Sorunlar peş peşe geldi.
Ekonomide yaşanan kriz.
Krizle birlikte eş zamanlı korona salgını.
Ortaya çıkan işsizlik.
Tarımsal üretimdeki kuraklık.
ABD talimatıyla,
PKK çakmağıyla başlayan orman yangınları saldırısı.
Sel felaketleri…
İktidar sıkıntılı günler geçiriyor.
AKIL VERENLER
Bu aralar iktidara akıl verenler arttı.
Sıkıntıları fırsat olarak görüp;
“ABD’ye yanaşırsak sorun çözülür.
Para muslukları açılır.
Sıcak para gelir.
Suudi Arabistan, BAE, …
Onlarda para çok.
2023’ü kurtarırız, sonrasına bakarız” diyorlar.
“Neyin karşılığı?” sorusunu ise geçiştiriyorlar.
ABD’NİN İSTEKLERİ
Oysa ki ABD’nin istekleri belli.
“S400’lerden vazgeç.
PKK ile mücadeleyi bitir.
Yeni bir açılım başlat.
Suriye’de PKK/PYD devletçiğine itiraz etme.
Astana Sürecini sonlandır.
Avrasya politikasını terk et.
Rusya ve Çin’le arana mesafe koy.
Kıbrıs’ta 2 devletli formülü bırak.
Doğu Akdeniz’de hak iddia etme.
Libya’dan çekil.
FETÖ ile savaşma, anlaş.
…”
Bunlar ilk akla gelenler.
ABD ADINA DÜŞÜNÜYORLAR
Kimisi dışarıda, kimisi içeride.
Adına düşünce kuruluşu diyenler,
Yukarılarda hâlâ etkililer.
Kritik görevlere kadro vermekle övünüyorlar.
Kendi aralarındaki sohbetler ilginç.
Sık sık “bizden” ifadelerini kullanıyorlar.
Yönetim kademelerindekiler,
Türkiye için değil,
ABD adına düşünüyorlar.
Türkiye’yi kurtarmak diye bir dertleri yok.
AK PARTİLİLER DE FARKINDA
Son günlerde,
Ak Partililer arasında hararetli tartışmalar oluyor.
Gelinen nokta analiz ediliyor.
Sorumlular aranıyor.
Kendi deyimleriyle,
“Sırtında yumurta küfesi olmayanlar”a tepki çok.
Bir MKYK üyesinin görüşü özetle şöyle:
“Yeni sistemin sıkıntıları var.
Meclis, parti geri plana düştü.
Kötü gidişatın yükü,
Ak Partili milletvekillerinin, örgütlerin sırtında.
Halkla teması olan, tepkileri göğüsleyen onlar.
Ama onları dinleyen yok.
Yürütmede bürokratlar etkin.
Seçmen eskiden sorun çözmek için milletvekillerinin peşinden koşardı.
Şimdi merkezdeki bürokratların peşindeler.
Bakanlar onların isteklerini yapıyorlar.
ERKEN SEÇİM TUZAĞI
Hayat pahalılığı, zamlar…
Halkın tepkisi artıyor.
Buna rağmen enflasyon düşük çıkıyor.
Bu tepkiyi daha da büyütüyor.
Bazıları bu gerçeğe rağmen ısrarlı.
Düşük enflasyonu savunuyor.
İşsizlik rakamlarındaki azalmayı(!)
CDS’deki düşüşü öne çıkarıyor.
İhracat artışını pohpohluyor.
Büyümeyi abartıyor.
‘Büyüme ile iktidarın oy artışı paraleldir’ diyorlar.
Bu yolla Ak Parti’yi, erken seçim tuzağına çekmeye çalışanlar var.
KİM BU VAKIF
Bir de ‘düşünce kuruluşu’ adlı vakıf var.
Reis’e sürekli yanlış yönlendiriyorlar.
Yapılan doğru işleri etkisizleştiriyorlar.
Ortağımız Bahçeli ciddi uyarılar yapıyor.
Kırmızı çizgilerini hatırlatıyor.
Bunlar, uyarıların üstünü örtüyor.
Tehlikeli işlere imza atıyorlar.
İktidara yol haritası olarak,
‘ABD aklı’ veriyorlar.
Uluslararası planda gerçek dostlarımızla ‘güvensizlik’ yaratıyorlar.”
Bunları söyleyen bir kişi değil.
Benzer düşünenlerin sayısı artıyor.
Partililere bakılırsa, birilerinin suyu ısınıyor.
AMERİKANCILAR NE DİYOR
Peki bu işe “açık Amerikancılar” ne diyor?
Washington’la sıkı teması olanlar,
ABD’lilerle sık sık görüşenler fazla cesur.
Son günlerde sesleri çok çıkmaya başladı.
Sosyal medya saldırılarına hız verdiler.
Söyledikleri esas olarak şu:
“Ak Parti bedelini ağır ödeyecek.”
Dört koldan çalıştıkları anlaşılıyor.
Hem de ABD yenilirken…
Böyle bir ortamda, iktidara “ABD aklı” verenlere dikkat!
Aydınlık