Avrupa’nın Rusya’ya karşı ırkçı zorbalığı devam ediyor. Putin’in kızı Katerina Tikonova’nın Fransa’daki evi basıldı. Almanya’nın başkenti Berlin'de Rus okulu yakıldı. Litvanya’da, Rus Büyükelçiliği’nin bulunduğu caddenin adını ‘Ukraynalı Kahramanlar Caddesi’ olarak değiştirdi
Batı, Rus müzisyenlerden Dostoyevski’ye kadar ulaşan Rusya karşıtı ırkçılığını sürdürüyor. Putin’in kızı Katerina Tikonova’nın Fransa’daki evi, Zelenskiy destekçisi saldırganlar tarafından basıldı. Almanya’nın başkenti Berlin'de özel bir Rus okulu, kimliği belirsiz kişiler tarafından kundaklandı. Berlin’in Marzahn ilçesinde bulunan Lomonossow isimli okulun spor salonu, gece yarısı saldırıya uğradı. Fransa, Ukrayna krizini gerekçe göstererek, Rusya’nın Kremlin Müzesi’nde sergilenecek 15 eserin iadesini istedi. Rusya ve Belarus’un üyeliklerini askıya alan Uluslararası Tenis Federasyonu (ITF), bu sezon oynanacak ‘Davis Kupası’ ve ‘Billie Jean King Kupası’ndan ihraç edilen Rusya ve Belarus milli takımlarının yerine turnuvayla başka ülkeler belirledi.
Neonaziler, Putin’in kızının evini bastı
Rusya Ulusal Entelektüel Gelişim Vakfı Direktörü, akademisyen ve profesyonel dansçı 35 yaşındaki Katerina Tikonova’nın Fransa’daki evi, Zelenskiy destekçisi saldırganlar tarafından basıldı. Ukrayna’da faaliyet gösteren Neonazilerle ilişkili Svoboda Partisi üyesi saldırganlar, zorbalık eylemine gerekçe olarak Tikonovna’nın, “Rusya Devlet Başkanı Putin’in kızı olmasını” gerekçe gösterdi. Tikonova’nın Biarritz şehrindeki villasına zorla giren Fransız vatandaşı Pierre Haffner, evin kilidini değiştirdiklerini ve Ukraynalı mültecilerin eve gelebileceğini söyledi. Saldırganlar ayrıca, evin duvarından “bu ev kurtarılmıştır” yazan ve Rusya Devlet Başkanı Putin’e yönelik küfür içeren pankartlar sallandırdı. Saldırganların, Rusya’da en çok arananlar listesinde olan kaçak oligark Vladimir Osechkin tarafından azmettirildiği ve Fransız polisi tarafından gözaltına alındığı kaydedildi.
Litvanya’da cadde isimleri değiştirildi
Rusya’ya yönelik düşmanca politikalar cadde isimlerine de yansıdı. Bazı Avrupa ülkelerindeki Rus Büyükelçiliklerinin bulunduğu caddelerin isimleri, Zelenskiy rejimine destek amaçlı değiştirildi. NATO saldırganlığına destek veren ülkelerden Litvanya’nın Vilnius şehri belediyesi, Rus Büyükelçiliği’nin bulunduğu caddenin adını ‘Ukraynalı Kahramanlar Caddesi’ olarak değiştirdi. Norveç’in başkenti Oslo’daki bir kavşak ‘Ukrayna Meydanı’, Arnavutluk’un başkenti Tiran’daki bir caddenin ismi de ‘Özgür Ukrayna Caddesi’ olarak değiştirildi. Letonya ve Danimarka’daki belediyeler de Rus Büyükelçiliğinin bulunduğu caddelerin isimlerini değiştirirken, İsveç ve İngiltere’deki söz konusu caddelere, Neonazi destekçisi Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin isminin verilebileceği bildirildi.
Almanya’da Rus okulu kundaklandı
Almanya’da Türkleri ve Müslümanları hedef alan Neonazi tipi saldırıların hedefi bu kez Ruslar oldu. Almanya’nın başkenti Berlin'de özel bir Rus okulu, kimliği belirsiz kişiler tarafından kundaklandı. Berlin’in Marzahn ilçesinde bulunan Lomonossow isimli okulun spor salonu, gece yarısı saldırıya uğradı. Saldırı sonucu çıkan yangında bina hasar gördü. Saldırıda can kaybı ve yaralanın olmadığı bildirildi. Alman polisi olay hakkında soruşturma başlattı. Marzahn Hellersdorf Belediye Başkanı Gordon Lemm Bezirk, sosyal medyadan yaptığı açıklamada “Ukrayna’daki savaştan ne Rus kökenli vatandaşlar ne de çocuklar sorumludur. Veliler korkuyor, umarım fail ya da failler tez zamanda bulunur” ifadelerini kullanarak saldırıyı kınadı.
Rusya ve Belarus’un hakkı, teniste de gasp edildi
Batı’nın Rusya ve Belarus’un sporda kazanılmış haklarını gasp etme kampanyası teniste de kendini gösterdi. Rusya ve Belarus’un üyeliklerini askıya alan Uluslararası Tenis Federasyonu (ITF), bu sezon oynanacak ‘Davis Kupası’ ve ‘Billie Jean King Kupası’ndan ihraç edilen Rusya ve Belarus milli takımlarının yerine turnuvayla başka ülkeler belirledi. 2022 Billie Jean King Kupası'na Rusya'nın yerine Avustralya, Belarus'un yerine Belçika’nın katılacağı açıklandı. Böylece Avustralya ile eleme maçı yapması gereken Slovakya da maç yapmaksızın finallere yükseldi. 2022 Davis Kupası'nda ise Rusya'nın yerine Sırbistan’ın oynayacağı, Sırbistan’dan boşalan yere ise eleme maçlarında mağlup olan ülkelerden birinin dahil edileceği bildirildi. Rusya, 2021’de iki tenis turnuvasında şampiyonluğu elde etmiş ve kupanın sahibi olmuştu. Batılı spor organizasyonları, daha önce de spor etiğini çiğneyerek, Rus ve Belaruslu sporcuların katıldığı turnuvalarda ülke isimleri, milli bayrakları ve milli marşlarına engel koymuştu.
