Özlem Konur Usta

Uzmanlara göre 2022 salgında kader yılı olacak. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyeleri Prof. Dr. Alper Şener ve Prof. Dr. Tevfik Özlü omikronun ardından Kovid19 salgınında beklenen iki senaryoyu anlattı. 

Birinci senaryoya göre virüs son geçirdiği mutasyonla mevsimsel hale gelecek ve artık daha baş edilebilir olacak. 2022 salgının son yılı olacak. İkinci senaryo ise tamamen aşılamaya bağlı. Dünyada aşılamanın yeterli olmadığı ülkeler nedeniyle yeni varyantlar oluşuyor. Bu varyantlar, ülkenizi ne kadar korusanız da size ulaşıyor. Bütün ülkelerde yeterli bağışıklık düzeyi sağlanamadığı için bir süre daha salgınla yaşam devam edecek. 

İYİMSER SENARYO GÜÇLENDİ

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Alper Şener, 2022’de salgının sona ereceğine ilişkin iyimser senaryonun omikrondaki mutasyonla birlikte daha da güçlendiğini söyledi. Şener, “Omikron varyantında daha öncesinde olmayan mevsimsel koronavirüsle eşdeğer bir genom dizisi var. Bu Kovid19’un mevsimsele döndüğü şeklinde yorumlanabilir. 2022’de de aşılama belli aralıklarla devam edebilir. Her ülke için aynı takvim işlemez. Aşılama oranı yüzde 80’in üzerindeki ülkeler, salgının seyrinin düştüğü ülkeler olacaktır” dedi.  

AŞILI GRUPTA HAFİF SEYREDİYOR

Danimarka, İngiltere ve Güney Afrika verilerini hatırlatan Şener sözlerine şöyle devam etti: “Bu ülkelerde olgu sayısında artış var ama hastaneye yatışta, yoğun bakıma yatışta artış yok. Bu sevindirici bir haber. Ancak genel tabloya baktığımızda çok hızlı bulaşan omikronda, olgu sayılarının delta ve delta plustan daha yüksek seyretme olasılığı yüksek. Bu da hasta sayısının artacağı anlamına geliyor. Aşılı grupta hafif seyrediyor ancak aşısız grupla ilgili bir veri yok. Bu yüzden herkesi bir an önce aşılanmaya davet ediyoruz.”

PİKİN ÇIKAN KOLUNDAYIZ

Olumlu varsayımların umut verici olduğunu ifade eden Karadeniz Teknik Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, omikronla birlikte gelen dalganın küçümsenmemesi gerektiğini de söyledi. Özlü şöyle konuştu: “Omikron oransal olarak daha hafif bir hastalığa yol açsa bile çok sayıda kişiyi aynı anda hastalandırabileceği için sayı olarak çok hastane yatışı ve ağır hastalığa neden olabileceği konusunda endişeler var. Bu yüzden Avrupa ülkeleri omikron konusunda duyarlı. İki gün içinde vaka sayıları neredeyse ikiye katlanıyor. Salgının başından bu yana ulaşılamayan günlük vaka sayılarına ulaştık. Salgının çıkan kolunda olduğumuz düşünüldüğünde ortaya çıkabilecek pikin çok daha yüksek olduğu anlamına geliyor. Varsayalım omikron sayesinde salgın hafif seyirli, nezle benzeri bir tabloya büründü. Ancak dünyada çok fazla virüs taşıyan kişi var ve yeni varyantlar ortaya çıkabilir. Hiçbir zaman bu konuda emin olamayız. Dünyada yaygın aşılama yapılamadığı için pandemi devam ediyor ve edecek gibi görünüyor. Enfeksiyon taşıyan çok kişi olması yeni varyantların çıkacağı anlamına geliyor. Ülke olarak ne kadar korunsanız da aşılama yapsanız da yeni bir varyantla yeni bir dalga geliyor. 2022’nin daha sağlıklı bir yıl olmasını diliyoruz ama yeni varyantlar omikronun sıradan hastalık olmasına ilişkin beklentiyi bozabilir.”

TOPLU DAVETLERDEN UZAK DURALIM

Yeni dalgaya karşı bireysel tedbirlerle savunmaya geçilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Tevfik Özlü, bunları şöyle sıraladı: “Dikkatli olunmalı mümkün olduğunca maç, konser gibi açık alan da olsa sosyal mesafeyi koruyamayacağımız kalabalık alanlara gidilmemeli. Mümkün olduğu kadar kapalı alanlara girilmemeli. Girmek zorundaysak maske takıp kısa sürede işimizi görüp çıkmak gerekiyor. Sosyal alanlarda maske ağız ve burnu kapatacak şekilde takılmalı. Birlikte yeme içme alışkanlığından vazgeçmeliyiz. Kalabalık, düğün, nişan, söz, mevlit gibi organizasyonlardan uzak kalmak gerekiyor. Aşı en önemlisi, inaktif aşılar için 4. doz, mRNA’lar için de 3. doz olunmalı. Büyük bir dalga geliyor, buna karşı dikkatli olmak olmalıyız.”

ÖLÜ SAYIMIZ NEDEN DÜŞMÜYOR

Salgın seyrinde Kovid19 nedeniyle her gün 150200 vatandaşımızı kaybediyoruz. Prof. Dr. Şener, ölü sayısının daha aşağıya düşmesi için aşılamanın artması gerektiğini söyledi: “Ölüm görülenlerin tamamı aşısız ya da eksik aşılanmış. Toplumda halen aşılamadığınız bir grup varken ölü sayısını düşürmek mümkün değil. Aşılama oranının yüksek olduğu ve Türkiye ile benzer vaka sayısı olan ülkeler günlük 1520 ölüm görüyor.” 

TURKOVAC'A YOĞUN İLGİ

Acil kullanım onayı verilen yerli Kovid19 aşısı TURKOVAC'ın ülke genelindeki şehir hastanelerinde uygulanmasına başlandı. İlk aşıyı önceki gece Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Koronavirüs Bilim Kurulu üyeleri oldu. İstanbul’da Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne sabahın erken saatlerinde gelen vatandaşlar, aşı polikliniğinin önünde sıra oluşturdu. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, yerli aşı için randevuların dün geç saatlerde tanımlanmasına rağmen randevuların birçoğunun dolduğuna işaret etti. Yiyit, “Hedefimiz 1000'li bir rakamdı. Bugün o rakam çok rahat oluşacak ve geçecek gibi duruyor. Çünkü dün açar açmaz 500 civarında randevu dolmuştu. Yetişkin nüfusumuzda yüzde 20 gibi hala aşı takvimi tamamlamamış bir nüfus var. İnşallah onların tamamlamasına vesile olur” dedi. İlk doz aşısını TURKOVAC olan 40 yaşındaki Mehmet Ali Kızıldağ, bütün riskleri alarak bugünü beklediğini söyledi. Kızıldağ, "Türk hekimlerimize fazlasıyla da itimat ettiğimizden dolayı bugüne kadar bekledik. Çok şükür bugün de aşımızı olduk” diye konuştu.

Aydınlık