2023 yılında geçerli olacak kararla birlikte brüt asgari ücret miktarı 10 bin 8 lira, net ise 8 bin 506 lira oldu. Son güncellemeyle birlikte 2022 yılı boyunca asgari ücret yüzde 95 oranında artırıldı. 

Maaşa zam haberiyle sevinç yaşayan vatandaşın mutluluğu, piyasanın yüzde 85'ini kontrol eden zincir marketlere alışveriş gittiğinde hüzne dönüştü. Zamlı maaşların hesaplara yatmasına daha 40 gün varken vatandaş, henüz birkaç gün önce 100 liraya aldığı bir ürünü şimdi 130 liraya almak zorunda kaldı.

 

Raflardaki ürünlere tepeden tırnağa zam geldi. Asgari ücret farkını daha şimdiden hortumlama amacındaki kartel patronları, hükümetin enflasyona kontrol altına alma adımlarını bir kez daha zorlaştırdı. 

Ürünlere yüzde 10 ilâ yüzde 50 arasında zam yapan marketlerin bu hareketi sosyal medyada yine infial yarattı. Türk Lirası'nın ABD Doları karşısındaki değeri aylardır aynı seviyedeyken ve akaryakıt fiyatlarında yükselme değil gerileme yaşanırken bu zamların yapılma nedeni olarak gösterilen 'maliyet artışı'na artık kimse inanmıyor.

Türkiye'de marketler ve onlara bağlı tedarikçilerin 'hub and spoke' (topla dağıt) yöntemiyle kartel oluşturduğunu belirleyen Rekabet Kurumu geçtiğimiz günlerde 13 ayrı firmaya 878 milyon lira idari para cezası kesmişti. Kurum, geçtiğimiz yıl ekim ayında da market ve tedarikçilere yine 2,7 milyar TL'lik rekor bir ceza vermişti. Ancak yapılan tüm denetimler ve para cezaları, marketleri fahiş zam yapmaktan vazgeçirmedi. 

Düşük gelir grubundaki milyonlarca vatandaş, asgari ücret farklarının daha şimdiden erimesine yol açan bu açgözlülüğün önüne nasıl geçilebileceğini tartışıyor. 

Market çalışanları her gün desteler halindeki yeni etiketleri ürünlere yapıştırıyor.

Et fiyatları son bir aydır hızlı tırmanışını sürdürüyor. Sotelik dana etinin kilosu sadece iki hafta içerisinde 130 TL seviyesinden 200 TL'ye dayandı. Dana bonfilenin kilosu ise 400 lira sınırına ulaştı. 

  

BİM yöneticisi Galip Aykaç'ın sözleri milyonların tepkisini çekmiş ve Aykaç, Gıda Perakendecileri Derneği Başkanlığından istifa etmişti. 

FİYATLARI BELİRLEMEDE ORGANİZE ÇALIŞIYORLAR 

Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle

Marketlere yönelik inceleme sonrası tedarikçilerin 'hub and spoke' karteli oluşturduğunu tespit eden Rekabet Kurumu, 878 milyon lira ceza kesti. Sürece ilişkin açıklama yapan Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle şu bilgileri verdi:

"Perakendeciler ortak tedarikçileri aracılığıyla birbirlerinin geleceğe yönelik fiyatları, fiyat artış tarihleri, dönemsel aktiviteleri ve kampanyaları gibi rekabete hassas bilgilerinden haberdar oluyor ve kendi davranışlarını buna göre şekillendiriyor. Rekabet hukuku terminolojisinde 'topladağıt tipi kartel' olarak nitelendirdiğimiz ve en ağır rekabet ihlalleri arasında sayılan bu durum ise perakendeciler arasındaki fiyat rekabetini ortadan kaldırıyor. İkinci olarak, bu yaygın iş yapma biçimi, tedarikçilerin perakende seviyede faaliyet gösteren teşebbüslerin raf fiyatlarına müdahale etmesini ve perakendecilerin nihai satış fiyatlarını belirlemesini de içeriyor. Nihayetinde, perakende seviyesinde faaliyet gösteren teşebbüslerin nihai satış fiyatlarının aynı düzeyde olmasına yol açan ve yeniden satış fiyatının tespiti olarak nitelendirilen bu durum ise yine benzer şekilde perakende seviyesindeki fiyat rekabetini ortadan kaldırıyor." 

KURALLARA UYMALARI ARTIK ZORUNLU HALE GELDİ

Geçtiğimiz mart ayında belediye zabıtalarının yaptığı baskınlar, marketlerin yoğun stokçuluk yaptığını ortaya koymuştu.

"Hızlı tüketim malları sektöründe yaygın olarak görülen iş yapma biçimleri sonucunda meydana gelen rekabet ihlalleri, teşebbüslerin fiyatlarını serbestçe belirlemelerini engelliyor ve piyasadaki fiyatların suni olarak yükselmesine ve tüketicilerin bu durumdan doğrudan zarar görmelerine neden oluyor. Ayrıca, bu davranışlar dolaylı olarak ülke ekonomisi üzerinde de olumsuz etkilere yol açıyor. Üstelik bu rekabet ihlallerinin ekmek, alkolsüz içecekler, atıştırmalık ürünler, kişisel temizlik malzemeleri gibi tüketicilerin bütçesi içerisindeki payı yüksek olan hızlı tüketim malları perakendeciliği sektöründe gerçekleştiği dikkate alındığında, tüketicinin uğradığı zararın büyüklüğü daha da çarpıcı hale geliyor. Bu nedenle sektörde faaliyet gösteren teşebbüslerin iş yapma biçimlerini değiştirmeleri ve rekabet hukuku kurallarına uygun hale getirmeleri zaruri hale gelmiştir."