Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’da işkence neticesinde öldürüldüğü ileri sürüldü. Aydınlık’a açıklama yapan kaynaklar, Suudi istihbaratının, Kaşıkçı cinayetinin görüntülerini Riyad’a gönderdiğini aktardı. Suudi gazeteciyle iki ay önce İstanbul’da görüşen bir kaynak, “Kaşıkçı son görüşmemizde ‘Bunların ne yapacakları belli olmaz’ diyerek tedirgin olduğunu söylemişti” ifadesini kullandı.
Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan eski istihbarat şefi Turki el Faysal’ın İngiltere ve ABD Büyükelçiliği sırasında basın danışmanı olduğu anımsatan kaynak “Bu ilişki uzun süre devam etti ve Kaşıkçı’nın ülkeden gizli bilgileri içeren birkaç klasörle ayrıldığı biliniyor. Bunlardan bir kısmının İstanbul’da bir kısmınınsa Washington’da olduğu düşünülüyor” diye konuştu.
ERDOĞAN KARŞITLIĞINDAN DÖNMÜŞTÜ
Kaşıkçı’nın nişanlısının aynı zamanda AKP hükümetinin etkin isimlerinden birinin yakını olduğunu iddia eden kaynaklar, Kaşıkçı ailesinin aslen Kayseri kökenli olduğunu belirterek “Kaşıkçı ailesi ve Suudi hanedanlığı arasında ilişki kurucu Kral Abdülaziz’e kadar uzanıyor. Ailenin en bilinen simalarından silah tüccarı Adnan Kaşıkçı’nın adı Iran Gate skandalında geçmişti” bilgisini paylaştı.
Suudi hanedanlığı ile yakın ilişkileri Cemal Kaşıkçı da belirli bir süre devam ettirmişti. Kral Selman döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘işbirlikçi’ suçlaması yönelten Kaşıkçı, Muhammed Bin Selman’ın kontrolü ele geçirmesinin ardından ülkeden ayrılarak Türkiye ve Katar ekseninde hareket etmeye başladı. Kaşıkçı, son dönemde Suudi Arabistan’ın ambargo uyguladığı Katar’ın Al Jazeera televizyonda Riyad yönetimini sıkça eleştirmekteydi.
TRUMP KARŞITI MAKALESİ SANSÜRE UĞRADI
Veliaht Prens Muhammed Bin Salman’ın hedef tahtasına koyduğu Suudi gazetecinin ABD Başkanı Donald Trump ile de yıldızı barışmadı. 2016 yılında el Hayat gazetesine yazdığı Trump’ı eleştiren makalesi yayımlanmayan Kaşıkçı bir süre gözaltında kalmış, ardından sosyal medya hesaplarına yasak getirilmişti.
The Washington Post gazetesinde yazılarına devam eden Kaşıkçı için dün açıklama yapan ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Chris Murphy, “Suudların ABD’de yaşayan birini hileyle konsolosluklarına çekip orada öldürdüğü doğru ise Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz temel bir kopma ile sonuçlanmalıdır” paylaşımında bulundu. Trump yönetiminden ise henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
LONDRA’DA İNTİHAR FAS’TA KAÇIRMA
Suudi istihbaratının Türkiye’nin egemenlik haklarına rağmen muhalif gazeteci Kaşıkçı’nın kaybolması kamuoyunda tepki toplarken bu tip olayların sıklıkla yaşanması dikkat çekiyor. Mart ayında Suudi Prens Bandar bin Halid bin Abdülaziz şüpheli biçimde Londra balkondan düşerek ‘intihar’ etmiş, 2015 ve 2016 yıllarında da üç prens kayıplara karışmıştı. Kayıp prenslerden Sultan Bin Turki’nin Paris’ten Kahire’ye kalktığını sandığı bir uçağa bindiği ancak o uçak Riyad’a indiği basına yansımıştı.