UTKU REYHAN

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş'ın çeşitli daire başkanlıklarına yaptığı atamalar tepki çekti. Mansur Yavaş'ın, kendi talimatıyla milyonluk usulsüzlükler yaptıklarına dair haklarında teftiş raporları hazırlanan Melih Gökçek döneminden isimleri, daire başkanlığına yükselttiği öğrenildi. Tolga Kepir, Nihat Aras ve Ramazan Kabasakal'ın daire başkanı yapılıp teftiş raporlarına karşın hâlâ bu görevlerine devam etmesine raporları hazırlayan müfettişlerden bazıları tepki gösterip dosyalardan el çekti. Mansur Yavaş'ın "yolsuzlukla mücadele ediyor" görünmek için suç duyuruları yaptığı, ancak soruşturmaları yürüten Cumhuriyet savcılarına gerekli bilgi ve belgelerin ulaştırılmasında sorunlar olduğu belirtiliyor.  Kaynaklar, savcılık tarafından soruşturmaya ilişkin belge talep edilen birimlerin başında halen haklarında soruşturma yürütülen kişilerin bulunmasının soruşturmaların sağlıklı ilerlemesine engel olduğunu iddia ediyor. Bu nedenle soruşturmalar derinleştirilemiyor.  Aydınlık'a konuşan belediye içinden son döneme kadar Yavaş'ı destekleyen kaynaklar, yükseltmelerde Süleymancıların rolüne dikkat çekiyor.

ANKAPARK RAPORU

Mansur Yavaş göreve başlamasının ardından Gökçek döneminin icraatlarını incelemek üzere ABB Teftiş Kurulu Başkanlığını görevlendirdi. Müfettişler çeşitli konularda 80 'e yakın rapor hazırladı ve savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.

Müfettişlerin rapor hazıladığı konulardan biri de Ankapark isimli tema park projesi oldu. Aydınlık bu rapora ulaştı. Müfettişler Nebahat Zaman, Sadık Aşkın ve Cahit Yılmaz tarafından yürütülen inceleme 6 Ekim 2020'de başlandı. 5 Nisan 2021'de, hazırlanan teftiş raporu, Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmek üzere ABB Teftiş Kurulu Başkanlığına, ABB Hukuk Müşavirliğine ve Başkan Mansur Yavaş'a iletildi. Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) yenileme alanında yapılan Ankapark'ın yapım sürecindeki usulsüzlük iddialarının incelendiği 204 sayfalık resmi raporda, eski başkan Melih Gökçek dahil 39 kişi hakkında, görevi kötüye kullanma, edimin ifasına fesat karıştırma, güveni kötüye kullanma gibi suçları işledikleri iddiasıyla soruşturma başlatılması istendi.

36 MİLYONLUKLUK USULSÜZLÜKLE SUÇLANDI

Haklarında suçlama yapılan isimlerden ikisi dikkat çekiyor: Tolga Kepir ve Nihat Aras. Suçun işlendiği iddia edilen 2017'de Fen İşleri Daire Başkanlığında peyzaj mimarı olarak çalışan Tolga Kepir, 7 kişi ile birlikte Türk Ceza Kanunun 236/2.c. maddesindeki; “Edimin ihale kararında veya sözleşmede belirtilen sürede ifa edilmemesine rağmen, süresinde ifa edilmiş gibi kabul edilmesi.” iddiasıyla 36.553.995 TL'lik mal alımında usulsüzlükle suçlandı. Konu, Ankapark kapalı oyuncak alanlarına temalandırma malzemesi alım işiydi. Gökçek döneminde Fen İşleri'nde memur olarak çalışan Tolga Kepir, teftiş raporuna rağmen, Mansur Yavaş tarafından Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı olarak atandı. Halen bu görevine devam ediyor.

