TMSF’de 20122021 dönemi için mevzuata aykırı 18 milyon lira ödeme yapıldığı Sayıştay raporuna yansıdı. Öte yandan raporda, İstanbul Büyükşehir Belediyesine tahsis edilen bir taşınmazın da tahsis amacı dışında kullanıldığı, bunun tahsis protokollerine aykırı olduğu tespitine de yer verildi

OLCAY KABAKTEPE / ANKARA

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) ilişkin hazırlanan Sayıştay raporunda, fon personeli ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilerin tedavi ve ilaç giderleri için fon bütçesinden ayrıca ödeme yapıldığı belirlendi. Bulgu konusu husus, 2012 yılından bu yana Sayıştay Denetim Raporlarında yer alırken 20122021 dönemi için toplam 18 milyon 26 bin TL tutarında mevzuata aykırı ödemenin yapıldığı belirtildi.

Sayıştay’ın 2021 yılı denetim raporlarında dikkat çeken bulgular yer almaya devam ediyor. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na ilişkin hazırlanan raporda, fon personeli ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilerin tedavi ve ilaç giderlerinin karşılanması amacıyla fon bütçesinden Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) sosyal güvenlik ve sağlık primi işveren payı ödenmesine rağmen, bunların tedavi ve ilaç giderleri için fon bütçesinden ayrıca ödeme yapıldığı tespit edildi. Raporda bu bulguya ilişkin ayrıntılar şöyle aktarıldı:

"Mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, fon personelinin sağlık hizmetlerinin SGK’ya devredilmesi gerektiği açıktır. Ancak yapılan incelemelerde; 14 Haziran 2007 tarih ve 236 sayılı Fon Kurulu Kararı ile belirlenen Sağlık Yardımı Uygulama Usul ve Esasları’na dayanılarak, fon tarafından, SGK ile anlaşması olup olmadığına bakılmaksızın özel sağlık kuruluşları ile sözleşme imzalandığı ve bu kapsamda tedavi ve ilaç giderlerinin fon bütçesinden karşılandığı tespit edilmiştir. Fonun bağımsız idari otorite olması ve özerk bütçeye sahip olmasının, Kanun’da öngörülenlere aykırı birtakım düzenlemeler yapabileceği ve bu düzenlemeye paralel olarak kendi bütçesine ödenek koyabileceği ve harcama yapabileceği anlamına gelmemektedir. Bulgu konusu husus 2012 yılından bu yana Sayıştay Denetim Raporlarında yer almışsa da idare tarafından rapor yazım tarihine kadar herhangi bir düzeltici işlem yapılmadığından denetim raporuna tekrar alınmıştır. 20122021 dönemi için toplam 18 milyon 26 bin TL tutarında mevzuata aykırı ödeme gerçekleştirilmiştir."

İBB'NİN TAŞINMAZI VAKFA VERİLDİ

Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ilişkin hazırlanan raporda da tahsis edilen taşınmazların amacı doğrultusunda kullanılmadığı belirlendi. Raporda bu bulguya yönelik, "Vakıflar Bölge Müdürlükleri tarafından tahsis edilen bazı taşınmazların tahsis amacı doğrultusunda kullanılmadığı görülmüştür. İstanbul 1. Bölge 867 ada 3435 parsellerde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesine tahsisli taşınmazın bir vakfın kullanımında olduğu, İzmir Bölge 752 ada 7 parselde bulunan taşınmazın bir kısmı ya da bütünü tahsis edilen vakfın kurucusu olduğu bir anonim şirket tarafından kullanıldığı" tespitlerine yer verildi. Öte yandan raporda tahsis protokolüne aykırı bir durum da tespit edilirken bu bulgu şöyle ifade edildi: "Bölge müdürlükleri tarafından tahsis edilen yukarıda ada ve parseli verilen taşınmazların tahsis amacı doğrultusunda kullanılmaması, kullanımının başka bir vakfa devredilmesi ve bir ticaret şirketi tarafından bir kısmı ya da bütününün kullanılması mevzuat hükümlerine ve kurumlarla yapılan tahsis şartlarını düzenleyen tahsis protokollerine aykırı olduğu değerlendirilmektedir."

ALIMLAR BÖLÜNEREK YAPILDI

Vakıflar Genel Müdürlüğüne yönelik raporda, parasal sınırların altında kalmak amacıyla bazı alımların kısımlara bölünerek alındığı da tespit edildi. Bu hususa ilişkin olarak şu ifadeler rapora yansıdı:

"Parasal sınırların altında kalmak amacıyla bazı hizmet alımlarının kısımlara bölünmesi aynı ihale konusu içinde yer alabilecek nitelikteki hizmet alımlarının tek seferde ihale yoluyla temin edilmesi veya yaptırılması yerine, kısımlara bölmek suretiyle doğrudan temin yöntemi kullanılarak gerçekleştirildiği görülmüştür. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve bölge müdürlüklerinin 2021 yılında doğrudan temin yöntemi ile yapılan bazı hizmet alımlarının aynı ihale konusu içerisinde yer alabilecek nitelikteki ihtiyaçların, Kanunda öngörülen parasal sınırların altında kalacak şekilde kısımlara bölünmek suretiyle doğrudan temin yöntemiyle karşılandığı görülmüştür. Doğrudan temin usulü ile alınan mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin piyasada yapılan fiyat araştırması sonucunda öngörülen parasal limitin aşılacağının tespit edilmesi halinde, ihtiyacın Kanunun ilgili hükümlerine göre ihale yoluyla temin edilmesi, ihaleye konu bazı alımların kısmi teklife açık olacak şekilde birleştirilerek yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir."

Aydınlık