Leyla Aydemir'in ölümüne ilişkin Yusuf Aydemir'in de aralarında bulunduğu 7 sanığın yargılandığı Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde bir gizli tanık ifade verdi.
Küçük çocuğun ailesini ve kaybolduğu köyü bildiğini belirten gizli tanık, şunları iddia etti:
"Leyla, evinin önünde Yusuf'un yanındaydı, 'Ü' denilen küçük çocuk da oradaydı. Bir süre sonra sadece Yusuf'un yanında Ü. vardı. Yusuf kendi evlerinin karşısındaki evin ahşap kapısına yaslanmış, elleri cebinde tedirgin hareketleri ile çevreyi kontrol ediyordu. Sonra anne Şükran dışarıya çıktı, Leyla'yı sordu. Yusuf köy içine doğru gittiğini söyledi, Şükran da köy içerisinde çocuğunu aramaya başladı. Sonrasında Şükran'ın dövünüp, bağırıp çağırmasından çocuğa bir şey olduğunu sandım ancak çocuk ortada yoktu. Bu sebeple Şükran'ın çocuğun başına bir şey geldiğini anladığı için bu şekilde dövündüğünü düşündüm. Leyla'yı Yusuf'un yanında görmem ile Şükran'ın evden çıkıp Yusuf'a Leyla'yı sorması arasında en fazla 10 dakika geçmiştir, bu kadar bile olmayabilir."
Olay anında köy içinde dolaştığını ve yaşananları gördüğünü aktaran gizli tanık, olay esnasında çevrede kimse olmadığını aktardı.
"LEYLA NİHAT'IN EN SEVDİĞİ KIZIYDI"
Gizli tanık, "Bu işi kim yapmış, kimler yardım etmiş bilmiyorum, görmedim ancak Leyla kaybolmadan önce Yusuf'un yanındaydı, 5 dakika sonra Leyla'nın Yusuf'un yanında olmadığını ve Yusuf'un çevreyi kontrol edecek şekilde sağa sola baktığını, Leyla'nın annesi Şükran'ın da birkaç dakika sonra Yusuf'un yanına geldiğini ve Leyla'yı sorduğunu gördüm." iddiasında bulundu.
"Leyla, Nihat'ın en sevdiği kızıydı." diyen gizli tanık, Yusuf ile baba Nihat arasında bazı nedenlerle husumet bulunduğuna dair duyumları olduğunu öne sürdü.
Gizli tanık, aile içerisinde susmaları yönünde bir karar alındığını duyduğunu öne sürerek, şu iddialarda bulundu:
"Çünkü aileden hiçkimse bu konuyla alakalı tek kelime konuşmuyordu. Hal ve hareketlerinden bu olayı kimin yaptığını herkesin bildiğini düşünüyorum. Aramalara ben de katılmıştım, Yusuf sanki anahtarlarını düşürmüş gibi bir yere bakarak arıyordu. Arama yapıyor gibi gözükmek için böyle davrandığını düşünüyorum. Leyla'nın kaybolduğu haberinden sonra Yusuf sarhoş gibiydi, çökmüş haldeydi. Çocuğa bir şey olmayacağını, köy içerisinde bir yerde olduğunu söyleyip bu halde olması, onun Leyla'nın kaybolmasından dolayı bu halde olmadığını gösteriyordu çünkü telaş yapanlara 'sakin olun' diye söylüyordu."
OLAY
Ağrı'da 15 Haziran 2018'de Ramazan Bayramı dolayısıyla ailesiyle dedesini ziyarete gittiği Bezirhane köyünde kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in bulunması için çalışma başlatılmış, küçük kızın cesedi, 18 gün sonra köye 2 kilometre mesafede, kent merkezine giden yolun yakınında akarsu kenarındaki ağaçların arasında bulunmuştu.
Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Leyla Aydemir'in ölümünden sorumlu tutulan baba Nihat Aydemir'in kuzeni Mehmet Ali Aydemir ve kardeşi Yusuf Aydemir'in de aralarında olduğu 7 sanık hakkında "çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "iştirak halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan da 14'er yıla kadar hapis cezası verilmesi isteniyor.
Davaya bakan mahkeme heyeti, geçen yıl aralık ayında 2 tutuklu sanıktan Mehmet Ali Aydemir'in adli kontrol şartıyla tahliyesine, Yusuf Aydemir'in ise tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 21 Şubat'a ertelemişti.
Minik Leyla'nın öldürülmesine ilişkin davanın görülmesine yarın devam edilecek.
.