilaç olduğunu belirten Eraksoy, “Koronavirüse karşı ilaç yok. Hastalananlara ölmeyecek şekilde destek tedavisi vermeye çalışıyoruz. Türkiye de, hastalığı sınırdan içeriye sokmamaya çalışıyor. Bütün dünya aynı durumda” dedi.

CERRAHİ MASKE YETERLİ

İki çeşit maske bulunuyor. n95 maske ve cerrahi maske. Cerrahi maskeler oldukça ucuz, n95 maskelerin fiyatı ise 75 liradan başlıyor. Eraksoy, “n95 maskenin gözenekleri küçük. Sağlık çalışanları n95 maskeleri, hastalara müdahale sırasında kullanırlar. Hasta olan vatandaşın dışarıya çıkarken cerrahi maske takması yeterli” dedi.

ENDİŞEYE GEREK YOK

Türkiye’de vaka olmadığını belirten Prof. Dr. Haluk Eraksoy, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de hasta olmadığına göre, bu hastalık varmış gibi bir endişeye kapılmaya gerek yok. Ancak bu, önlem almayacağımız anlamına gelmemeli. Biz zaten kış aylarındayız, bu aylar başta grip olmak üzere diğer solunum yolu virüslerinin aktif olduğu aylardır. Hasta kişiler istirahat etmeli, hapşıran aksıran bireyler insanların toplu olduğu yerlere gitmekten kaçınmalılar. İlla gitmek istiyorlarsa cerrahi maske takmalarını öneriyoruz. Ama öyle, çarşıya pazara çıkarken ortalıkta virüs dolaşıyor diye maske takmaya da gerek yok. Hasta olduğunu düşündüğünüz kişiyle iki üç metre mesafe koyabilirsiniz. Hasta kişilerin solunum salgılarıyla yüzeyleri kirletme ihtimali var. Kapı tokmakları, taşıtlardaki tutacaklar gibi dış yüzeylere dokunduktan sonra ellerimizi yıkamalıyız. Elimizi ağzımıza gözümüze burnumuza sürmekten kaçınmalıyız. Her fırsatta el yıkama davranışını kazanmalıyız.”


aydınlık