ŞEFTİ BAŞKAN YAPILDI

Nihat Aras ise suçu işlediği iddia edilen 2016 tarihinde Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığında şef olarak görev yapıyordu. Aras, 8 kişi ile birlikte Türk Ceza Kanunun 236/2.c. maddesindeki; “Edimin ihale kararında veya sözleşmede belirtilen sürede ifa edilmemesine rağmen, süresinde ifa edilmiş gibi kabul edilmesi.” iddiasıyla, 545 bin TL'lik usulsüzlükle suçlandı. Konu ise, Ankapark'ta belediye hizmetlerinin tanıtımı için panoramik görsel sinema şöleni hazırlattırılması işiydi. 31 Mart 2019'da Belediye Başkanı seçilen Mansur Yavaş, 5 gün sonra bütün daire başkanlıklarına vekaleten atama yaptı. Nihat Aras da,  Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanılığına vekaleten atandı. Aras, müfettiş raporuna rağmen hâlâ bu görevi yürütüyor.

SORUŞTURMA VAR AMA GÖREVE DEVAM

ABB müfettişlerince rapor hazırlanan bir başka konu ise, uçuş okulu projesi. İddiaya göre 201216 arasında ABB iştirakı olan BELKA A.Ş. üzerinden 'Seğmen Uçuş Okulu' için 15 uçak ve 1 helikopter alındı. Söz konusu uçakların hem piyasa fiyatının üstünde alındığı hem de satın alınan firmaya kiraya verildiği, BELKA A.Ş.'nin bu yolla 14 milyon TL zarara uğratıldığı iddia edildi. ABB, Yavaş'ın göreve gelmesinden sonra bu olay hakkında da suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda BELKA A.Ş.'nin o dönemdeki 15 yönetim kurulu üyesi hakkında görevi kötüye kullanmak ve kamu kaynaklarını israf etmek iddiasıyla hem sorumluluk davası hem de kamu davası açılması talep edildi. Söz konusu 15 yönetim kurulu üyesinden biri de Ramazan Kabasakal'dı. Kabasakal, BELKA A.Ş. yönetim kurulu üyesi olmasının yanı sıra, aynı dönemde ABB Dış İlişkiler Dairesi Başkanıydı. Melih Gökçek döneminde uzun yıllar bu görevi sürdüren Kabasakal, kendisi hakkında suç duyurusunda bulunan Mansur Yavaş tarafından da yine aynı göreve getirildi. Ramazan Kabasakal halen ABB Dış İlişkiler Daire Başkanı ve ve ABB’nin bir iştirakinde yönetim kurulu üyesi.

MÜFETTİŞ KIZDI VE BIRAKTI

Aydınlık'a bilgi veren ABB içindeki kaynaklar, raporları hazırlayan müfettişlerin patlama noktasında olduklarını aktardılar. Bazı müfettişlerin çevrelerine "Biz bu kadar uğraşıyoruz, didiniyoruz, rapor hazırlayıp savcılığa sunuyoruz ama Mansur Bey adeta usulsüzlük yapanları koruyor.' diyerek yakındıkları öğrenildi. Birçok yolsuzluk raporu hazırlayan bir müfettişin de bu duruma tepki göstererek dosyalardan el çektiği ve emekli olmak üzere yıllık izne ayrıldığı iddia edildi.

'MÜCADELE GÖRÜNTÜDE'

Aydınlık, suç duyurularını inceleyen cumhuriyet savcılarının, Belediye'nin ilgili birimlerinden ek belgeler istedikleri ancak belge istedikleri kişilerin aynı zamanda haklarında soruşturma istenen kişiler olmasından ötürü rahatsız oldukları bilgisine ulaştı. Kaynaklar şunu söyledi: "Başkanımız Mansur Yavaş geçenlerde Sözcü'den Saygı Öztürk'e ABB'nin önceki dönemiyle ilgili 80 suç duyurusu yaptığını ama savcıların ve İçişleri Bakanlığının ağırdan aldığını söyledi. Hâlbuki durum tam tersi. Savcılar derinleştiremiyor. Çünkü savcılıktan gelen yazılar, haklarında soruşturma istenen kişilerinin önüne gidiyor. Hatta bu 80 duç duyurusunda isimleri yer alanların neredeyse tamamı ya görevlerinde aynen duruyorlar ya da yükseltildiler. Oysa soruşturmanın selameti açısından bu kişilerin görevden el çektirilmesi ya da başka görevlere alınması gerekirdi. Sayın Başkan geçmişle mücadele ediyormuş gibi yapıyor sadece. Mücadele görüntüde. Gerçekte ne olduğunu ABB'de herkes biliyor ama konuşamıyor."

