Kılıçdaroğlu’nun, öznesinin bilim ve teknoloji olduğunu söylediği Amerika ziyareti “Erdoğan karşıtlığı” eksenine oturdu. Başörtüsü konusundaki “yasa”, “anayasa” tartışmasını Amerika’ya taşıyan Kılıçdaroğlu, “Tanıdığım bir ailenin gökdelenine ‘hayırlı olsuna’ geldim. Erdoğan kim, anayasa, aile kim. Bu konu kapanmıştır.” dedi. Kılıçdaroğlu öğrencilere yönelik açıklamasında da Rusya ile ilişkilerin olduğunu ancak “Batı uygarlığının bir parçası olmak istediklerini” söyledi.

ZİYARETTE GÜL ETKİSİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 913 Ekim için planlanan ABD ziyareti sürüyor.

Kılıçdaroğlu’nun Amerika’daki ilk durağı Boston olmuştu. Kılıçdaroğlu, MIT ve Harvard Üniversitelerinde öğrencilerle ve bilim insanlarıyla bir araya geldi.

Kemal Kılıçdaroğlu, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, 2013’te kendisine ödül takdim ettiği, Ali Babacan’ın parti kurma sürecinde ekibine katmaya çalıştığı öne sürülen, “Türkiye'nin IMF ya da dışarıdan gelen bir sistemin getirdiği güvene ihtiyacı var." görüşünü savunan Ekonomist Daron Acemoğlu’nun da aralarında yer aldığı bir grupla akşam yemeğinde buluştu. Gül, o dönem, ödül verdiği fotoğraf karesini sosyal medya hesabında “Daron Acemoğlu ekonomi ve siyaset ilişkilerini inceleyen, dünya çapında dikkat çeken ve takip edilen bir akademisyen” ifadeleriyle paylaşmıştı. 1725 Aralık FETÖ operasyonları yapılırken dönemin Cumhurbaşkanı’nın, Daron Ademoğlu’na ödül vermesi dikkat çekmiş, 'eğer 1725 başarılı olsaydı Acemoğlu’nun ekonomi ya da hazine bakanı yapılacağı' ileri sürülmüştü. Kılıçdaroğlu da Acemoğlu ile buluşmasını, “ABD'deki vizyon programımız kapsamında, dünyaca ünlü ekonomist Daron Acemoğlu ile bir araya geldik. Türkiye'nin geleceğini, ekonomiyi iyileştirecek çözüm yollarını enine boyuna konuştuk” diyerek duyurdu.

‘KONUŞULACAK YER BURASI’

Boston programını sonlandırmasının ardından Kılıçdaroğlu, New York'ta TÜRKEN Vakfı'nın inşası süren gökdelenin önünden seslendi. Şu ana kadar, Amerika’nın kanatları altında bulunan FETÖ elebaşının iadesi ve PKK’ya verilen destek konusunda ABD’ye hiçbir tepki vermeyen Kılıçdaroğlu, TÜRKEN Vakfı binası önünden, Erdoğan’ı hedef aldı.

“Burası New York, Manhattan. ABD’nin en pahalı iş muhiti… Tanıdığım bir ailenin gökdelenine ‘hayırlı olsuna’ geldim. Erdoğan kim, anayasa, aile kim... Onunla ne aile konuşulur ne anayasa. Bu konu kapanmıştır.” notu ile bir video paylaşan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“Duydum ki birileri senin siyasal rehinen kalsın diye benim yaptığım öneriyi yine kabul etmemiş, yan çizmişsin. Anayasayla aileyi korumaktan bahsetmişsin. Eğer bir aile konuşulacaksa konuşulacak yer burası. Burası New York'un en pahalı yeri Manhattan. Bu da ailenin yaptırdığı gökdelen. Oğlunun, kızına gönderdiği paralarla bu gökdelen yapıldı, yapılmaya devam ediliyor. Sevgili Erdoğan, aileyi konuşmak istiyorsan ve gerçekten samimiysen gel buradan başlayalım.”

'DÜŞÜNCELERİ NEDENİYLE HAPİSTELER'

Kılıçdaroğlu daha sonra John Hopkins Üniversitesi öğrencileri ile de bir araya geldi. Anka'nın aktardığına göre CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu buluşmada şu değerlendirmeleri yaptı:

“Ülkemizde düşünceleri nedeniyle hapse atılan; sadece gazeteciler değil... Kim olursa olsun. Hiç kimse düşünceleri nedeniyle yargılanmamalı ve hapse atılmamalıdır. Yasama, yürütme, yargı... Dördüncü büyük güç olarak da medya. Dört büyük gücün birbirini denetlemesi ve dengeyi sağlaması lazım. Türkiye'de şu anda güçler birliği var, güçler ayrılığı yok. Bu, pek çok soruna yol açıyor.

“Türkiye Cumhuriyeti demokrasisini neden geliştiremedi? 100 yıl az bir zaman değil. Ve bu 100 yıl içinde demokrasi daha iyi bir yere oturabilirdi. Bana göre bunun iki temel nedeni var. Birisi; Türkiye’nin 100 yıl süreç içinde sık sık karşılaştığı askeri darbeler. İkincisi… En temel insan hakkı, ödenen vergilerin nereye harcandığının sorgulanmasıdır. Türkiye’de bu soru geniş halk kitleleri tarafından sorulmadığı için, bunun yanıtı da aranmadığı için, demokrasi istediğimiz ölçüde gelişmiyor. Vergi kaçakçılığının ulusal spor olarak algılandığı bir ülkede demokrasi gelişemiyor maalesef.”

