Yaptırımlar nedeniyle rezervlerinde dolar ve avro kullanması zorlaşan Rusya, rezervlerini güçlendirmek için Türk lirası, yuan ve rupi gibi dost ülkelerin para birimlerini değerlendirme kararı doğrultusunda ilk adımları atmaya başladı.
100 MİLYAR DOLARLIK BÜYÜKLÜK
Rusya Merkez Bankası tarafından ağustosta yayımlanan rapora göre, Rusya Maliye Bakanlığı, Ulusal Refah Fonu’nun yenilenmesi ve harcamaları için dost ülkelerin Türk lirası, yuan, rupi gibi para birimlerine yönelik bütçe kuralı yöntemine ilişkin bir işletim yöntemi uygulanması üzerinde çalışmalara başladı. 30 Ağustos'ta yapılan, üst düzey hükümet yetkilileri ve Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina’nın katıldığı özel bir toplantıda, raporun onaylandığını geçen hafta duyurmuştuk.
Rusya’nın Ulusal Refah Fonu'ndaki rezervleri temmuzda 1.4 trilyon ruble artarak 12.1 trilyon rubleye (yaklaşık 201 milyar dolar) çıktı. Söz konusu fonun yarısı, dost olmayan ülkelerin para birimlerinden oluşuyor. Fonda dolar rezervi bulunmazken, yüzde 40’ı İngiliz sterlini, yüzde 10’u Japon yeni, yüzde 30’u yuan ve kalan kısmı altın ve ruble cinsinden muhafaza ediliyor.
AVRASYA'DAKİ YENİ YÜKSELİŞİN GÖSTERGESİDİR’
Görev Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tugay Şen, “Rusya Merkez Bankası'nın rezervlerini Türk Lirası ile güçlendirme kararı, Türkiye ve Rusya arasındaki ticari ilişki açısından büyük bir adım.” dedi. Şen, Aydınlık’a yaptığı açıklamada, artık iki ülke arasında milli paralarla ticaretin daha da kolaylaşacağını ve yaygınlaşacağını belirtti ve “Biz de bu yönde adımlar atmaya başladık. Dolarizasyona karşı atılan bu adım, Yuan ve Rupi de düşünüldüğünde Avrasya'daki yeni yükselişin göstergesidir.” ifadesini kullandı.
EN ÇOK YUAN KULLANAN ÜÇÜNCÜ ÜLKE
Rusya, ticarette de dolar ve avrodan uzaklaşmak istiyor. Uluslararası Ödeme Sistemi SWIFT’in ağustosta yayımladığı raporda, Rusya’nın yüzde 4 payla uluslararası ödemelerde en çok yuan kullanan üçüncü ülke konumuna yükseldiği bildirildi. Rusya daha önce en çok yuan kullanan ülkelerin yer aldığı listede bulunmuyordu.
Rus ekonomisini tekrar rayına oturtabilmek için dolar ve avronun kullanımına alternatif dost ülkelerin para birimlerini kullanma fikri son dönemde popülerlik kazandı.
Batılı ülkeler, RusyaUkrayna savaşının başlamasının ardından Rusya Merkez Bankası’nın yaklaşık 600 milyar dolar değerindeki uluslararası rezervlerinin yabancı bankalarda bulunan 300 milyar dolarlık kısmını dondurmuştu.
YAPTIRIM UYGULAYANLAR ‘DOST’ DEĞİL
Ülkede kapsamlı sermaye kontrolleri uygulamaya başlayan Kremlin, ihracatçılara döviz gelirlerini rubleye dönüştürme talimatı vermek durumunda kaldı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise ülkesine yaptırım uygulayan tüm ülkeleri “dost olmayan ülke” olarak tanımlayarak, bu ülkelerin başta doğal gaz olmak üzere çeşitli Rus ürünlerini artık yalnızca rubleyle alabileceklerini söyledi. Yaptırımlar nedeniyle ekonomisi krize giren Rusya’da dolar/ruble paritesi yüzde 70 artışla 120 seviyesine kadar çıkarken, Moskova yönetimi, sermaye kontrolleri ve Putin’in açıkladığı yeni, rubleyle ödeme sistemi sayesinde dolar/ruble paritesini tekrar 60 bandına düşürmeyi başardı.