SÜLEYMANCILIK İDDİASI

Aydınlık'a bilgi veren kaynaklar, ABB yönetimindeki Süleymancı ağırlığına dikkat çekti. Haklarında soruşturma olmasına karşın yükseltilen bazı isimlerin bu tarikatla bağı olduğu iddia ediliyor. Dış İlişkiler Daire Başkanı Ramazan Kabasakal sosyal medyada sık sık Süleymancıların yayın organı olan Yedi İklim dergisinin içeriklerini paylaşıyor. Bu dergi, neredeyse tamamen Süleymancılardan oluşan bir abone kitlesine sahip.

Kabasakal, Süleymancılara ait Fazilet Yayınlarının çıkardığı Fazilet Takvimi'nden de sık sık alıntılar paylaşıyor. Kabasakal’ın sosyal medya hesabında Atatürk ve laiklik  karşıtı İskilipli Atıf Hoca paylaşımları ve CHP aleyhine sözleri de dikkat çekiyor. Aynı kaynaklar, ABB içindeki en kritik iki daire başkanlığı olan, belediye bütçesinin yüzde 60'ını kullanan Fen İşleri Dairesi ile İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesinin bu tarikatın kontrolünde olduğunu belirtti. Aynı kaynakların verdiği bilgiye göre, ABB koridorlarında Fen İşleri Dairesi Başkanı Erol Gündüz ile İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanı Yüksel Arslan'ın Süleymancı yapıyla bağları olduğu sıkça konuşuluyor. Yüksel Arslan'ın aynı zamanda Mansur Yavaş'ın Özel Kalem Müdürü olmasının da atamalarda ve işe yerleştirmelerde Süleymancıların etkisini artırdığı değerlendiriliyor. Dosyalardan el çekerek yıllık izne ayrılan bir müfettişin yine bu tarikatla bağlantılı olduğu iddia edilen ABB Teftiş Kurulu Başkanı Ata Şengül ile tartıştığı öğrenildi.

İHALELER ADRESE TESLİM

Gökçek döneminde belediyede var olan Süleymancı yapılanmanın Yavaş döneminde de sürdüğü hatta kuvvetlendiği iddia ediliyor. Aydınlığa bilgi veren kaynaklar, belediye ihalelerinin büyük çoğunluğunun Süleymancı müteahhitlere gittiğini, 'şeffaf' diye sunulan ihalelerin muhammen bedellerinin Süleymancı daire başkanları ve müdürlerce önceden ilgili şirketlere  sızdırılma ihtimalinin de olabileceğini belirttiler. Yavaş ile Süleymancıların yakınlaşmasında, bu tarikatın bir süredir hükümete karşı harekete geçmiş olmasının önemli bir rolü olduğu değerlendiriliyor.

'AMİRLERİM SUÇLUDUR'

Aydınlık iddiaları ABB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Nihat Aras'a sordu. Gazetemize konuşan Aras, diğer isimlerle ilgili yorum yapmazken, kendisinin de suçlandığı Ankapark teftiş raporundan bilgisi olmadığını belirtti. Aras, kendisinin o dönemde şef olduğunu, montaj yapılmadan ödeme yapılması konusunda bir suç varsa da bunun sorumluluğunun kendisinde değil, o dönemki amirlerinde olduğunu belirtti. Aras, ABB'deki Süleymancı yapılanma iddialarına ilişkin de "bilgim yok" yanıtını verdi.

Aydınlık'a açıklama yapan ismini vermek istemeyen üst düzey bir ABB yetkilisi "Yargı süreci devam ediyor. Kim olursa olsun, bir teftiş konusu varsa da, yargılama sürecini bekliyoruz. Bu onların suçlu olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle görevlerine devam ediyorlar. Yargının kararı ne yönde olursa, ABB de ona göre hareket edecektir." ifadelerini kullandı.