Fransa’dan Rusya’ya karşı ‘sanatsal yobazlık’
Fransa, Ukrayna krizini gerekçe göstererek, Rusya’nın Kremlin Müzesi’nde sergilenecek 15 eserin iadesini istedi. Kremlin Müzesi'nde mart ayında açılması planlanan “düello gelenekleri” temalı sergide, 16 ve 17. yüzyıllara ait sanat eserlerinin yer alması bekleniyordu. Fransa’nın iadesini istediği sanat eserlerinin, Louvre ve Versailles Müzeleri ile Fransız Ulusal Kütüphanesi’nden gönderildiği kaydedildi. Fransa Kültür Bakanı Roselyne Bachelot, “Avrupa ülkeleri arasında bir ayrışma olmaması için böyle bir karar aldıklarını ancak Kremlin Müzesi ile köprüleri atmadıklarını” söyledi. Fransa'nın açıklamasından kısa bir süre sonra Kremlin Müzesi, serginin süresiz olarak ertelendiğini duyurdu. Müze ayrıca, eserlerini ödünç veren diğer ülkelere sergiye katılımlarından vazgeçme seçeneği sundu. Müze, 2020’den bu yana çeşitli Avrupa kurumlarıyla sanat eserlerinin ödünç verilmesi için yaptığı görüşmeleri Şubat 2021'de tamamlamıştı.
Belçika, 10 milyar avroyu alıkoydu
Belçika, Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımlarda en agresif davranan Avrupa ülkelerinden oldu. Belçika hükûmeti, Rusya'ya yönelik ekonomik yaptırımlar dahilinde 2 haftada toplam 10 milyar avroluk Rus varlığını alıkoydu. Belçika Maliye Bakanlığı, Avrupa Birliğinin (AB) yaptırım listesine aldığı Rus vatandaşlarının ve Rus şirketlerin banka hesaplarına erişimlerini engelledi. Ülkede, yaptırım listesindekilerin banka hesaplarında bulunan 2,7 milyar avrosu donduruldu ve toplam 7,3 milyar avroluk hesap işlemleri bloke edildi. Alıkoyulan varlıkların enerji, gübre, turizm, çelik ve elmas alanlarında yoğunlaştığı bildirildi. AB'nin, Rusya ve Belarus'u hedef alan yaptırım listesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko dahil olmak üzere 862 kişi ile 53 özel sektör ve devlet kuruluşu bulunuyor.
Rus savunma şirketi CEO’sunun mülküne el konuldu
Batı’nın ‘oligarklar’ söylemiyle Rus iş insanlarını hedef alan yaptırımlarını meşrulaştırma çabasında İspanya bir adım öne çıktı. Ülkede ilk defa bir Rus iş insanının özel mülküne el konuldu. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Rusya Devlet Başkanı Putin’le ilişkili olduğunu söylediği Rus savunma sanayi şirketi ‘Rostec Corporation’ CEO’su Sergey Çemezov’a ait ‘Valerie’ isimli bir yata el konulduğunu açıkladı. Başbakan Sanchez, ayrıca ülkesinin NATO’daki savunma harcamalarını GYSİH’sinin yüzde 2’si düzeyine çıkararak artıracağını duyurdu. Ukrayna krizini tırmandıran bazı Batılı liderlerin asılsız iddialarını öne süren Sanchez, Putin’in yolsuzluk yaptığını ve Rus halkını baskıladığını savundu. Uzmanlar, IMF verilerine göre Putin’in iktidara geldiği 2000 yılından bu yana, Rusya’da devletçi politikalar benimsenerek, Sovyetlerin çöküşüyle zirve yapan yolsuzluk, işsizlik ve yoksulluk oranlarının istikrarlı biçimde düşüşe geçtiğine dikkat çekiyor.
Yaptırımlara ilaç şirketi de katıldı
Rusya karşıtı yaptırımlara Almanya merkezli ilaç ve kimya şirketi Bayer AG de katıldı. Şirket, Rusya ve Belarus'taki yatırımlarını, yeni iş projelerini ve reklam faaliyetlerini askıya aldığını duyurdu. Şirketten yapılan açıklamada, temel tarımsal ürünlerin Rusya’ya tedariğine bir süre daha devam edileceği bildirildi. Ayrıca 2023’te Rusya’ya ilaç ve ürün tedariğinin devam etmesinin, Rusya'nın Ukrayna’daki askeri harekâtını durdurmasına bağlı olduğu belirtildi. Şirketin Rusya’daki konsolide satış oranının yaklaşık yüzde 2 olduğu ve en büyük satış kalemlerini, ilaçlar ile reçetesiz satılan sağlık ürünlerinin oluşturduğuna dikkat çekiliyor. Yaygın görüş, Rusya’ya yönelik yaptırımlara katılan Avrupalı şirketlerin, orta ve uzun vadede ciddi kayıplar yaşayacağı ve söz konusu yaptırımları kaldırmak zorunda kalacağı yönünde.