Rusya Merkez Bankası, dolar ve avro kullanımının artık riskler barındırdığını, bu nedenle söz konusu dövizlerden uzaklaşma sürecini hızlandırmaya yardımcı olacak ve bu tür para birimlerinde bankacılık işlemlerini azaltmaya yönelik ek önlemler getirileceğini duyurmuştu. Ancak Rus yetkililer ve uzmanlar, kapsamlı yaptırımların yanı sıra söz konusu müdahalelerin Rus şirketlerin iç ve dış piyasalardaki rekabetçiliğine önemli ölçüde zarar verdiği gerekçesiyle çözüm yolu arıyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 18 Nisan’da yaptığı açıklamada, ulusal para birimleri üzerinden ticarete geçiş sürecinin hızlandırılması gerektiğini belirterek, “İş dünyasına, güvenilir ticaret ortaklarıyla ulusal para birimleriyle ticarete geçişin hızlandırılması dahil azami destek vermeliyiz.” ifadesini kullanmıştı. Söz konusu süreçte atılan en somut adım ise Rusya’nın Avrupa’ya sattığı doğal gazda artık dolar veya avro yerine rubleyle ödeme kabul etmesi olarak görülüyor.
SERHAT LATİFOĞLU: RUSYA İLE TİCARETİ DESTEKLER DOLARİZASYONU KIRAR
Gazetemiz yazarlarından ekonomist, serbest fon yöneticisi Serhat Latifoğlu, gelişmeyi şöyle değerlendirdi:
Batı’daki 300 milyar dolarlık rezervlerinin dondurulması üzerine Rusya, çok kritik bir değişime gitti ve rezervlerini dolar ve avro olarak tutmak yerine ticaret yaptığı ülkelerin para birimlerini rezervlerinde tutma, rezervlerini çeşitlendirme siyasetini benimsedi, çok doğru bir yaklaşım. Zaten dünya genelinde merkez bankalarında dolar varlığını azaltma yönünde bir eğilim görüyoruz.
Hem Rusya’nın Çin, Hindistan, Türkiye gibi ülkelerle ticaretini geliştirecek bir yaklaşım hem de diğer ülkelerdeki rezervlerine el konulmasının önüne geçecek bir yaklaşım. Dolar ve avro tutmak, rezervin değeri açısından da çok riskli bir yaklaşım. Hem rezervinizin değerini koruyorsunuz hem keyfi yaptırımlardan korunma olanağı buluyorsunuz.
Dost ülkeler arasında Türkiye’nin de tanımlanması çok güzel. Milli paralarla ticareti destekleyen bir girişim, bu açıdan da çok önemli. Rusya ile Çin, bunu zaten daha önce yapmaya başlamışlardı. Kendi aralarında yüzde 90 oranında dolarla yaptıkları ticareti, yüzde 40’lara kadar düşürdüler. Bu adımla birlikte daha genele, Rusya’nın ticari partnerlerine yayılacak.
‘BİZİM MERKEZ BANKAMIZ DA BU ADIMI DESTEKLEMELİ’
Türkiye’nin en önemli problemlerinden biri dolarizasyon, dış ticaretini ağırlıklı olarak dolarla yapıyor. Tasarruflarının da önemli kısmını dolar olarak tutma eğilimi var. MB Başkanı Sayın Kavcıoğlu, sanayicileri uyarmıştı. İhtiyaçtan kaynaklanan bir dolarizasyon da var. Merkez bankaları karşılıklı olarak yerel paraları tuttuğu zaman milli paralarla ticaret desteklenecek ve dolarizasyonu kıran bir etki yaratacak. Bu anlamda çok büyük bir katkı.
TCMB’nin de ruble tutarak bu adımı desteklemesi lazım. Swap anlaşması yapılabilir.
Rus Merkez Bankası’nın attığı bu adım, rezervlerin çeşitlendirilmesi bakımından da örnek olarak alınmalıdır. Hem ticaret yaptığımız ülkelerin para birimleriyle hem örneğin yuan gibi istikrarlı para birimleriyle çeşitlendirilmeli.
