Dolar arttığında etiketleri gün içinde birkaç kez değiştiren “cevval” zincir marketlerin, dolar hızla gerilemeye başladığında hiç oralı olmadığına vurgu yapan Serdar Arseven, "Öyle indirim mindirim yok, aksine birçok etikette ufak ufak 'bindirime devam' var" iddiasında bulundu. İşte Arseven'in Milat gazetesindeki yazısının ilgili bölümü:
"Asgari ücrete “rekor oranda” zam “epeyce” memnuniyetle karşılandı malûm.
“Epeyce” diyorum zira insanımız tam mânâsıyla sevinemiyor..
Nasıl sevinsin;
Dolar artıyor diye etiketleri gün içinde birkaç kez değiştiren “cevval” zincir marketler, dolar hızla gerilemeye başladığında hiç oralı olmuyorlar!..
Malum,
Dolar hızla tırmanırken, oralardaki etiketler uçurulmuştu.
Öyle ki, “sırf etiket değiştirmek üzere” adam çalıştırmaya başlamışlardı!
Elemanın tek işi etiket değiştirmek, her ürünün fiyatını gün içinde en az iki kere değiştiriyorsunuz, kolay iş mi bu?
Şimdi…
Etiketlerin aynı hızla aşağıya indirilmesini beklersiniz değil mi?
“Çok beklersiniz!”
Sağ olsunlar, okuyucularımdan bazıları bizim için marketlerdeki fiyatları fotoğraflamışlar.
Öyle indirim mindirim yok, aksine birçok etikette ufak ufak “bindirime devam” var!..
“Dolar geri geliyor” diye, zıvanadan çıkan kiralar düşecek değil, müteahhitler de konut fiyatlarında indirim yapacak değil…
Müteahhitlere sorsan, onlar da demir fiyatlarındaki artışlardan başlayıp neler neler söylüyorlar!.
Herkesin söyleyecekleri var elbette.
Vaziyetler bütün dünyada böyle. Türkiye gibi “gelişen” ülkeler, ihracatlarındaki “yüksek katma değerli” ürün payı görece düşük olan ülkeler, küresel markaları çok az olan ülkeler, bu süreçten daha fazla etkileniyorlar ve etkileneceklerdir.
Ayrıca…
Ülkemiz kısa sayılabilecek bir süre sonra “tarihi” seçimlerinden birine daha girecek.
Cumhuriyet’in 100. Yıldönümü’ne doğru.
Seçim varsa, ülkede her şey durma noktasına gelir…
Mevcut milletvekilleri, “liste telâşına” düşerler, vekil olmayı arzulayanlar pozisyonlarını alır, oraya buraya koşuşturmaya başlarlar…
Siyasetteki “ayak kaydırma”, “kendine yer açma”, “alan genişletme” çabaları çok daha belirgin hale gelir…
Yapılar içindeki “ekiplerin” mücadeleleri kızışır…
“Yalakalıklar ve kaypaklıklar” zirve yapar!..
Geleneksel ve özellikle de sosyal medyaya çok daha fazla “malzeme” sızdırılır!..
Böyle süreçlerde,
Bürokratların kafaları da “acaba”larla dolu olur, bürokrasi de neredeyse durur.
İş dünyası, sivil toplum dünyası, medya dünyası vesaire…
Her tarafın kendince hesapları olur!..
Gerilim tırmanır, piyasalar gerilimden olumsuz yönde etkilenir.
*
Diyeceğim odur ki özetle…
Memleketin işleri gittikçe kolaylaşmayacaktır.
Memleketin dar gelirli evlâtlarının hayat şartları da öyle!
FED’in sinyalini verdiği üst üste faiz arttırma hamlelerinin kaçınılmaz etkilerini de unuttuk bu arada, neresinden baksan sıkıntı. (...)"