Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, geçtiğimiz günlerde koronavirüse karşı kelle paça önerisiyle gündeme geldi. Sıra dışı sağlık önerileri ile sık sık adından söz ettiren Canan Karatay, kelle paçayı önce kolesterol ve kilo almaya karşı önermiş ardından koronovirüse karşı tavsiye etmişti. Canan Karatay'ın bu çıkışı akıllara CIA'nin hedefinde olan Tarhana Osman'ı getirdi. Türkiye'de gıda sağlığı ve güvenliğine dair tartışmalar çok eskilere dayanıyor. Buna hassasiyet gösteren isimlerin başında geliyor biyokimya uzmanı Doç. Dr. Osman Nuri Koçtürk, namı diğer 'Tarhana Osman'. Peki Tarhana Osman kimdir? İşte süt tozuna karşı verdiği savaşla bilinen Tarhana Osman'ın biyografisi.
Hürriyet'in haberine göre; 1950'li yıllarda biyokimya uzmanı Doç. Dr. Osman Nuri Koçtürk, Amerika'nın üretim artığı ve bozuk gıdaları Türkiye'ye sattığına inanıyor ve bunu da her fırsatta kamuoyuna anlatmaya çalışıyordu.
50'LERİN CANAN KARATAY'I 'TARHANA OSMAN'
1918 İzmir doğumlu. 1943'te Ankara Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi'nden birinciliğiyle mezun oldu. Mezun olduğu yıl, "veteriner teğmen" rütbesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri'ne katıldı. Askeri Veteriner Akademisi'nde asistan olarak çalışmaya başladı. Ankara Üniversitesi'nde "biyokimya" dalında doktor unvanını aldı.
Milli Savunma Bakanlığı tarafından "Ordu beslenmesinde son gelişmeler ve ABD ordusunda beslenme çalışmaları" konusunda inceleme yapmak üzere ABD'ye gönderildi. Dört yıl sonra yurda döndüğünde, 1953 yılında Askeri Biyoloji Enstitüsü kimyagerliğine atandı. Ankara Tıp Fakültesi Biyokimya Kürsüsünde gıda kontrolü ve hijyen doçenti oldu. Askerlikten ayrıldıktan sonra 1961 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'nda görev aldı, daha sonra Tarım Bakanlığı'na geçti.
Milli Savunma Bakanlığı tarafından "Ordu beslenmesinde son gelişmeler ve ABD ordusunda beslenme çalışmaları" konusunda inceleme yapmak üzere ABD'ye gönderildi. Dört yıl sonra yurda döndüğünde, 1953 yılında Askeri Biyoloji Enstitüsü kimyagerliğine atandı. Ankara Tıp Fakültesi Biyokimya Kürsüsünde gıda kontrolü ve hijyen doçenti oldu. Askerlikten ayrıldıktan sonra 1961 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'nda görev aldı, daha sonra Tarım Bakanlığı'na geçti.Milli Savunma Bakanlığı tarafından "Ordu beslenmesinde son gelişmeler ve ABD ordusunda beslenme çalışmaları" konusunda inceleme yapmak üzere ABD'ye gönderildi. Dört yıl sonra yurda döndüğünde, 1953 yılında Askeri Biyoloji Enstitüsü kimyagerliğine atandı. Ankara Tıp Fakültesi Biyokimya Kürsüsünde gıda kontrolü ve hijyen doçenti oldu. Askerlikten ayrıldıktan sonra 1961 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'nda görev aldı, daha sonra Tarım Bakanlığı'na geçti.
TARHANA LAKABI NEREDEN GELİYOR?
Amerika'dan gelen soya yağı tabanlı margarinlere karşı başlattı. Zeytinyağının ve tereyağının faydalarını anlatıyor, soyalı margarinin zararları karşısında herkesi uyarıyordu. Kalp ve damar hastalıklarının artacağını açıkça söylüyordu. Ardından yine Amerika'nın sattığı 'cüce buğday' denen genetiğiyle oynanmış buğdaya karşı savaş açtı. Kimyasal gübre ile üretilen bu buğdayın toprağı zehirleyerek, uzun vadede Türk tarımına büyük zarar vereceğini vurguluyordu. Geleneksel beslenme modelini şiddetle tavsiye ediyor, margarin ve soyadan katiyetle uzak durulmasını öğütlüyordu. En sık ve yoğun tavsiyesi ise tarhanaydı.
Tarhananın hem müthiş besleyici hem muazzam bir koruyucu hem de mükemmel bir direnç arttırıcı olduğunu anlatıyordu. Gittiği her yerde ilk tavsiye ettiği gıdalardan biriydi. Öyle ki 'Tarhana Osman' olarak ünlendi. Hakkındaki haberler bu başlıklarla çıkıyordu. Soya üreticileri onu ikna etmek için Amerika'ya davet etti. Tesislerini gezdirdi. O ise yılmadan mücadelesine devam etti. Zaten yüksek ihtisasını Amerika'da yapmıştı. Literatüre hakimdi. Onlarca makale ve kitap yazdı. 2018 yılında doğduğu yer olan İzmir Karşıyaka'ya büstü dikildi.
ABD'nin 2. Dünya Savaşı'ndan sonra başlattığı Marshall Yardımları kapsamında Türkiye'ye önce tonlarca süt tozu geldi.
1950'li yıllarda biyokimya uzmanı Doç. Dr. Osman Nuri Koçtürk, süt tozlarının kanserojen madde içerdiğini belirterek güçlü bir mücadele başlattı. Uzun bir mücadelenin ardından süt tozunda 'aflatoksin' adlı kanser yapıcı maddenin bulunduğunu ispatladı.Koçtürk'ün mücadelesi süt tozlarının dağıtımını durdurdu.
Bu arada sürekli beslenme konusunda konferanslar verdi, bilimsel yayınlar yaptı. İnsanın bir başka insan tarafından sömürülmesinin biyolojik yönlerini anlattı.1966'da Tabii Senatör Haydar Tunçkanat tarafından açıklanan ve basında "Türkiye'de Nötralize Listesi" olarak adlandıran CIA raporunda, Türkiye'de pasifize edilmesi gereken isimler arasında gösterildi ve istenmeyen adam ilan edildi.