Stres pek çok hastalığın tetikleyicisi. Uzmanlara göre stresi yönetmek için yapılacak ilk iş kaynağını belirlemek. Değiştirilebilecek etkenlere ilişkin planlama yapmak değiştirilemeyeceklere karşı da kişinin kendisini güçlendirmesi sorunu çözüme kavuşturuyor

AYDINLIK / ANKARA

Uzmanlar sık sık “Stresten uzak durun!”, “Aşırı stres hastalıklara davetiye çıkarıyor!” gibi uyarılar yapıyor. Stresin iyi yönetilebildiğinde bizi harekete geçirme, motive etme hatta tehlikelere karşı tetikte tutma gibi birçok faydası var. Kontrol edilemediğinde ve aşırı hissedildiğinde ve ona ‘yenik’ düşüldüğünde ise sağlığı tehdit ediyor.

Kalpdamar, tansiyon ve mide hastalıklarını, bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı rahatsızlıklar, depresyon, kaygı bozuklukları, uyku sıkıntıları, konsantrasyon sorunları, öfke yönetimi zorlukları stresle birlikte görülebiliyor. Uzman Psikolog Simru Kavak, stresin olumsuz sonuçlarından korunmanın ve stresi yönetmenin püf noktalarını anlattı.

İKİ TİP KAYNAK VAR

İki tip stres kaynağı bulunuyor. Değiştirebileceğimiz ve değiştiremeyeceğimiz/yok edemeyeceğimiz kaynaklar. Hayatınızı ve bir gününüzü gözden geçirerek sizi strese sokan durumları belirleyin ve bunları “değiştirilebilecek” ya da “değiştirilemez/yok edilemez” kaynaklar olarak sınıflandırın.

küçük adımlarla başlayın

Değiştirilebilecek kaynaklar için eylem planınızı hazırlayın. Üzerinde değişiklik yapabileceğiniz veya ortadan kaldırabileceğiniz kaynaklar için nasıl bir yol haritası izleyeceğinizi belirleyin. Bunu yaparken kısaortauzun vadeli bir plan hazırlayabilirsiniz. Küçük küçük adımlarla başlamanın bile bir başlangıç olduğunu ve sizi sonuca ulaştıracağını unutmayın. Ayrıca bu planı yazarak veya çizerek yapmak harekete geçmeniz için sizi motive edecektir.

YÜZLEŞİN

Değiştirilemeyecek kaynaklarla mücadele için alet çantanızı güçlendirin. Bazı stres kaynaklarını ortadan kaldırmak veya onlardan uzak kalmak mümkün olmayabiliyor. Bu durumda yapılacak şey, kendi mücadele araçlarınızı artırmak ve güçlendirmektir. Fiziksel, bireysel ve işinize ait örgütsel değiştirilemez stres faktörlerinizi belirleyip, onlarla barışmaya ve beraber yaşamaya hazır olun.

DAYANIKLILIĞINIZI ARTIRIN

Stresi yönetebilmenin en etkili yollarından biri de, kendinize özel reçete hazırlamak. Bunun için, strese karşı dayanıklılığı artırdığı bilinen standart yöntemlerden faydalanabilirsiniz. Aşağıdaki sorulara yanıtlarınızı verin ve bu cevaplar üzerine düşünün: Beni neler mutlu ediyor? Nelere tutku duyuyorum? En çok ne yapmaktan hoşlanıyorum? Bunu kiminle, kimlerle yapmak hoşuma gidiyor? Zamanımı kiminle veya kimlerle daha fazla geçirmek istiyorum? Kim beni gülümsetiyor, mutlu ediyor? Denemek ve yapmaya başlamak istediğim şeyler neler?

Sonrasında yapacağınız şey ise, verdiğiniz cevaplardaki aktivitelere ve kişilere günlük hayatta ayırdığınız zamanı yavaş yavaş artırmak

HAREKET EDİN

Değiştirilemeyen stres kaynakları söz konusu olduğunda pek çok araştırma, açık havada tempolu yürüyüş, yoga gibi fiziksel aktivitenin stresle mücadeledeki etkisinden bahsediyor. Ancak hoşlanmadan ve zorla yapacağınız her şey sizi daha fazla strese sokacağından kendinize uygun olan fiziksel aktiviteyi keşfedin. Yüzme, bisiklet, pilates ya da tenis gibi mutlaka hoşlanacağınız bir faaliyette bulunun.

NEFES EGZERSİZİ

Stres anında önce nefes sayısı sıklaşıp, kalp atışı hızlanıyor ve bunu diğer değişiklikler takip ediyor. Bu nedenle stresli anınızda ilk olarak nefesinizi kontrol ederek, diğer olumsuzlukların da önüne geçebilirsiniz.

ZAMANI PLANLAYIN

Değiştirilemeyen stres kaynaklarından birisi de, zamanı doğru yönetememek sonucu biriken işler. Zamanla rekabet etmeyin, onu takım arkadaşınız haline getirin. Günlük planınızda öncelikli ve önemli işlerle, bekleyebilecek olanları belirleyin.

HAYIR DEMEYİ ÖĞRENİN

Kendi ellerimizle yarattığımız en büyük stres faktörlerinden biri, insanlarla ilişkilerimizde sınırlarımızı belirleyememek. Beğenilme, kabul görme, reddedilmekten korkma gibi pek çok sebeple ortaya çıkabilen bu durum, kişinin kendini bir süre sonra istemediği ve yönetmekte zorlandığı bir yoğunluğun içinde bulmasına neden olabiliyor. Başta zor gelse de, gerektiğinde ‘hayır’ demesini öğrenin.

Bu yolculukta kendinize karşı sabırlı olun, süreklilik gerektiren bir gelişim sürecinde olduğunuzu unutmayın.