'AB'Yİ BEKLEMEDEN HAMLE YAPACAĞIZ'

Kılıçdaroğlu, açıklamalarının ardından, öğrencilerin sorularını yanıtladı. Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:

“AB üyeliği, bizim, altı liderin de ortak hedefi. AB’ye tam üye olmak istiyoruz. AB’nin demokratikleşme açısından yeni bir fasıl açmasını beklemeden, bütün demokratik hamleleri yapmaya kararlıyız. Biz kendi özgür irademizle, kendi ülkemize, demokrasinin bütün kurallarını getireceğiz.”

'UKRAYNA’NIN YANINDA YER ALMALIYIZ'

Ukrayna ve Rusya ile ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Rusya ile ekonomik ilişkilerimiz var… Ekonomik ilişkilerimizi sürdüreceğiz. Ama biz Batı uygarlığının bir parçası olmak istiyoruz. Rusya ile kavga etmenin bir mantığı yok zaten. RusyaUkrayna savaşında, Ukrayna’nın yanında yer almamız gerektiğini düşünüyoruz. Nükleer silaha sahip olan bir ülkenin, nükleer silaha sahip olmayan bir ülkenin topraklarını işgal etmesi, savaş başlatması doğru değil… Enerji bakımından Türkiye’nin Rusya’ya bağımlı hale gelmesi ve bu oranın çok yükselmesi… Özellikle nükleer santralin devreye girmesi ile bu bağımlılık daha da artacak. Bunun Türkiye açısından ciddi bir sakınca doğuracağını değişik ortamlarda ifade ediyoruz.”

AB'YLE UYUMDA OYBİRLİĞİ

Bir öğrencinin “İktidarın yaptığı hiç mi iyi bir şey yok” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Duran saat bile günde iki kere doğruyu gösteriyor. Doğru yaptıklarına ‘doğru’ diyoruz zaten. Ama yanlış yaptıklarında doğal olarak eleştireceğiz. Örneğin sigara konusunda çıkarılan yasa, parlamentodan oybirliği ile çıktı. AB ile uyum yasaları çerçevesinde parlamentoya gelen bütün yasa teklifleri oybirliği ile geçmiştir.” karşılığını verdi.

KILIÇDAROĞLU ‘8 SAAT KAYIP’ İDDİASI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD gezisinde 8 saat ortadan kaybolduğu iddia edildi.

Habertürk yazarı Oray Eğin, dünkü köşesinde Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyareti sırasında basından habersiz bir şekilde 8 saat ortadan kaybolduğunu yazdı. Eğin yazısında iddiasını şöyle ifade etti: “Gazetecileri böyle atlatıyor Kılıçdaroğlu. Hiçbir gazetecinin de aklına bir araba kiralayıp peşine düşmek gelmiyor. Türkiye’yi yönetme iddiasındaki bir lider gezisi üzerine epey spekülasyonlar yapılan ABD gibi bir yerde en azından sekiz saat ortadan kayboluyor. O sırada ne yaptığına dair hiçbir bilgi yok. Bildiklerimiz sadece parti yetkililerinin aktardığından ibaret.”

ABD DIŞİŞLERİ VE PENTAGON DA KATILACAK

Gazeteci Tülin Daloğlu, Kılıçdaroğlu'nun Center for American Progress (CAP)'te yapacağı toplantıya ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon)'dan katılım olacağını söyledi.

KRT'deki Söz Meclisi programına Amerika'dan bağlanan ve Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretini takip eden KRT programcısı Tülin Daloğlu şunları paylaştı:

'KAMALA HARRİS'İN OFİSİNDEN GELECEKLER'

“Yarın, görüşme Center for American Progress düşünce kuruluşunda olacak. Demokrat Parti'ye son derece yakın bir düşünce kuruluşudur. Orada kapalı bir toplantı gerçekleşecek. Bu toplantıya yaklaşık olarak 3540 kişi katılacak. Washington kaynaklarımdan aldığım bilgiye göre; yarınki toplantıda Amerikan Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in ofisinden de bu toplantıya katılım olacak. Aynı zamanda da ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan da bu toplantıya katılım olması bekleniyor. Pentagon'dan da katılım olabileceğini ben Washington kaynaklarımdan duydum.”

'SİYASİ TUTUKLULARI BIRAKACAĞIZ'

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde “siyasi tutukluların” serbest bırakılacağını söyledi. Boston’da, Harvard Üniversitesi'nde öğrencilerin sorularını yanıtladı. Amerika'nın Sesi'nde yer alan habere göre bir öğrencinin “Siyasi tutukluları serbest bırakacak mısınız?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu “Tabii, siyaseten, bir siyasetçinin hapse atılması, yani farklı düşünceye sahip olan insanların hapse atılmaları doğru değil. İnsanlar farklı düşünebilirler. Siyaseten farklı düşünen insanları hapse atmak doğru değil” diye konuştu.