Davutoğlu'na yakınlığıyla bilinen Karar'ın köşe yazarı İbrahim Kiras, seçimde Kılıçdaroğlu'nun kaybettiğini ancak fikirlerinin iktidara geldiğini iddia etti. Kiras "Yüzde 48’in dediği oldu derken ironi yapmaya çalışmıyorum. İroni seçimin ardından ortaya çıkan siyasi manzaranın kendisinde." dedi.

Karar gazetesi yazarı İbrahim Kiras bugünkü köşesinde dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Kiras "Kendisi muhalefette, fikirleri iktidarda!" başlıklı yazısında özellikle Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanlığı'na getirilmesine dikkat çekerek "Seçmenin yüzde 52’si mevcut iktidarın ülkeyi yönetmeye devam etmesine, Millet İttifakı partilerinin ise muhalefette kalmalarına karar verdi. Burası net. Gelgelelim seçimde halkın oyuna sunulan ve netice itibariyle seçmen çoğunluğundan onay alan fikirler de kadrolar da sanki sandıktan tam aksi yönde bir karar çıkmış gibi iktidar mevkiinden uzaklaştırılmış görünüyor." dedi.

İbrahim Kiras'ın yazısından öne çıkan satırlar şu şekilde:

Seçimde biz Türk halkı olarak hükümetin ekonomi yönetimine geçer not verdik. (52 sayısı 48’den büyük olduğu için sonuçta hepimiz aynı kararı vermiş olduk.) “Faiz sebep enflasyon sonuç” görüşünün doğru olduğuna.. “Nas” sebebiyle tabela faizinin düşürülmesi gerektiğine.. Dolar kurunu yerinde tutmak için sürekli döviz borçlanıp bunları sönmemesi gereken bir fırına atarak yakmanın yanlış olmadığına karar verdik.

Yani yüzde 52 buna karar verdi. Yüzde 48 ise uygulanan ekonomi politikalarının yanlış olduğu görüşüne destek verdi. Ama en nihayet yüzde 52’nin desteğiyle iş başına gelen hükümet yüzde 48’in görüşlerini uygulayacağını açıkladı!

Halkın çoğunluğu Bakan Nebati’nin temsil ettiği ekonomi anlayışının uygulanmaya devam edilmesi yönünde bir irade ortaya koyduğu halde Nebati’nin yerine Altılı Masa’nın ekonomi anlayışını temsil eden Şimşek getirildi.

Biraz kafa karıştırıcı bir durum…

*****

Yüzde 48’in dediği oldu derken ironi yapmaya çalışmıyorum. İroni seçimin ardından ortaya çıkan siyasi manzaranın kendisinde.

Düşünsenize, önceki kabinedeki bakanlardan yalnızca ikisi kaldı görevinin başında. Nöbet değişimi diyebilirsiniz buna tabii. Ancak bu kadar geniş ölçekli bir nöbet değişimi hiçbir yerde olmaz. Başarı kazanmış çünkü seçim kazandırmış bir kadro komple değiştirilmez. Futbol takımında da şirket yönetiminde de değiştirilmez. Demek ki burada bir başarı görmüyor bakanları toptan değiştiren irade. Ya da oyların çoğunluğunu almış olma başarısını hükümet icraatıyla ilişkilendirmiyor belki.

Bakanların zaten seçimde milletvekili adayı yapılmış yani kabinenin değişeceğine önceden karar verilmiş olması da çelişkiyi ortadan kaldırmıyor. Ona bakarsanız, seçimden önce “Yeni dönemde rasyonel ekonominin geri getirileceği”, hatta “Eski AK Parti’nin politikalarına dönüleceği” yolunda da açıklamalar yapılmıştı. Aslında daha o günden ortaya konulan yaklaşım seçmenden oy isterken hükümet icraatına pozitif bir referansa gerek görülmediğiydi.

Peki, burada bir ironi var mı? Bilmiyorum.