ABD lerinde bir kez daha seçim malzemesi olarak kullanılan konulardan biri  oldu. Başkan aday adaylarından , Türkiye'ye aleni bir şekilde müdahale etmeleri gerektiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın devrilmesi için muhaliflerle açıkça işbirliği yapılması gerektiğini savundu. Biden'ın muhaliflerle işbirliği içinde olduklarını açıkça beyan etmeleri gerektiğini söylemesinden sonra gözler Türkiye'deki muhalefete çevrildi. Biden'ın Türkiye'den kimlerle temasta olduğu, kimlerle görüştüğü ortaya çıktı.

Biden'ın ABD Başkanı Obama'ya yardımcılık görevinde bulunduğu dönemde Türkiye'ye yaptığı ziyarette görüştüğü "muhalif" isimlerin kimler olduğu merak ediliyordu. O isimler belli oldu.

Sonhaberler.com'un haberine göre, Joe Biden'ın Türkiye ziyaretinde görüştüğü isimler arasında  da bulunuyordu.

22 Ocak 2016 tarihinde İstanbul'da "sivil toplum kuruluşları" temsilcileri adı altında gerçekleşen toplantıda yer alanlar şunlardı:

Kadri Gürsel

Aslı Aydıntaşbaş

Osman Kavala

Ceyda Karan

Dağ Medya Sahibi Pınar Dağ

Bilgi Üniversitesi'nden hukukçu, Prof. Dr. Yaman Akdeniz.

Biden ile birlikte toplantıya katılan Amerikan heyetinde ise şunlar vardı:

Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland

Biden'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Colin Kahl

ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass.

CAN DÜNDAR'IN EŞİYLE DE GÖRÜŞMÜŞTÜ

Joe Biden aynı gün o dönemlerde Türkiye'de cezaevinde bulunan 'ın eşiyle de görüşmüştü.

Biden'ın ilk temas kurdukları arasında öldürülen gazeteci Hrant Dink'in eşi Rakel ve kızı Delal vardı.

Öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi ile de baş başa görüştü.

HDP'den Leyla Zana, Ayhan Bilgen ve Altan Tan, AK Parti'den Galip Ensarioğlu ve Orhan Miroğlu ile CHP'den Fikri Sağlar ile Sezgin Tanrıkulu, Biden'in diğer temas kurduğu kişilerdendi.

MHP GÖRÜŞMEYİ REDDETMİŞTİ
Joe Biden'ın Türkiye ziyaretinde kendisiyle görüşmeyi reddeden tek parti  olmuştu. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkan Yardımcısı Joe Biden'in 'yuvarlak masa' toplantısına katılmayacaklarını açıklamıştı.

O dönemin MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Türkiye'ye gelen ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in siyasi parti temsilcileriyle görüşme talebini kabul etmediğini belirterek, "Görüşme talebinin muhtemel konusu dikkate alındığında davetin maksadı dikkate alınarak MHP'nin böyle bir zeminde bulunamayacağı ifade edildi. Muhattaplarına iletildi. Bir yuvarlak masada Türkiye'nin iç meselesini, yapısı ve zihniyeti belli temsilcilerle konuşulması MHP duruşumuza uygun olmadığı ve bu sebeple de malum görüşmeye katılmama kararı verilmiştir. Dileyen ve isteyen herkese partimizin düşünce politikasız ve aracısız olarak anlatabileceğimi belirtmekte yarar görüyorum. Ancak ve Doğu ve Güneydoğu bu haldeyken düşünceleri belli olan yabancı bir devlet adamıyla görüşmek doğru değildi. Yabancı bir devlet başkanının başkanlığında böyle bir toplantıya katılmayı uygun görmedik. Biz müzakere zeminin oluşturuluyormuş intibahı vererek malum düşüncelerini meşrulaştıracakları alan zemin olarak milli görmediğimizi ifade etmek isterim" demişti.

Vural, "Biden ile doğrudan görüşme imkânı olsaydı kendisine bazı sorularımız olabilirdi. Terörle mücadelede Türkiye'nin yanında yer aldığını söyleyen bir ülkenin silahlarının PKK ve PYD'de ne işi var, ABD'nin Irak'ta ne işi var diye sorardım" demişti.

TOPLANTIDA NELER KONUŞULMUŞTU
Toplantıda neler konuşulduğuna dair net bilgi bulunmuyor. Çünkü toplantıda konuşulanların yazılmaması istenmişti. Bunu söyleyen de bizzat toplantıya katılanlardan Kadri Gürsel'di. Dolayısıyla toplantıda neler konuşulduğunu, katılımcıların dışında, hiçkimse bilmiyor.

Kadri Gürsel'in anlattığına göre konu, "Türkiye'deki basın ve ifade özgürlüğünün durumu"ydu.

NE OLMUŞTU?
Joe Biden, başkan adaylığı çalışmaları kapsamında  ekibiyle bir araya geldiği toplantıda Türkiye aleyhinde skandal sözler sarf etmişti. Biden toplantıda, Türkiye'ye açıkça müdahale etmeleri gerektiğini, bu kez darbeyle değil seçimle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı devirmek için muhalefetin açık bir şekilde desteklenmesi gerektiğini savunmuştu.