Irak ve Suriye'deki terör eksenli hareketlenmelere, hatta Rusya'daki siyasi çalkantıya bakılırsa, ABD Başkanı Biden'ın ekibi sahaya inmiş durumda.
Türkiye açısından bunun işaretlerini eski CENTCOM Komutanı Lloyd Austin'in Savunma Bakanı, eski Suriye Temsilcisi Brett McGurk'ün de Ortadoğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü olmasıyla gördük.



Bu iki isim de DEAŞ aparatını kullanarak PKKYPG terörünün önünü açan siyasetin kararlı uygulayıcılarıydı. Planın asıl sahibi ise ABD derin devleti. Şimdi o devletin başında "demokrat" Biden var. Türkiye'de ve dünyada birileri Biden'ın "demokrasi"ye ve devletler arasında "kurumsal ilişki"ye ağırlık vereceğini bekleyedursun, onlar birçok yerde vekâlet savaşçılarını ve psikolojik harp unsurlarını harekete geçirdi bile...


Hatırlarsanız daha önce de yazdım; Biden görevi devralmadan ABD derin devleti, o devletin nasıl bir yol haritası izleyeceğini anlatan gayri nizami harp tekniklerini yenilediğini açıkladı.

O metinde aynen şöyle deniyor

"Bakanlık tam da bu rekabet ortamında yenilikler yapmak zorundadır. Geleneksel muharebe gücümüzü yaratıcı bir şekilde proaktif, dinamik ve alışılmışın dışında gayri nizami harp yaklaşımları ile birleştirmeliyiz."


Raporda ülke ismi yok ama yakın tarihimizden biliyoruz; ABD'nin 60'lardan itibaren darbe dahil bu ülkede gayri nizami harp yöntemiyle yapmadığı şey kalmadı. Son dönemde de zaten Türkiye'yi dizayn etmek için toplumsal kalkışmadan yolsuzluk operasyonlarına, FETÖ darbesinden PKK ve DEAŞ'lı vekâlet savaşlarına kadar her şeyi denedi. Hepsinde ABD izi vardı.



DEAŞ yeniden canlandırılıyor

Şimdi bir kez daha ABD, Türkiye ile hesaplaşmaya hazırlanıyor. Öyle olmasaydı Türkiye düşmanlığıyla tanınan McGurk'ü bölgeyi karıştırmak için göndermezdi.

Son 5 yılda Türkiye onlara rağmen hem DEAŞ'a hem de PKK'ya karşı çok başarılı bir mücadele verdi. Ancak bu ABD'nin işine gelmedi ki, bugünlerde DEAŞ'ı yeniden canlandırmaya, PKK ve YPG'ye silah ve mühimmat yığmaya devam ediyor. Hatta Deyrizor'da yeni bir hava üssü kuruyor.



Peki, bütün bunları ABD niçin yapıyor ve kime karşı kullanacak?

Başta Kürtler olmak üzere bölge halklarının iyiliği için yapmadığı çok açık. Tam tersine ABD, uzun yıllar sürecek etnik ve bölgesel bir çatışmanın temellerini atıyor. İlk hedef de İran'dan çok Türkiye ve Kürt Bölgesel Yönetimi. Erbil'e birkaç yönden saldırı başladı bile. Bir yandan da ABD ve Fransa, Suriye'de Barzani yanlısı Kürt örgütlerini (ENKS) PKK'ya yamamaya çalışıyor. Bu hazırlıkları yapan ABD'nin Gara operasyonuna ilgisiz kaldığını söylemek mümkün değil. ABD, boşuna ilk açıklamasına "eğer" diye başlamadı, o bir mesajdı.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN