Bölgedeki farklı sektörlerden insanlarla geniş ve açık tartışmalar yürüttüğünü söyleyen BM İnsan Hakları Şefi Michelle Bachelet altı günlük Sinciang gezisini tamamladı. Bachelet 23 Mayıs’ta başlayıp 29 Mayıs’ta biten  gezinin bir soruşturma olmadığını, Sinciang’ı tanımak ve tanıtmak için bir fırsat olduğunu belirtti. Sinciang ile ilgili özellikle Batı medyasında çıkan birçok yalan haber, Sinciang’ın ekonomik, sosyal ve güvenlik alanlarındaki gelişiminin önüne geçiyordu. Bachelet’in gezisi ise bunu göstermek için bir fırsat oluşturdu. Yaptığı açıklamada Bachelet, bölge ile ilgili yaygın dezenformasyonu reddetti. Düzenlediği basın toplantısında, yerel halk, akademisyenler, dini liderler de dahil olmak üzere farklı sektörlerden insanlarla görüştüklerini belirten Bachelet, bir hapishaneyi ziyaret edip mahkumlarla da konuştuğunu aktardı. Eğitim kamplarını da ziyaret ettiklerini söyleyen Bachelet, mevcut durumda orada olanlarla ve kamp sürecini tamamlayanlarla da iletişime geçtiklerini belirtti.

GÖZDEN GEÇİRME TAVSİYESİ

Bachelet açıklamasında, ekibinin Çin hükümetiyle ulusal mevzuat ve uygulamaların, özellikle kolluk kuvvetleri ve adli prosedürlerle ilgili olarak uluslararası insan hakları yasalarını ve standartlarını nasıl yansıtması gerektiği konusunda görüşmelerde bulunduğunu da kaydetti. Gezi sırasında Bachelet, Çin hükümetini uluslararası insan hakları standartlarına tam olarak uymalarını sağlamak için tüm terörle mücadele ve radikalleşme politikalarını "gözden geçirmeye" teşvik ettiğini söyledi. Güneybatı Siyaset Bilimi ve Hukuk Üniversitesi Baize Enstitüsü'nden Prof. Dr. Zhu Ying Bachelet’in açıklamasını BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin Çin gerçekliğini terörle mücadele ve radikallikten arındırma konusundaki uluslararası kriterlerle birleştirmeye yönelik bir tavsiyesi olarak görülebileceğini kaydetti.

Zhu, Çin'deki insan hakları gelişmelerinin kendi halkı için olduğunu ve eğer bir kazanan varsa, en büyük kazananın Çin halkı olduğunu söyledi.

‘DAYATMACI DERSLERE İHTİYACIMIZ YOK’

Bachelet Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile de çevrim içi toplantıda görüştü. Xi, Bachelet ile yaptığı görüşmede Çin'in insan hakları mücadelesini savundu ve Çin'in hiçbir "dayatmacı" dersi kabul etmeyeceğini söyledi. Xi, “İnsan hakları söz konusu olduğunda kusursuz ütopya diye bir şey yoktur. Ülkelerin patronluk taslayan derslere ihtiyacı yoktur.” ifadelerini kullandı. Xi, insan hakları sorunlarının siyasallaştırılması ve çifte standart uygulamak için bir araç olarak veya diğer ülkelerin içişlerine karışmak için bir bahane olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

Her ülkenin kendi ulusal, tarihsel, kültürel ve sosyal koşulları doğrultusunda insan haklarının geliştirecek yollar araması gerektiğini vurgulayan Xi, son yüzyıl içindeki gelişmelerle Çin'de insan haklarının zamanın ruhuna ve kendi ulusal koşullarına uygun gelişim doğrultusuna girdiğini kaydetti.

Xi ayrıca, "sahadaki durum ne olursa olsun, başka bir ülkeden körü körüne kopyalanan herhangi bir sistem veya modelin sadece yersiz görünmekle kalmayacak, aynı zamanda feci sonuçlar doğuracağı" konusunda da uyardı.

‘ÇİN ÖNEMLİ ÖNEMLİ BİR ROL OYNAYABİLİR’

Bachelet, Xi Jinping ile görüşmesinde uluslararası sorunları çözme vurgusu yaptı. Bachelet konuşmasında Çin’in uluslararası düzende önemli rolüne dikkat çekerek, "Çin bugün, uluslararası barış ve güvenliğe yönelik tehditler, küresel ekonomik sistemin istikrarsızlığı, eşitsizlik ve iklim değişikliği gibi dünyanın yüz yüze olduğu sorunların çözümü için çok taraflı kurumlar içinde önemli rol oynayabilir.” ifadelerini kullandı

ÇALIŞMA GRUBU OLUŞTURULACAK

Bachelet ayrıca, Çin hükümeti ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi'nin, Pekin ve Cenevre'deki toplantılar yoluyla önemli değişimleri ve işbirliğini kolaylaştırmak için düzenli katılım ve bir çalışma grubu oluşturma konusunda anlaştıklarını da kaydetti.

BATI BACHELET'İ HEDEF ALDI

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet'in, Çin ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalara tepki göstererek, Uygurlar ve Tibet hakkındaki paragrafların "gerçeküstü" olduğunu söyledi. Callamard, Twitter'dan yaptığı açıklamada, "diplomatik tiyatroyu" anladığını belirterek, "Bu açıklamanın, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri'ne ait olduğuna ve Çin'in insan hakları kayıtlarıyla ilgili olduğuna inanmak zor." değerlendirmesinde bulundu.