Pakistan'ın başkenti İslamabad'da 2223 Mart'ta düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 48. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nda "İslamabad Deklarasyonu" oy birliğiyle kabul edildi. Deklarasyonda, İslam dünyasının ortak çıkarlarının teşvik edilmesi ve korunması konusunda kararlılığa vurgu yapıldı.

İİT, İslam dünyasından 57 ülkeyi temsil ederek bu alanda en büyük uluslararası kurum olmayı sürdürüyor. İslamabad’da düzenlenen son toplantının özel konuğu, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi oldu. Konferans sonunda verilen aile fotoğrafında Wang’ın ev sahibi Pakistan’ın Başbakanı İmran Han’ın hemen yanında, en ortada yer alması da dikkat çekti. Toplantıda liderlere seslenen Wang, Çin’in İslam dünyasıyla çalışmaya hazır olduğunu ve Filistin, Keşmir gibi krizlerin çözümünde ‘İslam bilgeliğini’ desteklediklerini ifade etti.

Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi ile İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, toplantının ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Kureyşi, yaptığı açıklamada, 2 günlük sürede 140 karar üzerinde anlaşmaya varıldığını belirterek, toplantıda Cammu Keşmir, Filistin meselesi, Kıbrıslı Türkler, güvenlik, insani yardım, ekonomi, Müslüman azınlıkların durumu, İslamofobi, terör, Kovid19, yasa dışı finansal akışlar, yolsuzluk, İİT reformları gibi çok sayıda konunun görüşüldüğünü belirtti.

Konferansın sonunda oy birliği ile kabul edilen 70 maddelik ‘İslamabad Deklarasyonu’ ile 57 İslam ülkesinin ortaklaştığı konular karara bağlandı.

KIBRISLI TÜRKLER VE AZERBAYCAN’LA DAYANIŞMA

Ortak bildiride Türkiye açısından en dikkat çeken kısım, Kıbrıs Türkleriyle dayanışma mesajı içeren madde oldu. Deklarasyonda tam olarak şu ifade yer aldı: “İİT’nin Kıbrıs sorunundaki ilkeli tutumunu tekrar teyit ediyor ve Müslüman Kıbrıs Türkleriyle ve haklı davalarıyla olan dayanışmamızı yeniden dile getiriyoruz.” Devamında Kıbrıs Türklerinin de içinde sayıldığı Mali, Afganistan, Somali gibi ülkelerdeki Müslüman halkların barış, güvenlik ve refah içinde yaşama arzusunu desteklediği ifade edildi. Anadolu Ajansı’nın servis ettiği haberde İİT Bildirisi’nde yer alan “Müslüman Kıbrıs Türklerinin haklı davası” ifadesi yer almadı.

Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki silahlı çatışmanın sona ermesinin memnuniyetle karşılandığı belirtilen deklarasyonda, Ermenistan’a Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygılı olma çağrısı yapıldı. Ermenistan'ın saldırganlığından ciddi şekilde etkilenen kurtarılmış toprakları rehabilite etme ve yeniden inşa etme çabalarında Azerbaycan hükümeti ve halkıyla tam dayanışma yeniden teyit edildi.

FİLİSTİN VE AFGANİSTAN VURGUSU

Müslüman dünyasının gündeminde üç başlık öne çıktı: Filistin, Afganistan ve Cammu Keşmir. Pakistan Dışişleri Bakanı Kureyşi, İİT'nin Afganistan için insani emanet fonu oluşturduğunu ve bunun faaliyete geçtiğini bildirdi. Ayrıca Birleşmiş Milletler (BM)’in 15 Mart’ı “İslamofobiyle Mücadele Günü” olarak ilan ettiğini kaydederek Teşkilat yapısı içinde İslamofobi konusunda özel bir elçi atanmasının kabul edildiğini söyledi.

İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha da teşkilatın Filistin ve Cammu Keşmir'in uzun süredir devam eden sorunlarına desteğini yinelediğini söyledi. Deklarasyonda, Filistin ve Kudüs sorununun Müslümanlar için önemi yeniden vurgulanarak, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı ve 1967 sınırları ile başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletine destek yinelendi. Filistinli mültecilerin 194 sayılı BM Genel Kurulu kararı gereğince evlerine dönme haklarını koruma ve bu hakların herhangi bir şekilde reddedilmesine kesin olarak karşı çıkılan deklarasyonda, İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanı dahil olmak üzere işgale ve ırkçı apartheid rejimine son vermeyi amaçlayan tüm eylemlere tam destek verileceği kaydedildi.

CAMMU KEŞMİR’DE PAKİSTAN’A DESTEK

İİT Konsey Toplantısı kapsamında Cammu Keşmir Temas Grubu'nun başkent İslamabad’da bir araya geldiği de açıklandı. Pakistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Grubun eylem planı dahil olmak üzere kapsamlı bir ortak bildiriyi kabul ettiğine işaret edildi. Bildiride İİT’nin Cammu Keşmir mesesindeki pozisyonu ve anlaşmazlığa ilişkin kararlarının oy birliğiyle yinelendiği vurgulandı.

Hindistan’ın 5 Ağustos 2019’da Cammu Keşmir’deki yasa dışı ve tek taraflı eylemlerinin ve bölgenin demografik yapısını değiştirmeye yönelik adımlarının kesin bir şekilde reddedildiğine işaret edilen açıklamada Cammu Keşmir halkıyla dayanışma yinelendi. Açıklamada, Güney Asya'da kalıcı barış ve istikrar için anlaşmazlığın BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla uyumlu ve BM gözleminde plebisit ile çözümünün önemine vurgu yapıldı.