İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde 2017 yılında taşeron firmada güvenlik görevlisi olarak işe başlayan Tuğba Kurt, 2018 yılında belediye bünyesindeki İZENERJİ'de kadroya girdi. Ancak 2 çocuk annesi Kurt'a aynı dönemde, Dokuz Eylül Hastanesi'nde böbrek kanseri teşhisi koyuldu. Ameliyat olan ve tedavi sürecinin ardından işinin başına dönen Kurt, sağlık sorunları yaşamaya devam etti. Sık sık hastaneye gitmek zorunda kalan Kurt'un 2019 yılında iş akdi feshedildi. Bunun üzerine Kurt hukuk mücadelesine başlarken, 11'inci İş Mahkemesi'nde açtığı işe iade davasında İZENERJİ tarafından gerçekleştirilen fesih işleminin haksız olduğuna karar verildi.
Mahkeme, Kurt'un işe iade edilmesine, edilmemesi halinde de belirlenen tutarda tazminat ödenmesine karar verdi. İZENERJİ ise kararı İstinaf Mahkemesi'ne taşıdı. İstinaf Mahkemesi de geçen haziran ayında 11'inci İş Mahkemesi'nin kararını onadı. İZENERJİ, Kurt'a tazminatını vererek, işbaşı yaptırmadı. İşe geri dönmek istediğini belirten ve yaşanan durumun hukuksuz olduğunu öne süren Kurt, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İZENERJİ Yönetim Kurulu Başkanı Ardahan Totuk ve Genel Müdür Ali Celal Ergin hakkında 'görevlerini kötüye kullandıkları' gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu. Kurt, "İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden haksız yere çıkarıldım ve işe geri dönüş davası açtım. Davayı ve istinafı kazanmama rağmen işime dönemedim. Beni tazminat verip gönderiyorlar ancak bu yasal değil. Halkın parasıyla halkın çocuğunu ekmediğinden ekmek doğru değil. Tunç Soyer'den de şikayetçi oldum çünkü İZENERJİ onun idaresinde. Bu yüzden buna dur diyebilir" dedi.
'GEÇMİŞ OLSUN BİLE DEMEDİLER'
Yaşanan süreç nedeniyle mağdur olduğunu belirten Kurt, Anayasa Mahkemesi'ne de bireysel başvuru yapacağını söyledi. Kurt, "Ben Cumhuriyet Halk Partisi'ne gönül vermiş, seçim çalışmalarında da uğraşmış biriydim. Kendi partimin bana yaptığı haksızlığı kabul edemiyorum. Ben hırsızlık, ahlaksızlık yapmadım. Herkesin başına gelebilecek bir rahatsızlık yaşadım. Bu süreçte hiçbir yöneticim yanımda olmadı. Bir telefon dahi açıp 'Geçmiş olsun' demediler. Sadece rapor aldığım için çıkarıldım. Arkadaşlarımın hepsi yanımda oldu ama yöneticilerim 'Neyin var?' diye sormadı bile. İşe iademe hükmedildikten sonra gerekli başvuruları yaptım. Ancak onlar beni işe geri almadıkları için geriye dönüp tazminat verdiler. Burada kamunun zararı söz konusu olduğunu düşünüyorum. Çünkü verilecek olan tazminat, vatandaşlardan çıkan para. Hem kamu zararı hem de kişinin mağduriyeti var.
İdari Mahkeme ve Anayasa Mahkemesi'ne de bireysel başvuru yapacağım. Her yerden ulaşmaya çalıştım ancak kimse bana dönmedi. Tek başıma mücadele ediyorum ve işime dönene kadar mücadele edeceğim. Belediye başkanına ulaşmak bu kadar zor olmamalı. Bu haksızlığı durdursunlar" ifadelerini kullandı.