E. Orgeneral İlker Başbuğ, bugün tartışmalara neden olan sözleri, 2016’da TBMM’de, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimini araştırma komisyonunda da aynı ifadelerle söyledi. Başbuğ burada da Abdullah Gül’ün rolüne dikkat çekti.


Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, bugün tartışılan sözleri, 2016 yılında TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nda yaptığı konuşmada da söyledi. Komisyon tutanaklarına göre Başbuğ söz konusu önergelerle ilgili dönemin Cumhurbaşkanına (Abdullah Gül) “Yapmayın, siz veto edin, bunu geçirmeyin veya Meclise geri gönderin” dediklerini ama bunun dinlenmediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un geçen günlerde, FETÖ’nün siyasi ayağına ilişkin yaptığı açıklamalara tepki göstermişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ak Parti milletvekillerine, İlker Başbuğ’u kastederek ‘Mahkemeye verin’ çağrısı yaptı. Bunun üzerine Ak Partili altı milletvekili, Başbuğ hakkında, önceki gün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Ancak İlker Başbuğ’un, Ak Parti’nin tepki gösterdiği ifadeleri 2016 yılında, Meclis Araştırma Komisyonunda yaptığı konuşmada da söylediği ortaya çıktı.

‘ANAYASA’YA AYKIRIYDI’

TBMM’de, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimini araştırma komisyonunda, 3 Kasım 2016 tarihinde eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ dinlenmişti. Başbuğ komisyonda yaklaşık iki saat dinlendikten sonra kendisine yöneltilen soruları da yanıtladı. Başbuğ, bugün tartışmalara neden olan sözleri, TBMM araştırma komisyonunda da aynı ifadelerle söyledi.

Komisyon tutanaklarına yansıyan ifadelere göre Başbuğ, Dursun Çiçek’in 17 Haziran 2009 günü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ifadeye çağrıldığını kaydederek, şöyle konuştu: “Biz, ‘En azından iddia edilen suç askerî mahalde işlenen bir suç, askerî kişi tarafından işlenen bir suçtur. Siz çağıramazsınız, yetkili değilsiniz. Yasalar engel’ dedik. ‘Peki’ dediler, taleplerini geri çektiler ama ne olduysa 26 Haziran 2009 günü gece yarısı bu Meclis’te oldu. 26 Haziran 2009 sabaha karşı, CMK 250’de bir yasa değişikliği yapıldı. Bu yasa değişikliği ne idi? Askerî şahısların askerî mahallerde işledikleri suçlar nedeniyle özel yetkili mahkemelerde yargılanması. Bu, Anayasa’ya aykırı. Yani bunu yapamazsınız. Bu yasa geçti.”

‘5 SİVİLDEN GÜLEN CEMAATİNE GİTME NOKTASINDAYDIK’

Değişiklikte ikinci bir madde daha olduğunu belirten Başbuğ, şöyle devam etti: “Sivil şahısların her hâlükârda askerî mahkemelerde yargılanmaması. Ha, bu tartışılabilir. Bu yasa değişikliğinden Genelkurmay Başkanlığı’nın bilgisi var mı? Yok. Bu doğru değildi. Aslında birinci değişiklik, yani askerî şahısların askerî mahallerde yaptığı suçlarla özel yetkili mahkemelerde yargılanmasının önünü açan yasa Dursun Çiçek’le ilgiliydi, onun durumuyla ilgiliydi. Bize göre sivil şahısların her hâlükârda sivil mahkemelerde yargılanması da Kayseri’de yürütülen soruşturmayla ilgiliydi çünkü 5 sivil vardı ve bu 5 sivilden biz Fetullah Gülen Cemaati’ne gitme noktasındaydık. Adamlar kaçmıştı, o ayrı konu. Bulabilir miydik? Tartışmaya açık. Ama bizim o günkü değerlendirmemiz budur. Bu bence çok yapılan hatalardan biri oldu.”

‘DÜŞÜNCELERİMİZ DİKKATE ALINMADI’

Yaşanan bu durumu o dönemde Cumhurbaşkanına da defalarca anlattıklarını belirten Başbuğ, şu ifadeleri kullandı: “Özellikle askerî şahısların, askerî mahallerde yapılan düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğunu söyledik, ‘Yapmayın siz veto edin, bunu geçirmeyin veya Meclis’e geri gönderin’ dedik. Ama dinlenmedi, bizim düşüncelerimiz dikkate alınmadı. Bunun üzerine 30 Haziran 2009’da Dursun Çiçek tekrar çağrıldı. Çağrıldı, tutuklandı ama gerekli yerlerde biz bunu gene ifade ettik, dedik ki, ‘Yanlıştır; bakın, eğer Anayasa’da bir hüküm varsa, siz Anayasa’yı değiştirmeden yasayla bunu değiştiremezsiniz. Biz hukukçu değiliz ama iyi kötü de anlıyoruz yani bu işlerden. ‘Yapmayın, yanlıştır’ dedik. Kaç saat sonra? On sekiz saat sonra herhalde, tahliye edildi yine.”

Olcay Kabaktepe/ Aydınlık