RECEP ERÇİN
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın talimatıyla İhracat Genelgesi'ne yapılan ek sayesinde, “Ukrayna ve Rusya’ya gerçekleştirilmiş veya gerçekleştirilecek ihracat işlemleriyle ilgili olarak ihracat bedellerinin döviz cinsinden beyan edilmiş olsa dahi Türk lirası olarak da kabulü mümkün” hale geldi. Konuyu dün haberleştirerek kamuoyunun gündemine taşıdık. Ankara muhabirimiz Sıla Kemahlı, salı akşamı Kabine Toplantısı'nın ardından Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'ye Rusya ile ticarette milli paraların kullanılması çalışmalarını sordu. Bakan Nebati, yaptığı açıklamada, “O daha netleşmedi. Çünkü karşılıklı olarak merkez bankalarının anlaşması lazım. Ortada bir şey yok. Olması lazım. Böyle bir beklentimiz var, inşallah. Türkiye’ye katkıları olur tabi. Bizim zaten söylediğimiz bir şeydi Türk lirası üzerinden ticaret yapalım, yerel birimler üzerinden.” dedi.
ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Bakan Nebati'nin aktardığına göre bu konuda çalışmalar Merkez Bankası bünyesinde sürüyor. Salı günü Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu da Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ve ihracatçı birlik başkanları ile bir istişare toplantısı düzenledi. Aydınlık'ın edindiği bilgilere göre toplantıda milli paralarla ticaret konusu da gündeme geldi. Bu konuda çalışma yapıldığını Şahap Kavcıoğlu ihracatçılara aktardı. Ancak ilave bir gelişmenin olmadığını not edildi. Toplantıya katılan ihracatçı başkanlardan bazıları ile sohbet ettik ve neler konuşulduğunu sorduk. Özellikle milli paralarla ticaret konusunda bazı başkanlar şunları söyledi: “Paranızın değişim değeri yani konvertibilitesinin yüksek olması lazım. Bir de bu ülkelerle ticaretin sürdürülebilir bir sisteme oturması lazım. Sürekli dalgalanan bir ticarette iş dünyası yerel para ile ticarete sıcak bakmayabiliyor.” Bunun yanında konuştuğumuz ihracatçı başkanlar, dünyada arz şoklarının devam edeceğini buna karşı direnci artırmak için ekonominin her alanında planlama yapılması gerektiğine işaret ettiler.
RUBLE VE TL İLE TİCARET
Yılın ilk iki ayında 3.8 milyon dolarlık ithalat Rus rublesi ile yapıldı. Geçen yılın aynı döneminde bu tutar 6.5 milyon dolardı. Rusya'ya yönelik yaptırımlar ve Ukrayna operasyonu nedeniyle bu ülkeye ihracatımız şubat ve mart aylarında sert düştü. Buna karşın bu para birimi ile ihracatımız ise 2022'nin ilk iki ayında 38.3 milyon dolar oldu. Geçen yılki tutar 34.7 milyon dolardı. Yani yüzde 10.3 oranında bir artış söz konusu. İhracatın düştüğü şubat ayında ise Ruble ile ihracatımız yüzde 6.6 oranında yükseldi. TL ile yapılan toplam ithalatın tutarı ise 1.8 milyar doları aştı. Bu tutar geçen yıl 2.2 milyar dolardı. Yüzde 18'lik bir düşüş yaşanmış. TL ile ihracat ise 1 milyar 146 milyon dolar oldu. Geçen yılki tutar 1.2 milyar dolardı. Burada da bir miktar gerileme dikkat çekiyor.
İTHALATÇILARA KÖTÜ HABER
Öte yandan ihracat gelirlerinin Merkez Bankası'na satma zorunluluğunun yüzde 25'ten yüzde 40'a çıkarılabileceği de TİM ve Merkez Bankası toplantısı sonrası gündeme geldi. İhracatçılar bu yönde bir niyet olduğunu basın yoluyla aktardılar. Toplantıda yer alan başkanlar ise Aydınlık'a verdikleri bilgide ülkenin özellikle KİT ödemeleri noktasında dövize ihtiyaç duyduğunu belirttiler. Yerli girdi oranı yüksek ihracatçı birlik başkanları oranın artırılmasını desteklerken, ithal girdi oranı yüksek olan sektörlerin başkanları ise durumdan pek hoşnut olmamış ve Başkan Kavcıoğlu'na görüşlerine aktarmış. Bunun yanında konuştuğumuz başkanlar özetle şu yorumu yaptılar: “Merkez Bankası rezervleri eksi veriyor. Dış ticaret açığı veren bir ülkeyiz. Bunu düzeltmemiz lazım. Dış ticarette durumsal değil de sürdürülebilir bir strateji gerekiyor. İlaveten yüzde 40 dövizini bozdur demek ithalata dayalı üretim yapan sektörlere bunu yapma yani üretim ve ihracat yapma demek. Bu sektörlerin rekabet gücü zafiyete uğrar.” Merkez Bankası araştırmasına göre ihracatın ithalata bağımlılık oranı yüzde 28.5 civarında. Ancak yan tedarikçiler de eklendiğinde bu oran yüzde 45'in üzerine çıkıyor.