KREMLİN SÖZCÜSÜ PESKOV: TÜRKİYE, BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR ORTAK
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Türkiye'nin, Rusya için önemli bir ortak olduğunu belirterek, "Türkiye, şüphesiz bizim için dost bir ülke. Türkiye, uluslararası siyaset noktasında politik konularda, ticaret ve ekonomik iş birliği bağlamında bizim için çok önemli bir ortak." dedi.
Peskov, İzvestiya gazetesine verdiği mülakatta, RusyaTürkiye ilişkilerine dair değerlendirmelerde bulundu. Türkiye ile özellikle Ukrayna konusunda görüş ayrılıklarının bulunduğunu söyleyen Peskov, "Çeşitli konularda görüş ayrılıklarımız var, genel olarak Ukrayna konusunda. Türkiye'nin, Ukrayna meselelerindeki yaklaşımına katılmıyoruz ancak Türk ortaklarımıza argümanlarımızı ve emin olduğumuz şeyleri, ikna olduğumuz şeyleri sabırla aktarmaya devam ediyoruz." diye konuştu.
Peskov, Türkiye'nin, Rusya'ya yönelik yaptırımlara katılmadığına vurgu yaptı, "Türkiye, Rusya karşıtı yasa dışı yaptırımlara katılmadı ve kendi egemen bağımsız siyasetini yürütüyor. Rusya ve Türkiye'nin, siyaset ve ekonomi konularındaki iş birliğinde muazzam potansiyelleri var." ifadesini kullandı.
Söz konusu potansiyelin tümüyle gerçekleştirilmesi için hâlâ çok fazla alan olduğunu belirten Peskov, Türkiye ile Rusya'nın, karşılıklı saygı ve fayda prensipleri üzerinden ikili ilişkilerini yürüttüğünü söyledi. Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Türkiye'nin tahıl dahil Ukrayna konusunda gösterdiği ara buluculuk çabalarından da övgüyle bahsettiğini hatırlattı.
RUSYA VE ÇİN DOĞAL GAZDA YEREL PARAYA GEÇİYOR
Rus enerji şirketi Gazprom, Çinli CNPC şirketiyle doğal gaz sevkiyatı ödemelerinde yuan ve rubleye geçilmesi konusunda anlaşma sağlandığını bildirdi.
Gazprom'dan yapılan yazılı açıklamada, CNPC Başkanı Dai Houliang ile Gazprom Başkanı Aleksey Miller arasında videokonferans yöntemiyle görüşme gerçekleştirildiği belirtildi. Görüşmede özellikle Rusya'nın uzak doğu bölgesinden Çin'e yönelik gaz sevkiyatının ele alındığı bilgisine yer verilen açıklamada, Gazprom'un yeni bir boru hattı üzerinde çalışmalara da başladığı kaydedildi.
Açıklamada, "Toplantıda, Sibirya'nın Gücü boru hattı üzerinden gaz sevkiyatına ilişkin uzun vadeli sözleşmeye ek anlaşmalar imzalandı. Taraflar, Çin'e gaz arzı için yuan ve rubleyle ödemeye geçilmesi konusunda anlaştılar." ifadelerine yer verildi.
Miller, toplantıda yeni ödeme sistemine ilişkin yaptığı açıklamada, "Yeni ödeme mekanizması, karşılıklı yarar sağlayan, doğru zamanda yapılan, güvenilir ve pratik bir çözümdür. Anlaşmaları kolaylaştıracağına, diğer şirketler için mükemmel bir örnek teşkil edeceğine ve ekonomilerimizin gelişimine ek bir ivme kazandıracağına inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
ASYA SEVKİYATLARINI ARTIRMAK İSTİYOR
Yaptırımlar nedeniyle Avrupa'ya yönelik gaz sevkiyatları hızla düşen Gazprom da başta Çin olmak üzere Asya piyasalarına yönelik sevkiyatlarını artırmak istiyor. Gazprom, yılda 38 milyar metreküp kapasiteye sahip Sibirya'nın Gücü boru hattıyla geçen yıl Çin'e yaklaşık 10,4 milyar metreküp doğal gaz sevk etmişti.