CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha önce Kürt sorununa dair CHP’nin “22 Soru 22 Cevap” başlıklı raporunun güncelleneceğini duyurmuştu. HDP ile yapılan son seçim ittifakının ardından yeni bir “çözüm süreci” ve “yeni anayasa” için düğmeye basan CHP’nin raporunu yakında açıklaması bekleniyor.

CHP’nin “Kürt raporu”nu güncelleme çalışmaları sürerken CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Yunus Emre’nin yeni yayımlanan “Kökler” isimli kitabında CHP açılımının şifreleri yer aldı.   

Gazete Duvar’ın aktardığına göre, Emre, CHP’nin 1960’lı yıllarda Türkiye siyasetinde sosyalizm ve antikomünizm blokları arasında “Ortanın Solu” paradigmasıyla üçüncü yolu inşa ettiğini, çözüm sürecinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Kürt sorunu için de benzer yolun inşa edilmesi gerektiğini ifade etti.
Emre’ye göre “Kürt meselesinin” çözümündeki asıl anahtarı, Kürtlerin kendi talep, ihtiyaç ve fikirlerini aktif siyasal katılım yoluyla ifade edebilecekleri ve ayrımcılığa uğrama kaygısından arınacakları bir dönüşümde bulunabilir.

KİLİT KAVRAM: YURTTAŞLIK

Eşitlik ve yurttaşlık kavramlarının “Kürt meselesi” için kilit kavramlar olduğunu ifade eden Emre, yeni bir bakış açısı ve yeni bir tartışma zemininin gerekli olduğunu belirtti. CHP’nin de “yerleşik paradigmalar arasında sıkışmış ve körelmiş tartışmaya” yeni bir bakış açısı getirmeyi görev edinmesi gerektiğini belirten Emre, “Kürt kimliğini politikleştiren anlayış farklılık ilkesi üzerine, AK Parti MHP bloku ise farklılık talebini otoriter anlayışla ezme politikası üzerinde durmaktadır. CHP bu iki anlayıştan farklı olarak eşitlik ilkesini temel alır. Eşitlik ilkesini gerçekleştirmek için evrensel bir kategori olan yurttaşlığa vurgu yapar. Bu bir üçüncü yol inşa projesidir” dedi.

1989 yerel seçimlerinde önemli başarı elde eden ‘Sosyal Demokrat Halkçı Parti’nin (SHP) 1990’da yayınladığı Kürt raporunun önemine vurgu yapan Emre, raporun Kürt sorunun asimilasyon politikalarıyla çözülemeyeceğini belirttiğini, anadil yasağının, radyotv yayını önündeki engellerin, olağanüstü hal valiliğinin ve köy koruculuğunun kaldırılmasını önerdiğini hatırlattı.  1989 seçimlerinde birinci parti olan SHP’nin  1991 seçimlerinde üçüncü parti olabildiğini ve bu sonuçların ‘Kürt meselesine’ bakışı etkilediğini ifade eden Emre, “Bu sonuçlar 1991 sendromunun başlangıcı oldu ve CHP, Kürt meselesinde aktif bir tutum almaktan kendini alıkoydu” diyor.

91 SENDROMU’NDAN KURTULDUK

Bugün gelinen aşamada ‘1991 Sendromu’ndan kurtulduklarını belirten CHP’li Emre geride kalan yerel seçimleri işaret ederek, “Hem AK Parti MHP blokunun otoriter zihniyetinden hem de Kürt kimlik siyasetinden farklı bir siyasi hattı başta Kürtler olmak üzere geniş kesimlere sebatkâr bir şekilde anlatarak seçmenleri ikna edebiliriz. 31 Mart seçimleri bu özgüveni kazandırdığı için çok önemliydi” dedi.

veryansintv.com